Eylemin fitili yoksullaşma – Atilla Özsever

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 25 Mayıs 2012
  • 13:31

Memurların önceki gün ülke çapındaki bir günlük genel grevine katılım oldukça yüksekti. Başta demiryolları olmak üzere okullarda, sağlık kuruluşlarında, büro ve maliye işkolunda hizmet üretimi nerdeyse durmuştu. Türkiye çapındaki bir günlük iş bırakma eylemine fiili olarak 700 bin dolayında memurun katıldığı ifade edildi. KESK ve Kamu-Sen’in bir günlük grevine “yandaş sendika” olarak nitelenen Memur-Sen’e bağlı Eğitim Bir-Sen üyesi öğretmenler de katıldı.

 Peki kamu çalışanlarını bir günlük iş bırakma eylemine sürükleyen esas nedenler neydi? Memur kesiminde giderek ciddi bir yoksullaşmanın yaşandığı gözlemlenmektedir. Geçim sıkıntısı memurları artık isyan noktasına getirmektedir.

2011 yılı başından itibaren doğalgaz, elektrik ve akaryakıtın yanı sıra temel tüketim maddelerine yapılan zamlar, toplamda yüzde 30’u aştı. Nisan 2012 itibariyle yıllık enflasyon oranı da yüzde 11’i geçti. Yılbaşından bu yana 5 aydır ücret zammı almayan kamu çalışanları, ciddi bir mağduriyet içerisinde yaşam mücadelesi sürdürüyorlar.

İşte tam bu aşamada hükümetin yüzde 3.5’luk zam teklifi, 2.5 milyonu kamu çalışanı ve 2 milyonu da emekli olmak üzere 4.5 milyonluk memur kitlesiyle dalga geçmek anlamına geldi. AKP Hükümeti’nin 2012 yılı için en son verdiği yüzde 3.5 artı yüzde 4’lük teklif, yıllık ortalama olarak yüzde 5.5’e denk düşüyor.

Bu durumda 1.337 TL. olan en düşük memur maaşında ilk altı ay için 47 TL.’lik bir zam söz konusu. 1.725 TL. olan ortalama memur maaşında ise, bu zam miktarı 60 TL. oluyor. En düşük memur maaşında 2012 yılı ortalama zammı 73.5 TL, ortalama memur maaşında ise 95 TL. ediyor. Aylık 100 TL.’yi bile bulmuyor. Oysa hükümet, 2011 yılındaki yüzde 8.5 büyüme ile övünüyor, memura ise büyümeden herhangi bir pay yok.

Öte yandan Tük-İş’in Nisan 2012 itibariyle açıkladığı yoksulluk sınırı (4 kişilik bir ailenin gıda, konut, yakıt dâhil yaşam maliyeti) 3.060 TL. Ortalama memur maaşı, hükümetin verdiği zamla 2.000 TL. bile olmuyor.

Greve katılım yüksek düzeyde olmakla birlikte miting alanlarındaki kalabalık o noktaya erişemedi. Memurlar açısından ekonomik sıkıntılar nedeniyle bir muhalif tavır giderek yükselmekle birlikte şu aşamada AKP’ye yönelik toplumsal muhalefetin tam bir bütünlük sağladığı söylenemez.

Kuşkusuz ekonomik ve sendikal mücadelenin bir siyasal mücadeleye dönüşmesi zaman alıyor. Örneğin Yunanistan’da son iki yılda 17 büyük genel grev yapıldı. Ancak ondan sonradır ki, bu eylemlilik siyasal bir mecraya doğru akmaya başladı. Radikal Sol Koalisyon ve Komünist Parti dâhil olmak üzere sosyal demokratların sol kanadından sosyalistlere ve komünistlere kadar olan yelpazedeki toplam oy oranı yüzde 30’ları aştı.

Sonuç olarak; KESK ve Kamu-Sen’in ortak eylem kararı, birlikte mücadelenin önemini bir kez daha ortaya koydu. Toplumsal muhalefetin somut sorunlar üzerinden emek eksenli olarak gelişmesi ve bir siyasal ayağının da oluşması gerekliliği, bir kez daha kendini hissettirdi…

Yurt / 25.05.12