Tüm gericiliğiyle işçi-emekçi kadınların yaşamını bir cendereye dönüştüren kapitalizm sesimizi kısmak, bizleri yok saymak istiyor. Fabrikalarda ağır sömürüye karşı susmamızı, kadın cinayetlerine ve şiddete katlanmamızı bekliyorlar. Oysa sistemin çarkları, yarısını kadınların oluşturduğu işçi sınıfının emeğiyle dönüyor. Bu çarklar altında ezilirken, katledilirken nasıl susabiliriz?

8 Mart’ın tüm dünyada Emekçi Kadınlar Günü olarak anılmasına neden olan tarihsel koşullar da gösteriyor ki kadın işçiler susmadıkları, tepkilerini eylemlerle gösterdikleri için bugün birtakım haklardan bahsedebiliyoruz. Kadın işçiler her daim hakları ve gelecekleri için işçi sınıfı mücadelesinin önemli bir parçası olmuştur, olmaya da devam edecektir.

Şimdi de SML Etiket’te, Sinbo’da, Migros Depo’da olduğu gibi kadınlar hakları için direnişte. Eylem alanları, sokaklar kadın hak ve özgürlükleri için asla boş kalmamakta.

8 Mart’ın direniş ruhu her yerde yankılanıyor, yankılanmaya da devam edecek.

Biz kadınlar işçi sınıfının kurtuluş mücadelesinde her yerde vardık, varız ve var olmaya devam edeceğiz!

Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!

Selam olsun direnen kadın işçilere!

Mersin’den bir kadın işçi