Faşist baskı ve devlet terörü sökmedi...

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Ulusal sorun
  • |
  • Eylem/etkinlik
  • |
  • 14 Temmuz 2012
  • 12:27

Kürt halkı yarın yeniden sokaklarda olacak!

(14.07.12) – Kürt halkının haklı ve meşru mücadelesini faşist baskı ve terörle boğmaya çalışan sermaye devleti, günler öncesinden yasakladığı Diyarbakır mitingine saldırdı.

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) tarafından düzenlenen "Özgürlük İçin Demokratik Direniş" mitingi öncesinde kente binlerce polis yığarak şehri ablukaya alan devlet, İstasyon Meydanı'nda toplanan kitleye tazyikli su ve gaz bombalarıyla saldırdı.

Diyarbakır'da polis ablukası

Saat 16.00'da yapılan mitinge katılmak için sabah saatlerinde bölgedeki il ve ilçelerden yola çıkanların araçları bağlandı. Adıyaman, Batman, Şırnak gibi Kürt illerinden yola çıkan binlerce kişinin bulunduğu araçlar keyfi biçimde engellendi. Buna rağmen, özel araçlarıyla Diyarbakır'a ulaşan yüzlerce kişi mitinge katılmak için geceyi parklarda geçirdi.

Sabah saatleri ile birlikte esnafın kepenk açmadığı kente büyük bir sessizlik çökerken eczane ve fırınlar dışında esnafın büyük bir çoğunluğu kepenk açmadı. Kayapınar, Sur, Bağlar ve Yenişehir ilçelerinde çok sayıda esnaf kepenk açmazken, kepenklerin çok nadir kapandığı Ofis semtindeki esnaf da miting nedeniyle kepenk açmadı.

Yürüyüşe barikat

Öğleden sonra ise kentte hareketlilik başladı. BDP Diyarbakır İl Binası'nda basın açıklaması yapan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Gerginlik önleme gerekçesiyle yapılan yasaklama ile bütün bölgede gerginlik doğurdu. İl binasından çıkış yapıyoruz, inşallah sorunsuz bir şekilde miting meydanında halkımızla buluşuruz, herkese başarılar" dedi.

İçinde Selahattin Demirtaş'ın da olduğu BDP otobüsünün önünü barikatla kesen polisle başlayan tartışma sırasında BDP'liler yürüyüşe geçti.

Kitleye saldırı

Mitingin gerçekleştirileceği İstasyon Meydanı'na yürümek isteyen binlerce kişiye polis tazyikli su ve gaz bombasıyla saldırdı.

BDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak, DTK Eş Genel Başkanı Aysel Tuğluk, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile BDP milletvekillerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi barikata yüklendi.

BDP'liler hastaneye kaldırıldı

Barikatı zorlayan kitleye saldıran polis gaz bombaları kullandı. Polis saldırısı sırasında BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata ile BDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane hastaneye kaldırıldı. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in de polisin gaz bombalı saldırısı sırasında fenalaşarak hastaneye kaldırıldığı belirtildi.

Polis saldırısına taşlarla karşılık veren halk, Diyarbakır sokaklarında polisle çatışıyor. İstasyon Meydanı da polis tarafından abluka altına alınmış durumda.

Çatışmalarda 'orantılı güç'

Polis telsizlerinden 'orantılı güç' kullanılmasını anons eden Diyarbakır Emniyet Müdürü'nün ne kastettiği açıkça görülüyor. Kitlenin üzerine hedef gözeterek gaz atan, yoğun gaz kullanımıyla ölüme davetiye çıkaran polis terörü tüm Diyarbakır'da sürüyor.

Polis uyguladığı terörü gözaltı uygulamasıyla sürdürüyor. Çatışmaların sürdüğü alanlarda bulunan belediye tesisi basılarak burada bulunanlar gözaltına alındı. Polis yaralı olarak hastaneye götürülenleri bile ambulansları çevirerek gözaltına alıyor. Emniyet müdürünün talimatıyla gözaltı sayısını artırmak için polis azgınca saldırıyor. Gözaltılar arasında çatışmaları aktaran Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabirleri Mahsum Sağlık ve Mehmet Begüm de bulunuyor.

Polis saldırısında BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ayağından yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Polisin hedef gözeterek attığı gaz bombasının ayağına isabet etmesiyle yaralanan Buldan'ı BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve yanındakiler hastaneye götürdü. Polisin ambulans vermediğini kendilerinin yoldan çevirdikleri bir ambulansla hastaneye götürdüklerini belirten Önder, Buldan'ın fotoğraflarını twitter üzerinden basına ulaştırdı.

Diyarbakır gaz bulutu altında

Bağlar ve Ofis semtinde yoğunlaşan ve diğer mahallelerde de süren çatışmalarda polisin kullandığı gaz bombasından dolayı yoğun bir duman tabakası kenti kapladı. Polisin yoğun gaz kullanımından dolayı bir çok noktada gaz bombasının tükendiği ve takviye bomba istendiği belirtiliyor.

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve yanındakiler de saldırıların hedefi oldu. Demirtaş polis saldırısı sonrası “Burası İstasyon Meydanı. hHlkın özgürlük meydanı. Gidin Vali gelsin, yasaklayan zihniyet gelsin. Kürdistan faşizme mezar olacak” dedi.

Tazyikli su ve gaz bombasıyla saldırılan milletvekillerinden fenalaşanlar oldu.

Direniş kararlılığı yarın sokaklara çağırdı

Diyarbakır çatışmaları havanın kararmasıyla birlikte bekleyişe döndü. Polisin azgın saldırısı karşısında sokakları terk etmeyen Kürt halkı geceyi Sümerpark'ta geçirip yarın tekrar eyleme hazırlanıyor. Milletvekillerinden sanatçılara kadara herkes Sümerpark'ta halaylar ve türkülerle yarını bekliyor.

Çatışmalarda polisin uyguladığı şiddetin boyutuysa tüm engelleme çabalarına karşın kamera kayıtlarına yansıdı. Ofis Mahallesi'ndeki Abdulcelil Camii içine giren polis buradakilere azgınca saldırdı. Aralarında bulunan bir kadını taciz edip etraftaki insanlara da “Uygunsuz bir vaziyette yakaladık” diyerek ahlaksız ithamlarda bulundu. Camiyi işkencehaneye çeviren polis gözaltına aldığı gençlerden birini uzun süre dövdükten sonra cami duvarına yaslayıp üstündeki tişörtü parçalayıp dakikalarca sırtına copla vurdu. Tepki gösteren halka “demokrasi uyguluyoruz” diyerek yanıt veren polisler pervasız saldırılarını sürdürdü.

30'un üzerinde gözaltı olduğu öğrenilen çatışmanın tüm şehre yayılmasından dolayı gözaltı sayısı netleştirilemedi.

Ayağından yaralanan BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın Diyarbakır Devlet Hastanesi'nde tedavisi sürerken BDP'li milletvekilleri Mülkiye Birtane ve Ayla Akat ise Alman Hastanesi'nde tedavi görüyor.

Burjuva basın gün boyu uygulanan şiddeti göstermemek için çaba harcarken Diyarbakır Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü'nün porovokatif açıklamaları servis edildi. Sırtında tüfekle gezen bir kadın ihbarından, bomba yüklü araç hikayelerine kadar asılsız iddialarla Kürt halkının meşru eylemi gölgelenmye, azgın şiddet gerekçelendirimeye çalışıldı.

Direniş kararlılığı tüm saldırılara rağmen kırılamazken yarın tekrar alana çıkma kararı sermaye devletine anlamlı bir cevap oldu.