PKK'nın saldırıları artacak - Cevdet Aşkın

  • Arşiv
  • |
  • Kategori yok
  • |
  • 05 Haziran 2012
  • 04:29

Geçen kış aylarında davet edildiğim bir televizyon programında 2011 ağustosunda PKK’ya karşı devreye sokulan yeni konsept ve TSK’nın örgütün kış üslenmelerine yönelik yürüttüğü operasyonları göz önüne alarak yaza ilişkin bir değerlendirme yapmam istenilmişti. “Geçen seneki gibi olur” diye kısa bir yanıt vermiştim. Yani, örgütün temmuz ortasından itibaren başlattığı, ağustos-eylül aylarında şiddetlendirdiği ve Çukurca saldırısıyla zirveye çıkardığı eylem çizgisine gönderme yapmıştım.
Aslında o yanıt, örtük biçimde, yeni konseptin ve kış koşullarında düzenlenen operasyonların sonuç verdiğine dair kamuoyunda oluşan/oluşturulan algının gerçeği yansıtmadığına işaret ediyordu.
Tüm Türkiye’de gerçekten çok sert geçen kış aylarından sonra karların erimesiyle birlikte artık çıplak gerçekle yüz yüzeyiz. Örgüt, Cemil Bayık’ın ağzından ilan ettiği gibi ‘sistemi felç etme’ hedefine uygun eylem çizgisini uygulamaya koydu: Kitleyi geri çekti, askeri gücünü alana sürdü.
Hem şehirleri hem de kırsal bölgeleri aynı anda kapsama alan bu çizginin ilk tezahürleri Kayseri ve Hatay saldırılarıydı. Doğalgaz boru hattına saldırı, kalabalık gruplar halinde insan kaçırma, karakol ve baraj inşaatlarına yönelik saldırılar, yol kesmeler, askeri hedeflere saldırılar ve suikastlar gibi geniş bir eylem yelpazesiyle gücünü sergilemeye başladı. Lice’den dün gelen şehit haberi bizlere bu sürecin giderek daha da acı ve çatışmalı olacağını gösteriyor.
Kimse yanılmasın ve şaşırmasın. Önümüzdeki beş aylık dönemde PKK devlet adına ne bulursa ona saldıracak ve tüm gücünü göstermeye çalışacak.
Neden mi? Bugün devlet ile PKK arasında safların çok netleştiği ve kemikleştiği cephesel bir çarpışma yaşanıyor. Türkiye’nin yeni toplumsal sözleşmesinin kaleme alınmasına paralel şekilde sertleşen bu süreçte taraflar arasında herhangi bir müzakere ihtimali de görünmüyor. Diğer bir ifadeyle adeta sonucunda kimin kime ne kadar taviz vereceğinin belli olacağı bir ‘bilek güreşi’ yaşanıyor.
Peki CHP’nin Kürt sorununun çözümüyle ilgili aldığı inisiyatif bu çatışma haline son verebilir mi? Keşke! Ancak sözü edilen iki komisyonun benzerlerinin geçen yıl Öcalan önerdiğinde hükümet tarafından kabul edilmediği hatırlanır ve çatışmalı dönemin henüz yeni başladığı göz önüne alınırsa, çok zor.

Radikal / 05.06.12