(14.07.12) - Samandağ Evvel Temmuz Festivali çeşitli etkinliklerle devam ediyor. Festivalin 2. günü olan 12 Temmuz Perşembe günü Hakan Yeşilyurt’un katılımıyla bir konser gerçekleşirken, gündüz programında Samandağ sahildeki Akdeniz Kafe’de Ragıp Duran ve Nazım Alpman’ın katıldığı “Bu Medya’ya Karşı Ne Yapmalı?” konulu panel gerçekleştirildi.
Festivalin 3. gününde ise gündüz çeşitli konularda paneller gerçekleştirildi. İlk panel saat 14.00’te Samandağ Kalkındırma Derneği'nce organize edilen “Ortadoğu ve Suriye” başlığıyla yapıldı. Konuşmacı olarak gazeteci-yazar Faik Bulut ve gazeteci-yazar Nuray Mert'in katıldığı söyleşide konuşan Faik Bulut, Suriye’de yaşanan olayların bir panaromasını sundu. Suriye’de halkın yaşadığı ekonomik sorunlara değinen Bulut, Suriye’de orta sınıfın bittiğine işaret etti.
Suriye’de tek bir muhalefetin olmadığına dikkat çeken Faik Bulut, 59 ayrı örgütün varlığından bahsetti. Bunları kendi aralarında birkaç kola ayırarak Suriye’deki muhalefet hakkında somut bilgilendirmelerde bulundu.
Faik Bulut, konuşmasının diğer kısımlarında Türkiye bağımsız bir ülke olmadığı için politikalarının emperyalistlerin çıkarına göre belirlendiğine dikkat çekerek, Türkiye’nin Ortadoğu’da taşeronluk rolüne vurgu yaptı. AKP’nin Ortadoğu’ya açılma girişimlerinin gerisinde onu destekleyen sermaye gruplarına pazar olanakları yaratmak olduğunu belirten Bulut, Suriye’ye yönelik olası bir emperyalist müdahaleyi durdurmak gerektiğini vurgulayarak konuşmasını noktaladı.
Nuray Mert ise, Suriye’nin 2004’ten beri hedefte olduğuna dikkat çekerek başladığı konuşmasında Irak işgalinden beri Ortadoğu’daki süreci özetledi. Türkiye’nin emperyalistlerin çıkarlarına göre İran merkezli bir krize karşı bir dönem Suriye ile ilişkilerinin “dostluk” kisvesiyle yürütüldüğüne dikkat çekti. Bölgedeki batı karşıtlığına karşı Suriye’nin Batı ittifakı içine çekilmesi için bu süreçte yapılan adımlara değinen Mert, ABD büyükelçiliğinin de bu dönemde açıldığına dikkat çekti. Sonrasında ABD’nin çıkarlarına paralel olarak Suriye’ye yönelik gündeme gelen saldırgan politikalara değindi. Soru ve cevapların ardından panel bitirildi.
Festival programı kapsamında gerçekleşen bir diğer panel ise 16.30’da “Katliamlar, faili meçhuller ve aydınlatılmayan derin yapılar” başlığıyla düzenlendi. Panelin katılımcıları arasında faili meçhullerin yakınlarından Zeynep Altıok ve Özgür Mumcu yer aldı. Devletin katliamcı kimliğine vurgu yapılan açılış konuşmasından sonra söz alan Zeynep Altıok zaman aşımına uğrayan Sivas davası ile ilgili süreç hakkında somut bilgiler verdi. Katliamların ve faili meçhullerin devam ettiğine ve edebileceğine dikkat çekilen konuşmada önemli olanın unutmamak ve unutturmamak olduğu vurgulandı.
Diğer konuşmacı olan Özgür Mumcu ise, faili meçhullerin, siyasi cinayetlerin bir saldırı dalgasının parçası olduğuna değinerek, bunların tek merkezden yönlendirildiğine dikkat çekti. Roboski katliamı örnek gösterilerek katliamların devam ettiği belirtildi. Hrant Dink davasında örgüt bulamayan hakimlerin, Cihan Kırmızıgül’ün puşi takmasını örgütün varlığı olarak gördüklerine dikkat çekti.
Festivalin akşam programında ise Selda Bağcan sahne aldı.
Festival alanında BDSP standı açan sınıf devrimcileri etkin bir propaganda çalışması örgütlüyorlar. Kızıl Bayrak ve Ekim Gençliği ajitasyon konuşmaları eşliğinde emekçilere ve gençlere ulaştırılıyor.
Kızıl Bayrak / Antakya
