Kapitalist sömürüye, baskı ve her tür şiddete karşı 8 Mart'ta Stuttgart'ta emekçi kadınlar yine sokaklarda olacaklar. Eşitsizliğe, sömürüye, cinsel baskı ve her tür şiddete karşı mücadele alanlarına akacak, tepkilerini ve taleplerini haykıracaklar.
New Yorklu kadın işçilerin, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne kaynaklık eden başkaldırısının üzerinden 164 yıl geçmesine rağmen, kapitalizm dünya genelinde sömürmeye, cinsel ve ulusal baskıyı üretmeye devam etmektedir.
Bugün, dünya genelinde insanlığın başına bela olmuş koronanın ağırlaştırdığı ekonomik kriz altında en çok ezilenler, emek sarf edenler yine emekçi kadınlardır. Kapitalist sömürü düzeni var olduğu sürece bu baskı ve sömürü mekanizması da var olacaktır.
Sömürünün, eşitsizliğin, cinsel baskı ve şiddetin kaynağı kapitalist sömürü düzeni, kadına her tür şiddeti reva görmektedir. Dünya genelinde olduğu gibi, dinci-faşist AKP rejiminin hüküm sürdüğü Türkiye'de de kadınlara yönelik baskı ve şiddetin haddi hesabı yoktur. Tam bir çağ dışı zihniyetle beslenen bir baskı mekanizması almış başını gidiyor. Türkiye’de gün geçmiyor ki bir kadın cinayeti olmasın.
Bu çürümüş ve kokuşmuş düzenin kadına yönelik aşağılayıcı, onur kırıcı, çağ dışı saldırganlığına karşı başkaldırmak başta kadının görevi olmalıdır. Emekçi kadınlar erkek sınıf kardeşleriyle omuz omuza özgürlük mücadelesi içinde yer almalıdırlar. Egemenlerin sömürü ve her tür baskı mekanizmasına karşı eşit ve özgür bir hayat için ortak mücadele etmeli ve çürümüş kokuşmuş düzenlerini onların başlarına yıkmalı.
Yaşasın Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!
Yaşasın devrim ve sosyalizm!
Stuttgart'tan emekçi bir kadın
