Adaletiniz bu mu?

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Devlet terörü
  • |
  • 26 Ekim 2012
  • 10:48

“Bayram” yerine evde acı ve gözyaşı vardı. Evin 7 kızkardeşinden Döndü Aygün’ün, daha fazla dayanamayarak yere yığılması, yaşanan acının fotoğrafı oldu. Çaresiz bir şekilde kızının yerde yatışını gözyaşlarıyla izleyen işçi emeklisi baba İsmet Aygün, “İşte biz her gün böyleyiz. Oğlumun suçu neydi de vurdular? Adalet istiyoruz artık” diye isyan etti.

Cem’in annesi Senem, kız kardeşleri Yasemin, Aylin, Döndü, Songül, Sonay, Aynur, Nazlıcan Aygün’ün yüzlerine hüzün hâkimdi. Salona geçip konuşmaya başlamak istediğimiz sırada, içeri Cem Aygün’ün bir kardeşi hızla girerek, “Yetişin, ablama bir şey oldu” dedi. Evin arka odasına vardığımızda Cem’in ablalarından Döndü Aygün’ü yerde bulduk. Bu sırada baba İsmet Aygün bize dönerek “Her gün bir kızım acıdan fenalık geçirip bayılıyor” derken anne Senem Aygün, “Bizi böyle yakanların evine ateş düşsün” diye isyan etti.

Öğrendik ki Döndü Aygün, kardeşinin ölümünden sonra böyle olmuş. Zaman zaman ailenin diğer bireyleri de fenalık geçiriyormuş. Baba İsmet Aygün, “Ağlayanlar, acısını dışarı atabiliyor. Döndü gibi acısını içine atanlar ise fenalık geçiriyor” diye konuştu.

İsmet Aygün, bir yandan ağlarken bir yandan da anlatmaya başladı: “Bunlara polis denmez. Benim oğlumun suçu varsa, Emniyet’e götürüp cezasını çekseydi. Oğlumu vurun diye kim emir verdi? Bunlar tutuksuz yargılanıyor ve işbaşı yaptı. Adaletiniz bu mudur? Büyüklerimizden rica ediyorum. Bu canileri içeri alın. Kızım da gidiyor. Her gün bir can mı verelim?”

İsmet Aygün, Ankara Emniyet Müdürü’nün kendisini muhtar aracılığıyla Emniyet’e çağırdığını anlatırken “Beni ayağına çağırdı ve ‘Olayı kan davasına çevirmeyin’ dedi. Hiçbir yetkili gelip de geçmiş olsun demedi” dedi. Baba Aygün, polis tarafından takip edildiklerini belirterek “Telefonlarımız dinleniyor, takip ediliyoruz. Sanki biz polisi vurduk da takip ediliyoruz” ifadesini kullandı.

“Gelsinler, evin halini görsünler” diyen İsmet Aygün, “Buradan bir değil, 10 cenaze çıktı. Biz ölü yaşıyoruz. Ben geceleri kalkıp bakıyorum çocuğum gelecek diye. Ama gelmiyor. Ben 24 yaşındaki oğlumu toprağa verdim. 7 kızın, tek oğlanıydı” dedi.

Cumhuriyet / 26.10.12