Polise ceza sadece AİHM'de

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Devlet terörü
  • |
  • 08 Temmuz 2012
  • 10:24

(08.07.12) - Polisin uyguladığı şiddet terör boyutuna ulaşmışken açılan davalar yargı eliyle aklanarak polislere kalkan yapılıyor. Polislerin yargı eliyle aklandığı davalardan biri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde sermaye devletine 20 bin 500 Euro tazminat cezası getirdi.

2002 yılında bir tartışma sonrası karakola götürülen Gökhan E., polis şiddetine uğradı. Gözleri bağlanarak elleri arkadan kelepçelenen Gökhan E., yarım saat boyunca cop ve tahta sopalarla dövüldü.

Gece, İzmir Eğitim Hastanesi'nde yapılan muayene sonrası Gökhan E.'nin vücudunun çeşitli yerlerinde morluk ve sol kolunda kırık olduğu görüldü. İzmir Adli Tıp Kurumu ise aynı gece hazırlanmış olan iki tıbbi raporu dikkate alarak, Gökhan E.'nin sırtında geniş çaplı birçok morluk, alnının sağ tarafında şişlik ve morluk, bacaklarının arkasında morluklar, sol kolunun üst kısmında morarmış bir bölge ve sağ elindeki parmaklarından birinde şişlik ve morluk tespit etti. Adli Tıp, Gökhan E.'ye 15 gün çalışamaz raporu verdi.

Gökhan E., işkenceci polislerin yargılanması talebiyle İzmir Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. İzmir Asliye Ceza Mahkemesi'nce görülen dava sonucunda, Gökhan E.'nin karakola vardığında sarhoş olduğu, “polislere küfretmeye ve onları tehdit etmeye başladığı, kendini sağa sola attığı ve birkaç polis memuruna vurduğu” iddia edilerek 'durdurmak' için polislerin Gökhan E.'nin ellerini kelepçelediği, gözlerini bağladığı ve ağzını tıkadıkları kaydedildi.

Polislerin küfür ve tehdit iddialarını 'kışkırtma' niteliği taşıdığı kanısına varan mahkeme, polislerin cezalarında indirim uygulayarak para cezasına çarptırdı. Ayrıca sanık polislerin “tekrar suç işleme ihtimallerinin bulunmadığına” dayanarak verilen göstermelik cezalarını da erteledi.

Polis terörünü meşrulaştıran mahkeme, tekrar suç işlenmeyeceği kanaatiyle mahkeme sürecinin göstermelik olduğunu kanıtlıyor. Türkiye'deki yargı süreçleri poliş şiddetini olağanlaştırıp korurken yargıdan çıkan ceza ancak AİHM'de oluyor. AİHM cezasıysa maddi tazminat ve sermaye devletine telkin olmanın ötesine geçemiyor.

Yargıda polis şiddeti tek başına aklanmıyor. Aynı zamanda dava açılamasınn önünü almak için caydırıcı bir faktör olarak polis şikayetleri de suç duyurusuna çevriliyor.

Düzen/cemaat yargısının şiddete maruz kalan kişiye “görevi yaptırmamak için direnme”, “kamu görevlilerine görevlerinden dolayı zincirleme hakaret” ve “polise mukavemet” davaları açmasıyla yargı süreci terse işletiliyor. Son olarak Ahmet Koca isimli şahsın uğradığı polis şiddeti görüntülerle sabit olmasına karşın savcı Ahmet Koca'ya 6,5 yıl hapis cezası isteyen bir dava açtı.

Geçtiğimiz günlerde hazırlanan tasarıyla polisler için mahkeme yolunu emniyet müdürlerinin iznine tabi tutarak açılan davaları da kaldırmak isteyen sermaye devleti böylece görüntüyü temizlemek istiyor.