Araştırma görevlileriyle dayanışma büyüyor

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • Eylem/Etkinlik
  • |
  • 31 Ekim 2012
  • 13:49

(31.10.12) - İTÜ'de araştırma görevlilerinin eylemine destek büyüyor. Bugün İTÜ Rektörlüğü önündeki direniş çadırında 6 örgütün gerçekleştirdiği ziyaretle dayanışma vurgulanırken mücadele selamlandı.

Bugün gerçekleştirilen ziyaret Eğitim Sen İstanbul 6 No'lu Üniversiteler Şubesi, Üniversite Konseyleri Derneği, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği, Akademi Susmayacak, GIT Türkiye ve Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi örgütledi. "İTÜ araştırma görevlileri yalnız değildir!" şiarlı eylemi örgütleyen kurumların imzası bulunan ozalit açılırken, "Asistan kıyımana son!", "Biz kalıyoruz YÖK gitsin!", "Burslu öğrenci değil araştırma görevlisiyiz!" dövizleri de taşındı.

Ziyarette ilk konuşmayı Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Betül Korkut yaptı. 12 Eylül darbesinin bir ürünü olan YÖK'ün şimdi de bilime saldırdığını ifade eden Korkut, araştırma görevlisi kıyımına hazırlanıldığına dikkat çekti. Yargı ve Danıştay kararlarının hiçe sayıldığına dikkat çekerek direnişin üniversitenin ruhunda hep olduğunu, bugün yüzlerce öğrenci tutukluyken şimdi araştırma görevlilerinin direndiğini ifade etti.

Korkut'un konuşmasının ardından Eğitim Sen İstanbul 6 No'lu Üniversiteler Şubesi Başkanı İsmet Akça söz aldı. İTÜ'de yapılanın araştırma görevlileri için prova olduğuna dikkat çekerek İTÜ'nün buna karşı direnişin de örüldüğü yer olduğuna değindi.

Üniversitelerin piyasacı, sermayenin ihtiyacına göre çalışılan, neoliberal politikaların esas alındığı yerler olarak kurgulandığını, AKP'ye muhalif düşüncelerin varolamayacağını, bunun yerine muhafazakar kadroların yerleştirilmek istendiğine değinen Akça "Buna izin vermeyeceğiz" diyerek sözlerini 6 Kasım YÖK protestosuna çağrı yaparak bitirdi.

Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği adına Gülhan Hoştürk konuşurken, 50/d ve 33/a uygulamalarına dikkat çekti. Hoştürk, araştıma görevlilerinin yanlarında olmaya devam edeceklerini ifade etti.

Ziyaretçi kurumlar adına konuşmaya GIT Türkiye adına Fisun Öztekin devam etti. Öztekin, akademik özgürlük adına çalışan bir kurum olarak 50/d'nin yarattığı sorunlara değindi. "Araştırma görevlisi gençler piyasanın kırılganlığına terk ediliyor" diyerek sözlerini tamamladı.

Üniversite Konseyleri Derneği adınaysa Emre Gürcanlı konuştu. Gürcanlı yaşanan sorunun temelde iş güvencesine yönelik olduğuna dikkat çekerek bir tekstil işçisinden araştırma görevlisine kadar her kesimin güvencesizliğe maruz bırakıldığını ifade etti. Gürcanlı, akademik ve bilimsel özügürlüğün olabilmesi için iş güvencesinin olması gerektiğini belirtti.

Gürcanlı'nın ardından Akademi Susmayacak grubu adına Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Meryem Kurtulmuş söz aldı. Yeni YÖK Yasa Taslağı'na değinen Kurtulmuş, araştırma görevlilerine taslakta yer bile verilmediğini ifade etti. Toplum ve doğa için çalışan üniversite görevlilerinin hedef haline geldiğini belirterek Büşra Ersanlı ve Beyza Üstün örneklerine değindi.

Eyleme katılan İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden İzzettin Önder de söz alarak burada yalnızca atılan araştırma görevlileri için bulunmadığını, esas olarak eğitim sisteminin korunması için burada olduklarını ifade etti. Marks'ın bilim ve felsefe arasında kurduğu bağa dikkat çekerek, yaşananların böyle yorumlanmasının önemine dair vurgu yaptı. Önder, ayrıca bu uygulamaların emperyalizme hizmet için yapıldığını ifade ederek yürütülen mücadeleyi selamladı.

Eylem bitirilirken üniversitedeki voleybol turnuvasında “anti-50/d” takımının maçı kazandığı bilgisi verilerek rektörlük önündeki çadırın dışında da görünür olmak için çaba harcandığına değinildi.

İTÜ'de araştırma görevlilerine yönelik alınan karar sonrası 8 kişinin üniversite ile ilişiği kesilmişti. İTÜ Rektörlük binası önünde çadır kurarak 18 Ekim'den beri düzenlemeyi teşhir eden araştırma görevlilerine geçen hafta gerçekleştirilen ziyaret sonrası rektörlük yaptığı açıklamayla sorunun orta vadede çözümü için 'çaba' harcandığını ifade etmişti.

Kızıl Bayrak / İstanbul