Grevi yasakladılar sıra toplu sözleşmede – Atilla Özsever

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 06 Temmuz 2012
  • 14:54

Sendikalann yeni dönemde toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için işkolu istatistiklerinin yayınlanması gerekiyor. 2009 yılına kadar Çalışma Bakanlığı'nın verilerine göre, yüzde 10 barajını dikkate alan işkolu istatistikleri geçerliydi. Ancak bu istatistikler gerçeği yansıtmadığı için yeni bir yasa çıkartılarak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerinin esas alınacağı belirtildi.

Bu arada bir geçiş süreci tanınarak eski istatistiklerin 31 Aralık 2011 tarihine kadar geçerli olması kabul edildi. Bu yıl içerisinde de işkolu barajının yüzde 10'dan daha aşağıya düşürülerek Toplu İş İlişkileri Kanunu adı altında yeni bir yasanın yürürlüğe gireceği öngörüldü.

Bu yasada yüzde 10 barajı, yüzde 1'e indirildi ancak beş yıl süreyle Bakanlar Kuruluna bu oranı yüzde 0.5 ile yüzde 3 arasında değiştirme yetkisi tanındı. Yasa aynı zamanda 28 işkolunu 18'e indirdiğinden baraj düşmesine rağmen işkolu birleşmesi nedeniyle çalışan sayısı arttığı için oran gerçekte daha da yükseldi. Yüzde 3 barajı kimi işkollannda gerçekte yüzde 24'e kadar çıktı.

Bu yasa tasarısı, Meclis 3 Temmuz'da tatile girdiği için kanunlaşamadı. Tam bir kaotik durum doğdu. Eski istatistikler geçerli değil, kanun çıkmadığı için de SGK verilerine göre yüzde 10 barajının dikkate alınması söz konusu. Bu durumda bir sendikanın toplu sözleşme yapabilmesi için o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde 10'unu üye yapması gerekiyor. Bu koşullarda ancak Türk-İş'ten 8, Hak-İş'ten de 1 sendika toplu iş sözleşmesi yetkisi alabilecek, DİSK sözleşme yapamayacak. Yani 100'e yakın sendikadan sadece 9 tanesi toplu sözleşme yapabilecek.

Şu aşamada 250 bin, bir süre sonra da 500 bin işçi toplu sözleşme hakkından yoksun kalacak. Zaten Çalışma Bakanlığı da, yılbaşından bu yana hiçbir yetki başvurusuna yanıt vermiyor, açıkça yasayı uygulamıyor. Kuşkusuz bu durum işverenlerin işine geliyor.

O zaman da akla şu soru takılıyor: Acaba AKP iktidan, bir süre önce hava işkolunda grevi yasakladı, böyle bir yasak "stratejik sektör" bahanesiyle diğer işkollanna da gelebilir. Bir de bunun üzerine baraj sorununu öne atıp gerçekte toplu sözleşme yapılmasını da mı engellemek istiyor?

Bu soruya DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu'nun yanıtı şöyle: "18 Haziran'da Ankara'da bir toplantı yapıldı. Toplu İş İlişkileri Yasasında bir mutabakat sağlanmasına rağmen işveren konfederasyonu TİSK'in dışında bu konuyla pek ilgili olmayan TUSKON, MÜSİAD, TÜSİAD, TOBB gibi kuruluşlar da toplantıya katıldı. İşverenler yüzde 1 barajına rıza gösterdiler ancak kıdem tazminatının fona devri, esnek çalışmanın yaygınlaşması gibi konularda da bir pazarlık yapıyor, taviz istiyorlar".

Serdaroğlu, "Bir yandan yetki vermiyorlar, toplu sözleşme yapamıyoruz öbür yandan kriz belirtileri başladı. Hükümet, yann 'kriz var, otomotiv sektörü önemli, metalde de grevi yasaklıyorum' derse ne olacak?" şeklinde kaygısını da dile getirdi.

Görüldüğü gibi grev yasaklarının artması gündemde, Anayasa'daki toplu sözleşme hakkı fiilen ortadan kaldınlıyor, acaba sendikalanmız gerekli tepkiyi gösteriyor mu?

Yurt / 06.07.12