(06.07.12) - Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB), 30 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe giren "İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası" ile ilgili ortak açıklama yaptı.

“Daha da geriye gidildi”

'İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nın, “iş kazalarını ve meslek hastalıklarını görmezden gelerek yasalaştığı”nı belirten örgütler, yasanın sahiplerince sürekli yeni ve özgün olduğu ifade edilmesine karşın aslında neredeyse tamamının geçmiş yönetmelik ve tüzükler olduğunu; kimi noktalarda o düzenlemelerden de geriye gidildiği değerlendirmesinde bulundular.

Yasanın, bu anlayış ve içerikle onar onar gerçekleşen işçi ölümlerini engelleyebilecek dinamiklerin önünü açmadığına değinilen açıklamada, yasada, çalışan sağlık ve güvenliği hizmetlerinin 50 ve daha az işçi çalışan işyerlerini ve kamu çalışanlarını kapsaması dışında ihtiyaçları karşılayacak düzenlemenin çok uzağında olduğuna vurgu yapıldı.

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak bu süreçte bütün toplantılara katıldıklarını belirten örgütler, hükümet kanadına belirtmelerine rağmen, öze ilişkin değerlendirme ve önerilerin hiçbirinin dikkate alınmadığı bilgisini verdiler.
Ortak açıklamada, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'nin çaba ve mücadelesinin amaçları anlatılırken, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında sistematik bir politikanın yaşama geçirilmesi zorunluluğuna vurgu yapıldı.

“Sorunlar daha da derinleşecek”

Yasanın, sorunlu bir sistem üzerinden, çalışanların sağlığı ve güvenliği alanında yaşanan sorunları çözebilmesi ve arzu edilen normlara ulaşabilmesi hedefinden oldukça uzak olduğu gibi, var olan sorunların daha da derinleşmesine neden olacağını düşündüklerini belirten dört örgüt; sendikaların, üniversitelerin, TTB ve TMMOB’nin katılımının sağlandığı ve görüşlerinin yansıtıldığı bir çerçevede yeni bir düzenleme yapılması ihtiyacına işaret etti.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Çalışanların ve toplumun sağlık ve güvenliği merkeze konulmalı, sistemin en önemli ayaklarını oluşturan işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının meslek kuruluşlarıyla bağları da güçlendirilerek, işlerini mesleki bağımsızlıklarını koruyarak yapabilecekleri bir güvenceye kavuşturulmaları sağlanmalıdır. Ayrıca, bütün bu önerileri somut olarak hayata geçirecek yeni bir sistem çabası içine girilmeli ve tarafların etkin katılımına olanak sağlayacak şekilde düzenlenecek Ulusal Konsey, bu konuda etkin bir rol üstlenmelidir.

Ayrıca, hiçbir net çerçeve belirtilmeksizin pek çok temel alanın yönetmeliklere bırakılması yasama yetkisinin devri olduğu gibi çalışanların Çalışma Bakanlığı’nın insafına terk edilmiştir.”

Çalışanların sağlığı ve güvenliğinin, sermayenin baskısına ve taşeron firmaların kar hırsına kurban edildiğini belirten DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, “önce insan” diyen bir yarın için iş kazalarının bir cinayet olduğunu anlatmaya devam edeceklerini duyurdu.