(08.07.12) – Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne sunulan bir tasarı sonrasında internete 'özgürlük' resmileşti. Aralarında Türk sermaye devletinin de bulunduğu altı ülkenin imzasıyla sunulan tasarı onanarak internet için tüm ülkeler arasında geçerli bir belge şekillenmiş oldu.

Tasarıya imza atan ülkelerden İsveç'in Dışişleri Bakanı Carl Bildt, tasarının 'çığır açan' bir oylama oranı ile geçtiğini vurguladı. Tasarıyı sunan altı devlet için “gerçekten bir küresel ittifakı temsil ediyor” diyen Bildt koparılan yaygaranın boyutunu sunuyor.

Bildt'in, New York Times’ta yayımlanan “İnternet için zafer” başlıklı makalesiyle sunulan, emperyalist ve işbirlikçi devletler eliyle yeni bir demokrasi oyunu olarak hazırlanan tasarı özgürlük değil denetim demektir. Kendi kontrollerinde ve izin verdikleri sınırda algıladıkları özgürlük kavramını büyük bir lütuf olarak sunsalar da gerçekte safsatadan ibaret olduğu tasarıyı sunan devletlerin aynı günlerde internette sansür ve engelleme girişimlerinden de biliniyor. ABD WikiLeaks belgelerinin yayınlanması sürecindeki tutumu aşikarken Türk sermaye devleti RedHack'i “terör örgütü” ilan ederek twitter hesabını kapattırdı. Tasarıyı hazırlayan altı ülkeden iki temel unsurun bu pratiği gerçek amaçlarını ortaya çıkarıyor.

“Şimdi meydan okuma zamanı, bu sözleri eyleme dönüştürerek dünya çapında insanların iletişim gücünü, güvenlikleri konusunda korkmadan kullanabileceğini sağlamalıyız. Bu çalışmalar da tamamlanmış olmaktan uzaktır” sözleriyle maskelenen yeni süreç kapitalist düzenin internet alanındaki denetimsizliğin yarattığı durumu kontrol altına alma çabasıdır.