(16.01.12) – Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in ırkçı-şoven kışkırtmalar eşliğinde katledilişinin 5. yıldönümü yaklaşırken katliamın faili devlet, cinayetin ardındaki gerçekleri örtbas etmek için çabalıyor.

Davanın kapatılmasına tepki

Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından başlayan davanın yarın (17 Ocak) görülecek 25. duruşmada karara bağlanması bekleniyor. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) iki yıl sonra gönderdiği ‘olay gününe ilişkin telefon görüşmeleri’, tetiği çeken Ogün Samast’ın o gün yalnız olmadığını ortaya çıkarırken, tüm bağlantılar aydınlatılmadan karar verilecek olmasına tepkiler var. İkisi tutuklu 19 sanığın yargılandığı davada Dink ailesinin avukatlarından Arzu Becerik, davanın bu haliyle bitirilmesi halinde ‘eksik kalacağını’ söyledi.

Becerik, soruşturmadaki eksikliklerin giderilmediğini, yargılanmaya dahil edilebilecek kişilerin dahil edilmediğini belirtti. Mahkemeye yeni gönderilen TİB kayıtlarının araştırmasının bitirilmediğini, soruşturmanın genişletilmesi taleplerinin değerlendirilmediğini söyleyen Becerik, “Bu şekilde karar verilirse dava eksik kalır. Davanın daha geniş açıdan incelenmesi ve siyasi iradenin de bu davanın çözülmesi için mahkemeye gerekli olanakları sağlaması gerekir” dedi. 

Kayıtlar ele alınsın talebi

Davanın 26 Aralık 2011 tarihli duruşmasında müdahil avukatı Fethiye Çetin davanın tutuksuz sanıklarından Mustafa Öztürk ve Salih Hacısalihoğlu ile doğrudan irtibatlı olan ve çok sayıda görüşme yaptığı tespit edilen telefon numaralarının, cinayetin işlendiği gün ve saatte olay yerinde olduğu ve bu telefonlarla olay günü bazı görüşmeler yaptıklarının tespit edildiğini kaydetmişti. Çetin, “Olay gününden önce sanıklarla bu kişiler arasında pek çok görüşme yapıldığı gerçeği karşısında, bu kayıtların önemi artmaktadır ve titizlikle ele alınması gerek” demişti. Ancak savcı, kayıtların cinayetle ilgisi olmadığını savunmuştu.