Başkanlık seçimleri: Mısır solu geride

  • Arşiv
  • |
  • Afrika
  • |
  • 26 Mayıs 2012
  • 05:23

Bisan Kassab ve Muhammed el-Arabi

23 Mayıs 2012

Oy verme işleminin birinci günü biterken Mısır başkanlık seçiminde solun adayları arasındaki çekişme, bu devrimci momenti yakalamak için bu siyasi akımın birleşememesini sergiliyor. 

25 Ocak 2011'den sonra Mısır'da Sol değişti. Mısır'da solcuların medyada kurulan klişeleşmiş imajı gitmiş: sayısız grup meyhanelerde alem yapar, tarihi geçmiş teorileri tartışır ve birbirlerini ihanetle suçlar. 

Devrim solu tekrar hayata döndürdü, fakat sonuçta bu devrimi ileriye taşımak için yeterli olmadı. Çeşitli oluşumları ve akımlarıyla Mısır Solu devrimci momenti yakalamada başarısız oldu.

“Ekmek” ve “onur” meseleleri solun retoriğinde çok belirgindi. Bunlar özgürlük, demokrasi ve siyasetten ayrılamazdı. Nitekim birçok solcuya göre ele alınan bu tür konular için bunlar bir ön koşuldu. 

Daha geniş bir kitleyi kazanmak için yapmaları gereken sosyal ve ekonomik taleplere ağırlık vermekti.

Fakat sol örgütlenmeler, ister parti ister sosyal oluşumlar olsun, ekonomik ve sosyal koşullarını iyileştirmek umuduyla devrime katılan toplumun bu kesimlerinin hedeflerini elde etmesi için yeteneklerini sergileyemedi.

Başkanlık seçimleri de sol akımların bölünmüşlüğüne eklendi.

Kemal Halil, Marksist Sol'un tarihi isimlerinden biri, İşçi ve Köylü Partisi'nin (halen kuruluş aşamasında) lideridir. “Solun derin krizi, oyların dört başkanlık adayı arasında bölünmesi ile daha görünür hale geldi. Bunlar Hamdin Sabahi, Halid Ali, Ebul İzz el-Hariri ve Hişam el-Bastavisi.” diyor.

Sosyalist Halk İttifak Partisi, parti liderlerinden olan milletvekili Hariri'yi başkanlık yarışı için aday göstermeye birkaç ay önce karar verdi. Solcu avukat Halid Ali'yi desteklemek için yapılan başarısız müzakerelerden sonra bu karar verildi.

Devrimci Sosyalistlerden kopan bir grup olan Sosyalist Yenilenme tek taraflı olarak İslamcı aday Abdil Munim Ebul-Futuh'u destekleme kararı aldı.

Bu karar, muhafazakar bir geçişe sahip bir reformcu olan Ebul-Futuh'un adaylığını sözüm ona “medeni gruplar” ile İslamcılar arasındaki kutuplaşmayı savuşturabileceğini düşünen solcu aktivistler tarafından yazılan bir ekonomik programa dayanıyordu.

Sosyalist Halk İttifak Partisi, aynı zamanda Ebul İzz el-Hariri'nin de bir zamanlar partisi olan Ulusal İlerici Birlikçi Parti'nin (Tacammu) eski önde gelen üyeleri tarafından devrimden sonra kuruldu.

Tacammu, devrik başkan Hüsnü Mübarek'i desteklediği yılların ardından oldukça gerilemişti. Eski başkanı Rifat el-Said, bu ittifaka İslamcıların ve Müslüman Kardeşler'in yükselişine karşı koyma gereğini gerekçe gösterirdi.

Tacammu, 1990'lı yıllarda yargı bağımsızlığı üzerine Mübarek rejimi ile savaşımdaki rolü ile öne çıkan Bastavisi'yi destekliyor.

Eski Devrimci Sosyalist Halid Ali, önemli sayıda bağımsız solcu aktivist ve merkez sağ ile merkez sol arasında yalpalayan Mısır Sosyal Demokrat Partisi'ne katılan Demokratik Sol tarafından destekleniyor.

Devrimci Sosyalistler, seçimler hakkında tamamen farklı bir tutum aldı. Sol oyların bölünmesinden kaçınmak için bazı tanınmış isimlerin çabalarının çökmesinin ardından devrime yakın adayların birleşememesini protesto için oy vermemeyi seçtiler.

Tüm Mısır'ı kapsayan Imsik Fuloul (Artıkları Yakalayın) adlı geniş çaplı bir kampanyaya katıldılar. Kampanya, eski rejimle bağlantıları olan iki aday Ahmed Şefik ve Amr Musa'yı kovalamak için tüm kanaatlerden aktivistler tarafından kuruldu.

Diğer bağımsız aktivistlerin de katıldığı Kemal Halil gibi boykot çağrısı yapmadılar. Halil boykota hak veriyor, çünkü “askeri yönetim altında herhangi bir seçimi reddediyor”.

“Adayların kendilerinde hiçbir kusur yok, fakat askeri idarenin özü budur. İlk başta devrime yakın olan devrim sonrasının ilk başbakanı İssam Şeref'i sultası olmayan birine dönüştürdüler” diye açıklıyor Halil.

“Aynı şey parlamentoya oldu ve hatta cumhurbaşkanlığı sultasına sahip olması gereken Kemal Ganzuri'ye (şimdiki başbakan) de oldu.” 

Sadece eski rejimin geri döneceği korkusuyla birleşen solun parçalanmasının en tehlikeli tarafı, adaylarının sadece birbirlerinden oy çekebilmesi.

Birçok solcu aday, sokakta en küçük bir destek çekemezken ya da devrimden sonra halkın talepleriyle bağ kuramazken bunu anladı.

Mısır Solu, İslamcı ve liberal cephelere benzer bir parçalanmayla karşı karşıya iken solun seçim tabanı daha fazla bölünmüştür.

Bu akımlar, istikrar ve sürekliliklerini sağlayacak halk tabanı inşa etmek için asgari bir birlik ya da en azından tabanda çalışma düzeyi elde edemezlerse başkanlık seçimine girmek bir işe yaramayacak.

Lübnan merkezli El-Ahbar gazetesinin İngilizce sitesinden kizilbayrak.net için çevrilmiştir.

http://english.al-akhbar.com/content/presidential-elections-egypt%E2%80%99s-left-behind