(27.06.12) - Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), DAÜ-SEN, DAÜ BİR-SEN ve ÇAĞ-SEN, Türkiye’de KESK yönetici ve üyelerinin tutuklanmasını protesto amacıyla dün Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçiliği önünde eylem yaptı.
Elçilik kapısı önünde yapılan eylemde, pankart açıp elçiliğe siyah çelenk koymak isteyen eylemcilere polis saldırdı. Bu esnada pankartı açamayan emekçilerle polis arasında çıkan arbedede bazı emekçiler yere düştü.
Eylem daha sonra KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel, KTÖS Genel Başkanı Güven Varoğlu ve KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil’in basına yaptığı açıklamalarla devam etti.
Yapılan açıklamalarda Türkiye’deki AKP ile Kıbrıs'ın kuzeyindeki UBP hükümetinin uygulamaları eleştirildi.
Konuşmaların ardından “Faşist AKP işbirlikçi UBP”, “Kahrolsun AKP faşizmi” ve “Türkiye halkları sizinleyiz” sloganlarıyla eyleme son verdi.
"Ülke polis devletine dönüştü"
KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel yaptığı açıklamada, baskı, zulüm ve şiddetin bulunduğu ülkede direnme hakkının da olduğunu belirterek, AKP ile UBP hükümetinin Kıbrıs’ta uyguladığı politikaları eleştirdi.
Gökçebel “uygulamaların Kıbrıs Türk toplumunu baskı altına aldığını, zulme dönüştüğünü, zenginliği yağmaladığını, kültürü yok ettiğini ve varlığına kasteden bir anlayışa dönüştüğünü” kaydetti.
Ülkenin “polis devleti”ne dönüştüğünü ifade eden Tahir Gökçebel, anayasa ve yasalar çerçevesinde gerçekleştirmek istedikleri eyleme karşı polisin elçilik önündeki yolu kapatma hakkı bulunmadığını savundu. Gökçebel konuyla ilgili şöyle dedi:
“Bu yolu anayasa ve yasalara göre polisin kapatma hakkı yoktur. Ancak yüce manitu bu izni vermiyor. Dolayısıyla Elçilik, Meclis önünde eylem yapma yasaktır. Anayasaya göre değil yüce manituya göre yasaktır.”
Tahir Gökçebel, eylemin dayanışma kültürü kapsamında Türkiye’de ilişkide oldukları kardeş sendikalar KESK ile Eğitim Sen’in başkan, genel sekreter ve 71 üyesinin tutuklanarak hapse atılmalarını protesto amacıyla gerçekleştiğini de söyledi.
"Kardeş sendikalarla olan dayanışmamızı kimse engelleyemez"
KTÖS Genel Başkanı Güven Varoğlu ise AKP ile UBP hükümeti tarafından Kıbrıs Türk toplumuna dayatılmak istenilen uygulamalar olduğunu söyleyerek bu uygulamalara karşı direneceklerini söyledi.
Kuzey Kıbrıs’ta demokrasi olmadığını, halkın kendi kendini idare etmesinin mümkün olmadığını ileri süren Güven Varoğlu, “buna karşılık ülkede askeri rejim ve ona bağlı güvenlik makamları var. Onlar da askere bağlı, kararları onlar ve elçilik veriyor” dedi.
KESK ve Eğitim Sen’in yönetici ve üyelerine karşı yapılan saldırı, tutuklama ve baskıları protesto ettiklerini belirten Varoğlu, kardeş sendikalarla olan dayanışmalarını kimsenin engelleyemeyeceğini ifade etti.
Sözkonusu politikaların Kıbrıslı Türkleri tüm kurum, kuruluşlarıyla yok etmeye yönelik olduğunu savunan Varoğlu, nüfus ve demografik yapısı değişen; kuran kursları ile ilahiyat koleji açılan; külliye yapımı için arazi sağlanan ülkede Kıbrıs Türk toplumunu “dönüştürme” çabası bulunduğunu sözlerine ekledi.
"Zulüm karşısında sessiz kalmayacağız"
KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil de konuşmasında AB’de 250 bin kişi ile Türkiye’de 309 bin kişiye 1 polis düşerken, Kuzey Kıbrıs’ta kat kat fazla olduğunu; bunun da buranın “polis devleti” olduğunu gösterdiğini vurguladı.
Türkiye’de bugüne dek iktidara gelen hükümetlerin Kıbrıs’ta ortaya koyduğu icraatlarla toplumu ülkeden kaçıracak noktaya getirdiğini belirten Elcil, “faşist anlayışın”, Kuzey Kıbrıs ile Türkiye’de toplumun tüm kesimlerine yönelik devam ettiğini ifade etti.
Dün Eğitim Sen ile KESK’ten 71 sendikacı ile sendika üyelerinin gözaltına alınmasındaki “faşist uygulama”nın Kıbrıs Türkü’nün de yıllardan beri yaşadığını belirten Elcil, beraber oldukları “Türk halkı, emekçi ve demokrat” kesime yapıldığını söyleyerek zulüm karşısında sessiz kalmaların mümkün olmadığını kaydetti.
Elcil, konuşmasının sonunda yapılanları uluslararası alana taşımaya devam edeceklerini de ifade ederek baskılara sessiz kalmayacaklarını sözlerine ekledi.
Kızıl Bayrak / Lefkoşa
