4 soruda Uludere katliamının fotoğrafı – Deniz Zeyrek

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 25 Mayıs 2012
  • 04:49

ANALİZ
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in tepki çeken açıklamaları, trajik bir olayla son bulan Uludere operasyonunun karar sürecindeki hatalar zincirinin son halkasını ortaya çıkardı. Operasyon kararı, Genelkurmay tarafından alınmış ama operasyon öncesinde gelen insan (ajan), sinyal (telsiz dinleme) ve görüntü (Heron) istihbaratları, geçerliliğini yitirip yitirmediğine bakılmaksızın yüzde yüz doğru kabul edilmiş. 

1- Genelkurmay’ın rolü ne? Uludere operasyonu da sınır- ötesi hava operasyonuydu. ‘Sınır ötesi operasyonlar’ hükümetin TBMM’den aldığı yetkiyi direktifle devrettiği TSK tarafından yapılıyor. Uludere operasyonu da baştan sona dek Genelkurmay tarafından icra edildi. Heronların nerede uçacağına da gelen görüntüler ve mevcut istihbarat raporları ışıgında operasyon yapılmasına da Genelkurmay’ın İstihbarat ve Terörle Mücadele Daire Başkanlıkları karar verdi. Karar, Hava Kuvvetleri ve 2. Taktik Hava Komutanlığı aracılığıyla hayata geçirildi. Kuzey Irak’a yönelik aydınlatma fişeği ve top atışları ile uçuş yasağı konusunda bölgedeki yerel birlikler de haberdar edildi. 

2- MİT’İn rolü ne? MİT, örgüt içindeki elemanları, bölgedeki insan ve sinyal istihbaratı ile PKK’ya karşı ‘önleyici istihbarat’ çalışması yapıyor. Operasyon yetkisi olmadığı için örgütün eylem hazırlıklarına ilişkin bilgileri inceleyip, istihbarata dönüştürüyor ve raporlarını yerel TSK birlikleri, emniyet ve Ankara’daki koordinasyon merkezi ile paylaşıyor. Uludere operasyonu sırasında MİT’in doğrudan bir katkısı olmamış. Ancak, Heronların 28 Aralık 2011 günü o bölgede uçurulması kararında ve temin edilen görüntülü istihbaratın değerlendirmesinde, askerler tarafından MİT’in bölgeye ilişkin önceki raporları da referans alınmış. Ekim ayında paylaşılan bir raporda PKK’nın kaçakçılar vasıtasıyla ülkeye mühimmat sokacağı ve büyük kentlerde eylem yapabileceği bildirilmişti. MİT’in başka bir raporunda, PKK’nın yöneticilerinden Fehman Hüseyin’in telsiz kesmelerinin Türkiye-Irak sınırının 10-12 kilometre güneyinde tespit edildiği ve PKK’nın o bölgeye gruplar konuşlandırmaya başladığı bilgisine yer verilmişti. Uludere operasyonu öncesinde MİT’in bir istihbaratı da önemli bir PKK’lının Uludere yöresindeki askeri birlikler ile korucular hakkında istihbarat çalışması yaptığına dairdi. 

3- ABD’nİn rolü ne? ABD yönetimi Türkiye ile 2007’de imzaladığı Anlık İstihbarat Anlaşması çerçevesinde Türkiye’ye ‘sıcağı sıcağına’ istihbarat iletiyor. ABD ordusu Irak’tan çekildikten sonra, 4 adet insansız hava aracı (Predatör) Türkiye için İncirlik Üssü’nde tutuldu ve Kuzey Irak semalarında dolaşarak Türkiye için görüntülü istihbarat çalışması yapmaya başladı. Predatör anlaşmasına göre ABD Türkiye’ye anlık ham görüntü iletiyor, uçakların rotasını TSK belirliyor ve ABD’li askerler hiçbir analiz ya da değerlendirme sürecine dahil olmuyor. Uludere olayı sırasında ABD menşeli Predatör Kandil semalarında uçarken, Uludere’nin güneyine yöneldi ve 37 dakika heronlarla aynı bölgede uçtu. Ancak, operasyon için uçuşa yasak bölge ilan eden TSK, predatörleri bölgeden uzaklaştırdı. Söz konusu görüntüler dışında ABD’nin TSK’ya insan ya da sinyal istihbaratı sağladığına dair hiçbir veri yok. 

4- Karar hangİ analİzİn ürünü? TSK’dan hükümete ve savcılığa ulaşan bilgilerden ve hükümet üyelerinden gelen açıklamalardan şu sonuç çıkıyor: TSK, elindeki görüntülerden ve raporlardan “Sınırın 5 ile 10 kilometre güneyinde aralarında Fehman Hüseyin’in de bulunduğu PKK’lılar var ve Uludere’deki birliklere büyük bir saldırıya hazırlanıyorlar” sonucunu çıkarmış. İçişleri Bakanı Şahin’in, ölenler için kullandığı “Orada PKK’lılarla buluştular” sözleri de operasyon kararı alınırken grupta kaçakçıların olma ihtimalinin de değerlendirildiğini ortaya koydu.

Radikal / 25.05.12