Silivri mahkemelerinde Kürtçe yok!

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Devlet terörü
  • |
  • 12 Temmuz 2012
  • 14:02

(12.07.12) - İstanbul “KCK” davasının bugün süren duruşmasında tutsakların savunmaları alınmaya başlandı. Fakat mahkeme, savunma öncesi iradeyi kırmak için sadece kimlik tespitine Türkçe yanıt verenler söz hakkı vereceğini açıkladı. Kürtçe konuşanlara söz hakkı verilmeyeceği söylenerek keyfiyet ve hukuksuzluk devreye sokuldu.

Kemal Karagöz, Gönül Erdem, Menice Çelik, İdil Aydınoğlu, Selahattin Tekin, Büşra Ersanlı, Büşra Beste Önder, Derya Aslan, Derya Göregen, Erdoğan Baysan, Pervin Tunbul, Şükrü Zeren, Hakan Soytemiz, Mehmet Sıddık Günek, Zülküf Akay, Mustafa İpek Türkçe savunma yaptılar.

Prof. Dr. Büşra Ersanlı, “36 yıllık araştırmacı olduğunu, 23 yıldır Marmara Üniversitesi'nde siyaset bilimi bölümünde hocalık yaptığını” ifade etti. Ersanlı, şunları söyledi: “Sol kanatta yer alan biriyim. Barış ve insan haklarına hep bağlı kaldım. Barış aktivisti olarak çeşitli derneklerde akademik çalışmalar yürüttüm. Kürtlerin, dil hakkı ve adem-i merkeziyetçilikle ilgili taleplerini destekliyorum. Evimden alınan notların tamamı toplantı notlarıdır. Çoğunluğu da akademik toplantılara aittir. BDP'ye giriş sebebim, Türkiyelileşme projesiyle bağlantılıdır. Şiddete metot olarak asla güvenmiyorum. Tahliyemi istiyorum demekten utanıyorum, beraatımı istiyorum."

Devrimci Karargah Davası'ndan 2 yıldır tutuklu olarak yargılanan ve son anda KCK davasına eklenen Red dergisi yazarı Hakan Soytemiz, “Kürt halkının anadilde savunma ve barış mücadelesini destekliyorum” diyerek savunmasına geçti.

Soytemiz, hukuksuzluğa vurgu yaparken “Yanlış anlaşılmasın, Kürt halkıyla birlikte yargılanmak benim için onurdur, ancak neden bu dosyaya dahil edildim bilmek istiyorum. Cezaevinde bir Kürde 'Merhaba' dedik diye, yargılanacaksak bunun sonu gelmez. 2 yıldır başka bir davadan tutuklu olarak yargılanıyorum, dosyadan çıkartılmamı talep ediyorum” dedi.

Pervin Tunbul da, Kürtçe savunma talebi reddedildiği için savunma yapmayacağını söyledi, "BDP'li ve Kürt olduğumuz için yargılanıyoruz" diyerek düzen/cemaat yargısını teşhir etti.

Sanıkların ardından söz alan Avukat Fırat Epözdemir, mahkemenin savunma alımı konusundaki yaptırımını eleştirerek Kürtçe tercüman talebini yineledi. Zaten savunma hakkını gasp eden mahkeme bu talebi de reddetti.

Kaynak: ANF