Bursa BDSP'den açıklama

  • Arşiv
  • |
  • Sol Hareket
  • |
  • Devrimciler
  • |
  • 03 Kasım 2012
  • 11:22

(03.11.12) – Bursa Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, son günlerde Bursa'da Kürtlere yönelik yaşanan ırkçı-faşist saldırganlığa ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Bursa BDSP'nin yaptığı açıklamayı sunuyoruz...


Kanlı provokasyonlara son!

Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!


Bursa’da 28 Ekim Pazar günü yaşanan olaylar ve arkasından tırmanan gerilim, bir Türk-Kürt çatışması değil, bir kez daha benzerlerine sayısız kez tanık olduğumuz yeni bir oyundan başka bir şey değildir. Amaç emekçi halkı bölmek, kardeş halklar arasındaki düşmanlığı körüklemek, bu suretle sömürü düzeninin çarklarını sorunsuzca çevirmektir.

Bunun böyle olduğunu yaşanan olayın tüm bir seyri olduğu gibi doğrulamaktadır. Cezaevlerinde meşru talepleri uğruna açlık grevi yapan tutsaklara destek vermek üzere yürüyen Kürt emekçileri, polis ve sivil faşist çeteler tarafından organize biçimde saldırıya uğramıştır. Öyle ki nereden geldiği belli olmayan satırlı, baltalı grup polisin yanıbaşındadır ve onunla açık işbirliği yapmıştır. Polisin gaz bombaları ve zırhlı araçlarla dağıttığı emekçiler satır ve baltalarla sokak aralarında katledilmeye çalışılmıştır. Fakat her şeye rağmen mahalleliler de içinde olmak üzere emekçiler, kendilerini savunmuş ve saatlerce direnmişlerdir. Yani ortada Kürt-Türk çatışması değil, polis-sivil faşist işbirliğiyle gerçekleştirilen organize saldırılar, planlı bir provokasyon girişimi vardır.

Öyle ki, saldırgan gruptan birinin de içerisinde olduğu dört kişinin kurşunlanarak ağır yaralanmasına yol açan silahın polise ait olması dahi oldukça manidardır.

Fakat gerçekler böyleyken bu kanlı provokasyonun sorumluluğunu taşıyanlar, başta Bursa Valisi Şahabattin Harput olmak üzere, saldırgan çeteyi meşrulaştıran Kürt emekçilerini de hedef gösteren açıklamalarını sürdürmektedir. Besbelli ki bu sivil faşist gruhu organize edip halkın üzerine saldıranlar, böylelikle hakları uğruna mücadele eden Kürt emekçilerini tehdit etmektedirler.

Belirtmeliyiz ki hedefte sadece Kürt emekçileri yoktur. Hedefte aynı zamanda bir bütün olarak işçi sınıfı ve emekçiler vardır. Bu kanlı provokasyonlarla işçi sınıfının kapitalist sömürüye ve emperyalist köleliğe karşı birleşik mücadelesinin önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Çünkü Kürt-Türk düşmanlığı demek sınıfın bölünmesi, tüm sömürü ve zulmün gerisindeki iktidar yerine birbirine düşmesi demektir. Aynı zamanda ise bu kanlı provokasyon girişimleriyle her türlü hak mücadelesini ezmenin bahaneleri yaratılmaktadır.

Sermaye iktidarı bu politikaları bir bütün olarak ülkeyi yönetmek için kullanıyor. Ama Bursa gibi işçi sınıfının önemli bir merkezinde bunu özellikle yapıyor. Faşist güçler himaye edilip el üstünde tutulurken, şovenizmin ve gericiliğin örgütlenmesi sistematik biçimlerde sürdürülüyor. Böylelikle işçi sınıfının gözleri bağlanıyor, ayaklarındaki zincirlere yeni halkalar ekleniyor. Ayağa kalkması halinde, tüm bir işçi sınıfını da arkasından sürüklemesi muhtemel bir sınıf bölüğü böylelikle takatsiz bırakılıyor.

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, bu gerçeklere de dayanak, sermaye devletini bu kanlı provokasyonlara son vermesi konusunda uyarmaktadır. Gerici-faşist saldırıları planlayanlar, katılanlar, kurşun sıkanlar açıklanmalıdır.

BDSP, ayrıca kanlı provokasyonların hedefinde bulunan Kürt emekçilerinin ve kurumlarının yanında olduğunu duyurmaktadır. Tüm ilerici ve devrimci güçleri olası kanlı provokasyonlar konusunda uyanıklığa ve dayanışmaya çağırmaktadır.

Son olarak BDSP, tüm Bursalı işçi ve emekçileri sermaye iktidarından hesap sormaya, Kürt emekçi halkının yanında olmaya, emekçi halkı bölmeye ve birbirine kışkırtmaya çalışan sömürücü zorbalara karşı “İşçilerin birliği, halkların kardeşliği” şiarıyla tek yumruk olmaya çağırmaktadır.

Bursa Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu

3 Kasım 2012