ÇHD'den 'kürtaj' açıklaması

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Sosyal sorunlar/saldırılar
  • |
  • 30 Mayıs 2012
  • 15:32

(30.05.12) - Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi, Tayyip Erdoğan'ın, “Her kürtaj bir Uludere'dir” sözleri üzerine yazılı bir açıklama yaptı.

Kürtaj gündemi ile ilgili olarak Recep Tayyip Erdoğan tarafından günlerdir ardışık bir biçimde yapılan açıklamaların, katlanılması, sessizce geçiştirilmesi, görmezden gelinmesi imkansız bir içeriğe sahip olduğunu belirten ÇHD İstanbul Şubesi, bu açıklamaların, kadına devlet zoruyla doğurmayı, Kürt halkına ise sessiz sedasız ölüp gitmeyi dayattığının altını çizdi.

Erdoğan'ın, “bu milletin çoğalması için asla bu oyunlara prim vermemeliyiz” cümlesi ile birlikte bütün bu düşmanca açıklamaların, ilkel milliyetçi bir zemine oturtulmak istendiğini dikkat çeken ÇHD'nin açıklaması şöyle devam etti:

“Bu açıklamalar, “talihsiz bir gaf” ya da “gündem değiştirme hedefli söylemler” denilerek geçiştirilemez, geçiştirilmemelidir. Çünkü tablo bütünlüklü değerlendirildiğinde görülecektir ki; gündem aslında tam da budur. Son yıllarda gerek Kürtler’e, gerekse kadınlara karşı geliştirilen söylem ve içine girilen fiili tutum son açıklamalarla birlikte gündeme ayna tutmaktadır.”

“Her kürtaj bir Uludere’dir” ikinci bir katliamdır

“Her kürtaj bir Uludere’dir” cümlesinin; kadın erkek Kürtler’e karşı girişilmiş ikinci bir katliam olduğu tespitinde bulunan ÇHD'nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Kadınların gündemi budur! Çünkü;

Kadınların doğurganlığı üzerindeki söz hakkının gaspı, kadının bedeni, yaşamı, cinselliği üzerindeki söz hakkının gaspıdır. Bu bütünlüklü bir konudur. Üç çocuk önermeleri ortaya çıktığı ilk gün zaten bu yolun ilk taşı döşenmiştir. Sağlık alanında doğum kontrolü ile ilgili hizmetler sınırlandırıldığında, boşanma karşıtı söylem fiili uygulamalarla birleştirildiğinde, dul kadınla-boşanmış kadın arasında sosyal politika alanında ayrımcılık yasal zemin kazandığında, bakanlığın adı “Aile” ile buluştuğunda, 4+4+4 ile çocuk gelinlerin önü açıldığında bu yolun taşları döşenmiştir.

Kürtler’in gündemi budur! Çünkü;

Uludere’de yaşanan korkunç katliamın üzerinden aylar geçmesine rağmen, halen daha sorumlular açığa çıkartılamamıştır. Ancak şuan hala Uludere’de yaşananları protesto ettiği için cezaevinde olan insanlar vardır. Kürt halkının doğmamışı, dirisi bir yana ölüsüne dahi sahip çıkılmamaktadır. 13 yaşında kurşunlanarak öldürülen Uğur Kaymaz’ın katilleri cezasız kalmış, daha onlarca Kürt çocuğun ölümü faili meçhul ilan edilmiştir. Coğrafyamızın bir yarısının toplu mezarlarla dolu olduğu açığa çıkartılmış ama bu mezarların açılması yasal engellere takılmış, engellenmiştir. Sistematik bir biçimde milliyetçi hezeyanlar yaratılarak, Kürt halkına karşı girişilmiş olan bu imha ve yok sayma halinin üstü örtülmek istenmiş, toplumun bütünü belleksizleştirilmiştir. Kısacası, “yatıyor kalkıyor ‘Uludere’ diyorsunuz” ifadesi bugün gündemin saptırılması değil, sistematik bir belleksizleştirme saldırısının itirafıdır.

Son olarak;

“Her kürtaj bir Uludere’dir” cümlesi; kadın erkek Kürtler’e karşı girişilmiş ikinci bir katliamdır. Ana karnındaki yumurtayla ilgilenen zihniyetin, doğan çocukların yüzüne bakmadığı ve bundan sonra da bakmayacağı ise bu coğrafyada çok iyi bilinen bir gerçektir!”