20 Mayıs 2012

El-Ahbar'ın Mısır başkanlık adayları ile röportaj dizisinde Mübarek'in eski başbakanı Suudi Arabistan, ABD ve ekonomik diriliş umudu hakkında konuşuyor.

Muhammed Havli: Sizi başkan seçimlerine girmeye iten ne oldu?

Ahmed Şefik: Kötüleşen vaziyet, ülkenin karşı karşıya kaldığı kargaşa ve yanlış zamanda alınan yanlış kararlar, ülkeyi kurtarma çabasıyla adaylığımı ilan etmem için açık bir nedendi.

Muhammed Havli: Devrimin sizin yararınıza olduğuna inanıyor musunuz?

Ahmed Şefik: Elbette, benim için büyük lütuftu. Öbür türlü başkanlık seçimlerine girmiyor olacaktım.

Muhammed Havli: Fakat siz Mübarek rejiminin aslarından biriydiniz, şurası bir gerçek ki onun son başbakanıydınız. Birçokları sizi bir fulul [kalıntı] olmakla suçluyor.

Ahmed Şefik: Bu suçlama beni hiç rahatsız etmiyor. Saçımdan bir kıl bile kıpırdatmaz. Mübarek rejiminin parçası olmakla Mısır devletine hizmet etmek arasında büyük bir fark vardır. Ben asla ne bir fulul oldum ne de Mübarek rejimin bir parçasıydım.

Muhammed Havli: Fakat sizin Mübarek'e hayranlık beslediğinizi ileri sürenler var?

Ahmed Şefik: Bunu söylemedim ve açıklamalarım çarpıtıldı. İdolümün babam olduğunu söyledim. Mübarek'i iki yıl önce çok beğenirdim. Bu adamın inkar edilemeyecek özellikleri olduğunu söyledim. Şahsi ve profesyonel ilişkileri birbirinden ayırmakta oldukça yeteneklidir, ayrıca ciddi ve sadıktır.

Muhammed Havli: Bazıları sizi Yüksek Askeri Konsey'in (YAK) tercih ettiği aday olmakla suçluyor. Hatta geçenlerde seçimlere girmeye karar vermeden önce Feldmareşal Hüseyin Tantavi'den izin istediğinizi söylediniz.

Ahmed Şefik: Tantavi ile olan şahsi ilişkim, böyle bir tavır takınmadan önce onunla konuşma hakkını bana veriyor. Bu dostluğumuzdan dolayıydı, onun şu an ülkeyi yöneten konseye başkanlık etmesinden dolayı değil. Ben tüm Mısırlıların adayıyım, belirli bir tarafın değil.

Askeri kurum bir parti değildir ve seçimler için adaylar seçmez. Fakat benim askeri deneyimim beni diğer adaylardan farklı kılıyor. Ulusal güvenliğe ilişkin dosyalar hakkında daha bilgili olmamı sağlıyor. 

Muhammed Havli: Seçimleri kazanmış olsanız, size karşı yeni bir devrim olsa nasıl tepki verirdiniz?

Ahmed Şefik: İlk devrim kazandı. Çünkü tüm Mısırlılar destekledi. Eğer ben seçimleri kazanırsam, böyle bir meşruluğu artık olmayacaktır. Halk, seçim sandığını kullanacak ve başkanın kim olacağına karar verecek. Bu nedenle gelecek başkan meşru olacaktır. Bu meşruluğa karşı çıkacak olanların kendisi meşru olmayacaktır.

Muhammed Havli: YAK'ın [ülke yönetimini] barışçıl şekilde devretmesini destekliyor musunuz?

Ahmed Şefik: Yalnız barışçıl değil, onurlu bir devri de destekliyorum. Ülkenin karşı karşıya olduğu kargaşa hükümetin sorumluluğudur.

Muhammed Havli: Geçiş döneminde YAK'ın performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ahmed Şefik: Şu ana kadar YAK görevini barışçıl şekilde yerine getirdi. Halk meclisi ve Şura konseyi, bazılarının ima ettiği kan gölleri olmaksızın seçildi. Yeni bir Suriye olmayışımız kafidir.

Muhammed Havli: Şimdiki parlamentonun performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ahmed Şefik: Parlamento mevcut şekliyle asli görevini bir tarafa bıraktı ve siyasi muhaliflere karşı bir intikam alma mantığını benimsedi. Belirli bir siyasi taraf çoğunluğu kazandıktan sonra bu daha esaslı oldu.

Bu çoğunluğa hizmet eden yasalar çıkarıyorlar. Parlamento, el-Ezher ve Anayasa Yüksek Mahkemesi gibi diğer kurumlara saldırmakla meşgul.

Muhammed Havli: Yarıştan çekilip Amr Musa'ya destek verme niyetinize dair birçok söylenti çıktı.

Ahmed Şefik: Bunu asla düşünmedim. Tamamen gerçek dışı. Sonuna kadar yarışta kalacağım. Bu söylentiler, adaylarının kampanyalarının bir parçası olarak bazı Musa destekçileri tarafından yayılıyor.

Muhammed Havli: Başkan olursanız Kıptilere ne önereceksiniz?

Ahmed Şefik: Benim dönemim boyunca Kıptiler gerek kilise inşa etmede gerekse de kamuda iş bulma konusunda ayrımcılıkla karşılaşmayacak. Eğer ben kazanırsam, Halk Meclisi'nde herkesin yaşadığı mezhepçi baskıyı sona erdirecek iki yasamayla Kıptilerin sorunlarını sona erdireceğim. Geçmişte herkes Kıptileri meselelerinde görmezden geldi, ama hiçbir şey çözülmedi.

Muhammed Havli: Dış meselelerde, sizin döneminiz boyunca Mısır ile İsrail arasındaki ilişkiler nasıl olacak?

Ahmed Şefik: İsrail ile yapılan Camp David anlaşmasına, Mısır'ın dünya genelindeki ülkelerle imzaladığı tüm anlaşmalar ve uluslararası sözleşmeler gibi uyacağım. Fakat bazı maddelerini, özellikle Sina [yarımadası] ile ilgili olanları değiştirmeye çalışacağım.

Anlaşmada herhangi bir maddesinin değiştirilmesine müsaade eden birincil bir fıkra var. Mısır'ın gücünü ekonomik, askeri ve siyasi olarak tekrar kazanmasına yönelik çalışacağım.

Her ülkenin toplam gücü, güçlü bir ekonomi, özel ilişkiler, caydırıcı bir ordu ve anlaşmalara ve sözleşmelere saygı ile başlar.

Muhammed Havli: Ya Mısır'ın Suudi Arabistan ile ilişkileri?

Ahmed Şefik: Bir kardeşlik ilişkisidir bu. Hiçbir şartta buna karşı herhangi bir harekete müsaade etmeyeceğim. Bu ilişkiyi güçlendirmeye bağlılık, Arap bölgesinin ve tüm Ortadoğu'nun yararına olacaktır. Mısır ve Suudi Arabistan bölgenin istikrarının iki temel direğidir. Hiçbir şeyin ilişkilerimizi bozmasına müsaade etmeyeceğim.

Muhammed Havli: Bir keresinde Suudi Arabistan uğruna İran ile tüm ilişkileri gözden çıkarmaya hazır olduğunuzu söylediniz.

Ahmed Şefik: Tam olarak öyle değil. Dünyadaki tüm ülkelerle dengeli stratejik ilişkilere sahip olmaya bağlıyım. İran'a komşu bir ülke ve bölgede önemli bir aktör olmasıyla saygı duyuyorum. Fakat [diğer ülkelerin] içişlerine karışmamalı.

Mısır'ın İran ile ilişkileri bunun sadece Mısır'a değil, tüm Arap ülkelerine, özellikle de Körfez'e ne sağlayacağıyla belirlenir. Fakat Mısır'ın İran ile ilişkileri, Suudi Arabistan ve Körfez ile ilişkilerimizi çok az bile olsa olumsuz etkilerse Mısır'ın [İran ile] bu ilişkiye ihtiyacı yoktur.

Muhammed Havli: Nil suyuna ilişkin krizi ve Nil deltası ülkeleriyle ilişkiler konusunu nasıl ele alacaksınız? 

Ahmed Şefik: Eski rejim bilerek Nil deltası ülkelerinden ve genel olarak Afrika'dan uzak durdu. Mısır'ın ihmalkarlığından dolayı yabancı güçlerin bu ülkelerin işlerine karışmalarının önü açıldı.

Mısır'ın gelecekteki hakiki rolü, Afrika ülkelerini yeniden birleştirme üzerine çalışmak olacaktır. Bu Mısır ve Afrika ülkelerinin geriye kalanları için hayatidir.

Müzakereler, projeler ve stratejik işbirliği, Mısır ile Afrika'nın geriye kalanı arasındaki ilişkileri yeniden inşa etmekte öne çıkacaktır.

Muhammed Havli: Diplomatik ve ekonomik ilişkileri güçlendirmeye en istekli olacağınız ülke hangisidir?

Ahmed Şefik: Mısır'ın tüm dış ilişkileriyle, Körfez ülkeleriyle en güçlü ve en iyi ilişkilere sahip olmak için var gücümle çalışacağım. Özellikle güç Mısır'ın bu ülkelerle birliğinde yattığından dolayı.

Körfez ülkelerine yönelik her tehdit Mısır'a da bir tehdittir, çünkü Mısır'ın güvenliği Körfez'in güvenliğinin bir parçasıdır. Mısır ve Arap Körfez ülkeleri arasında ekonomik ve siyasi ilişkilere dayalı güçlü bir başlangıç olacak.

Muhammed Havli: Seçilirseniz ilk hangi ülkeyi ziyaret edeceksiniz?

Ahmed Şefik: Amerika Birleşik Devletleri'ni.

Muhammed Havli: Niçin?

Ahmed Şefik: Mısır'ın ekonomik çıkarları ve ilişkili siyasi ve askeri işleri üzerine çalışıyor olacağım. Mısır'ın ABD ile ilişkisine Mısır halkının şimdiki ve gelecekteki çıkarları üzerinden bakılmalıdır. Mısır'ın bölgesel ve uluslararası konumuna dayalı olmalıdır.

Eşitlik, katılım ve diyaloga dayalı olmalıdır. Temel direği, ilerleme amacı olmalıdır. Bundan ötürü Mısır, Filistin davasının çıkarını ABD'nin Ortadoğu'daki temel rolüne dayalı olarak, fakat Mısır halkının çıkarlarını unutmadan gerçekleştirecektir.

Ayrıca ABD'den Mısır'a verilen yardımı tekrar değerlendirmeye çalışacağım. Mısır ekonomisi güçlendirecek ABD ile verimli ekonomik ilişkilere ulaşmaya çalışacağım. Bu ilişki dostluk, ticaret ortaklığı ve askeri kurumun teknoloji ve silahlar yoluyla desteklenmesine dayalı olacaktır.

Lübnan merkezli El-Ahbar gazetesinin İngilizce sitesinden kizilbayrak.net için çevrilmiştir.

http://english.al-akhbar.com/content/search-egypt%E2%80%99s-fifth-president-ahmed-shafik