(01.06.12) - Hava işkolunda getirilen grev yasağına ilişkin açıklama yapan DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu, TBMM’nin 30 Mayıs günü kabul ettiği torba yasa ile tarihe geçtiğini, Türkiye tarihinde ilk kez, bir işyeri toplu sözleşmesi sürerken “korsan taksilerle ilgili” çıkarılan bir yasaya eklenen tek bir madde ile, hava işkolunda grev hakkının ortadan kaldırıldığını belirtti.

Tayyip Erdoğan’ın havayollarındaki greve ilişkin açıklamalarına da yanıt verilen açıklama şöyle denildi:

“Uçaklar uçmaz ise millet mağdur olurmuş. Böyle buyuruyor sayın Başbakan. Evrensel insan haklarının ilk sırasında yer alan sendika, toplu sözleşme ve grev hakkını gasp ettiği hava işkolu çalışanlarının mağduriyetini, onlara uygulanmakta olan baskı ve terörü gözlerden gizlemeye çalışarak, şapkadan tavşan çıkarma çabasında.

Yasaklanan sadece grev değildir. Yasaklanan aynı zamanda sendika ve toplu sözleşme hakkıdır. Bu üç hak tüm dünyada bir ve aynı anda kullanılabilir haklar olarak düzenlenmiştir; bu koşul yerine gelmediği sürece hiçbirinin tek başına anlamı yoktur.”

"AKP sermayenin hizmetinde!"

“Dünyada nasılsa bizde öyle olma zorunluluğu yok, biz Türkiye’yiz.” sözlerine de değinilen açıklama şöyle devam etti:

“İşte bu cümle faşizmin gizlendiği yerden ortaya döküldüğü andır. Bu faşizmin sezaryen ile değil, doğal yollarla doğumudur. Zaten çürümüş ve kokuşmuş klasik faşist yapılanmaların tasfiyesini demokratik bir devrim yaşanıyormuş edasıyla yüceltenler, yeni ve gizli bir faşist örgütlenmenin adım adım devletin her hücresine yerleştiğini göremediler.

Demokrasinin iki tane generali ya da eli kanlı katili yargılamakla değil, işçi hak ve özgürlükleri alanında atılacak adımlarla güçleneceğini göremediler.

Saymaya bile gerek yok. TBMM’nin dün kabul ettiği yasa Anayasa’ya, ILO ilkelerine vb. pek çok şeye aykırıdır.

Bunları söylemenin bugün hiçbir anlamı yok. Bunlar AKP için hiçbir anlam taşımıyor. AKP’nin en tepesindeki zat-ı muhterem “burası Türkiye” demişken, hangi uluslararası anlaşmadan bahsediyoruz.

Yapılan AKP’ye tamamen uygundur. AKP yoksulların oyunu alarak, zenginlerin onlar üzerindeki iktidar ve sömürüsünü artırmayı hedefleyen bir siyasal partidir. O sermayenin hizmetinde bir partidir. Sermayenin hizmetinde olmayı o kadar abartmıştır ki, tek bir işveren için özel yasa çıkartabileceğini göstermiştir.

Başbakanın son yurt dışı gezisinden döndükten sonra yaptığı açıklamaları alt alta koyun faşizmin ne demek olduğunu anlatmaya ihtiyacınız kalmaz. Kürtler, kadınlar, işçiler, sendikalar hedef tahtasına konmuştur.”

Birleşik mücadele zamanı

Birleşik Metal-İş, açıklamanın son bölümünde birleşik mücadele çağrısı yaparak şu ifadeleri kullandı:

"Bunların hiçbiri kabul edilemez. Kabul etmemek yetmez, birleşik bir mücadeleyi başlatmanın zamanıdır. Tüm duyarlı kesimleri bu mücadelenin aktif öznesi olmaya çağırıyoruz. Atıldığı iddia edilen tüm Hava-İş üyeleri geri alınmalı, grev yasağı kaldırılmalıdır!"