(18.10.12) - Üniversite içerisindeki alternatif-muhalif kulüplerden biri olan Çağdaş Hukukçular Topluluğu (ÇHT), dönem başından beri Hukuk Fakültesi Dekanlığı'nın baskısı ile karşı karşıya kalmaktaydı. Bu uygulamaların başlangıcı her ne kadar dekanın kendisinin, hukuk fakültesi öğrencilerini kendi dekanlığı bünyesinde yer alan Çağdaş Hukuçular Topluluğu’na üye olmamakla tehdit etmekle başlasa da son olarak topluluğun Av. Selçuk Kozağaçlı’nın katılımıyla gerçekleştirilmek istediği söyleşiye izin verilmemesiyle devam etti.
Fakat bu anti-demokratik uygulamaya boyun eğmeyen topluluk, kampüs içerisindeki Cafe Koop.'ta söyleşiyi gerçekleştirdi. Söyleşi, ÇHT tarafından yapılan konuşma ile başladı ve dekanlığın baskılarının kendilerini yıldıramayacağı belirtildi. Ardından söz alan Av. Selçuk Kozağaçlı konuşmasına ÇHD’nin tarihi ile ilgili olarak kısa bir bilgilendirme yaparak başladı. Kozağaçlı, genel olarak adalet, hukuk ve siyasal mücadeleleri işledi. Adaleti, ekmek ve suya benzeten Kozağaçlı’nın, adaletten umudunu kesenleri, ekmek ve sudan umudunu kesenler olarak tanımlarken hukuk ile adaletin aynı şeyler olmadığını hatta hukukun kendisinin, insanların adalete ulaşma noktasında ortaya koyacakları fiili-meşru eylemselliklerin önüne geçmek için yaratılmış özel bir ideolojik form olduğunu belirterek başladığı konuşması, siyasal mücadelenin esasa alınması gerekliliğine bağlandı. Hukukun kendisinin tüm adalet arayışlarını sisteme bağladığını fakat siyasal mücadelenin hukuka biçilen forma indirgenmemesi gerekliliği üzerine yapılan konuşma, aslolanın fiili-meşru siyasal mücadele olduğunu belirtilmesi ile sonlandırıldı. Tüm bu konuşmalar, hukukun adalet getirmek bir tarafa adaleti getirmek için bir engel olduğunun anlatıldığı, adaletin sağlanması için siyasal mücadelenin gerekli olduğu ve siyasal mücadelenin hukukun boyunduruğu altına sokulmaması gerekliliği belirtilerek sonlandırıldı.
Yaklaşık 100 kişinin katıldığı söyleşi, soru-cevap kısmının ardından sonlandırıldı. ÇHT’nin özgürlük işareti yapan bir maymun ikonunu hediye etmesi ile sonlandırılan söyleşi, öğrencilere yaptığı katkılar bir tarafa, Hukuk fakültesi dekanına ciddi bir yanıt oldu.
Ekim Gençliği / DEÜ
