Suçu Karadenizli'ye attı

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • 10 Temmuz 2012
  • 14:33

(10.07.12) – Samsun'da sel baskını sonrası TOKİ konutlarında 12 kişinin hayatını kaybetmesi sermaye hükümetinin imar politikasını da bir kez daha gündeme taşıdı.

Rant için her türlü temel kural çiğnenirken konu burjuva basında “halkın duyarsızlığı” olarak işlendi. Akşam gazetesinin yaptığı haberde devletin rolü kenara itilerek bilinçsiz yapılaşma ve sel kader sayıldı.“Karadenizli” vurgusuyla yapılan haberde emekçiler tek suçlu ilan edildi.

Dere yataklarından dolgu alanlarına ve de heyelan tehlikesi olan bölgelere kadar yapılaşmanın yeni felaketlere davetiye çıkardığı söylenirken bu inşaatların iznini veren, denetimini yapan sermaye devletinin organlarına dair söz söylenmiyor. “Bilinsiz yapılaşma” haberinde istemeden devletin de suça katıldığı, “duyarsızlığıa ortak olduğu” yapılan devlet binalarının da taşıdığı riskle aktarılıyor.

Jeoloji Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Semih Peker'in açıklamalarını kendine dayanak yapan haber Peker'in açıklamalarında taşıyan vurgulardan da kaydırılıyor. Peker, “Şu anda bölgemizde her dere yatağında onlarca ev, işyeri var. Bunlar hazır mezarlıktır ve ne yazık ki insanlar burada yaşıyor ve ölümü bekliyor. Felaketlerden ders alınmıyor ve dere yatağında inşaatlar devam ediyor” derken Karadenizli emekçilere dair bir ithafta bulunmuyor. Aksine devletin dere yataklarında inşa ettiği hastane ve okulları sıralayarak asıl tehlikeyi işaret ediyor.

Son dönemde yapılan Trabzon'daki Akçaabat Haçkalıbaba Devlet Hastanesi, Maçka'daki Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ve Of'a bağlı Gürpınar Anadolu Öğretmen Lisesi'nin bu kapsamda olduğu belirtiliyor.

Peker, sel baskınlardaki yaşanan can kaybının insan faktörlü nedenler olduğunu belirtip gereğinin yapılması ihtiyacını vurguluyor.