Bir ay sonra bir yılı geride bırakacak olan Ukrayna Savaşı dünya ölçüsünde çok önemli siyasal, iktisadi, sosyal ve kültürel sonuçlara yol açtı. Ukrayna’da yaşanan insani felaket, binlerce insanın ölümüne, milyonlarcasının yerinden yurdundan edilmesine neden oldu ve olmaya devam ediyor.
Tedarik zincirindeki kırılmalar, gıda güvenliği, hayat pahalılığı, enflasyon ve buna paralel yaşanan çoklu krizler küresel çapta en çok “en alttakileri” vurmaya devam ediyor. Bu savaşın baş aktörü NATO, yaşanan bu insani felaketleri hiçe sayarak, art arda savaşı daha da ölümcül kılacak adımlar atıyor. Ukrayna’nın kukla Devlet Başkanı Zelenski ise durmadan “daha fazla silah” çağrısında bulunarak, bölgede yaşanan acıların daha da büyümesine yol açıyor.
Avrupa’nın önlerinde yaşanan bu savaşın stratejisi NATO karargahlarında belirleniyor ve doğrudan Ukrayna’nın kukla rejimi üzerinden uygulanıyor. 20 Ocak’ta NATO ve müttefiklerinden oluşan 50’den fazla ülkenin savunma bakanları ve genelkurmay başkanları Almanya’nın Ramstein kentindeki ABD Hava Üssü’nde Ukrayna’ya “desteklerini” görüşmek için bir araya gelmişlerdi. Görüşmede, Alman Leopard 2 tankları ve başka muhabere tankları da dahil olmak üzere Ukrayna’ya “askeri yardım” ele alınmıştı. Almanya’nın Leopard 2 tanklarının Ukrayna’ya gönderilmesine “sıcak bakmadığı” açıklanmıştı. Ancak kapalı kapılar ardından, önce ABD’nin M1 Abrams tanklarına onay vermesi dile getirilmiş, Almanya’nın da bunu izleyebileceği “kulis bilgisi” basına sızmıştı. Nitekim öyle de oldu. ABD, 31 M1 Abrams tankı göndereceğini açıklamasının ardından Almanya’da 14 Leopard 2 tankı göndereceğini açıkladı. Bununla birlikte ABD, Ukrayna'ya savaş uçakları tedarik etmeyi “ihtimal dahilinde” görürken, Fransa'da da benzer sesler yükseldi. Polonya ise, “teslimatta köprü olmaya hazırız” dedi.
ABD Başkanı Biden'ın Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Jon Finer, ABD'nin savaş uçağı tedarik etmeyi düşünülüp düşünülmediği sorusuna, “hiçbir silah sisteminin dışlanmadığını söyleyebilirim. ‘Destek’, Ukrayna'nın ihtiyacına göre düzenlenecektir” diye cevapladı. Finer, “Bunu çok dikkatli bir şekilde ele alacağız” dedi.
Ukrayna’da ağır silahları devreye sokmak için “ses veren” ülkelerden biri de Fransa. İngiliz basınında çıkan haberlere göre, Fransa Ulusal Meclisi Savunma Komitesi Başkanı Thomas Gassilloud Londra'da, “Ukrayna’nın her talebini ayrı ayrı ele almalı ve tüm kapıları açık bırakmalıyız” dedi.
Savaşa köprü olan Polonya
Polonya, “Ukrayna'ya savaş uçağı tedarik etmeye karar verilirse NATO'yu destekleyemeye ve teslimatta köprü olmaya hazırız” açıklamasında bulundu. Fransız yayın kuruluşu LCI'ye konuşan Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, “Bence biz olarak NATO daha cesur olmalıyız” açıklamasında bulundu.
Ukrayna’nın kukla devlet Başkanı Zelenski, NATO’nun ağır muharebe tanklarının teslimatı sözünü alır almaz yaptığı video konuşmasında, “Rus saldırganlığı ancak yeterli silahlarla durdurulabilir” diyerek, savaş uçakları da dahil daha fazla silah desteği talebinde bulundu. “Ukrayna'nın diğer şeylerin yanı sıra savaş uçaklarına da ihtiyacı var” diyen Zelenski, "Uçuşa yasak bölge” talebini de yineledi.
Kanada da sahaya iniyor
Zelenski konuşmasında, “Birkaç saat önce önümüzdeki haftalarda dört ‘Leopard’ tankı teslim edeceğini duyuran Kanada'ya teşekkür ederim” dedi.
Kanada Savunma Bakanı Anita Anand, “Hükümetimiz önümüzdeki haftalarda daha fazla tank göndermeyi düşündüğünü de” söyledi. Kanadalı askerlerin tankların devreye alınmasında Ukraynalı meslektaşlarını destekleyecekleri de aktarıldı.
Bu gelişeler yaşanırken Ukraynalı askerlerin "Marder" piyade savaş panzeri eğitimi almak için Almanya'ya geldiği bildirildi.
Almanya Marder panzerlerinin yanı sıra, Ukrayna'ya 40 adet “Marder” zırhlı personel taşıyıcısı da tedarik etmişti.
“Hukuk” da devreye sokuluyor
Avrupa Konseyi savaş suçları mahkemesi kurulmasını istiyor. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, oybirliğiyle bir uluslararası savaş suçları mahkemesinin kurulması çağrısında bulundu.
Strasburg meclisi, Lahey'deki mahkemenin, “Ukrayna'ya karşı saldırı savaşını planlayan, hazırlayan, başlatan veya yürüten Rusya ve müttefiki Beyaz Rusya’nın siyasi ve askeri liderlerinin yargılanması gerektiğini” söyledi.
Japonya oyuna dahil oluyor
Bir süre önce savunma harcamaların kat be kat artıran Japonya da savaşa dahil oluyor. Japonya, Rusya’ya karşı yaptırımlarını artıracağını açıkladı. “Rusya'nın savunma yeteneklerini geliştirebileceği mallara” ambargo getiriliyor. Rusya merkezli üç şirket ve 22 kişinin mal varlığının da dondurulacağı açıklandı.
ABD, NATO ve müttefikleri Ukrayna’da Rusya’ya kaşı taarruza geçiyorlar.
Sırada ne var!
Amerika’nın M1 Abrams, Almanya’nın da Leopard 2 tanklarını Ukrayna’ya gönderme kararından sonra “Batı’nın Kiev’e silah sevkiyatında ne kadar ileri gidebileceği” tartışılıyor.
Donald Trump döneminin savunma bakanı Mark Esper, “Ukrayna’ya silah desteği konusunda daha da ileri gidilmesi gerektiğini” düşünüyor. Tank kararının geç geldiğini belirten eski ABD Savunma Bakanı Mark Esper, “Ukrayna’ya uzun menzilli füze ve savaş uçakları da sağlanmalı” dedi. Esper, “Ukrayna’nın elinde uzun menzilli füzelerin olması, Kırım’ın geri alınmasına olanak sağlar” görüşünü de dile getirdi. ABD’nin savaşın ilk döneminde “Ukrayna’ya gelişmiş hava savunma sistemlerini sağlamada geç kaldığını” hatırlatan Esper, Moskova’nın Ukrayna şehirlerini enkaza çevirdikten sonra bunun kararının alındığını vurguladı. Ukraynalıların tanklar konusunda eğitilmesinin haftalar alacağına dikkat çeken Esper, “tankların Ukrayna’ya sağlanması kararı da gecikmiş bir karardır” dedi. “Ukrayna’ya daha önce MİG savaş uçaklarının verilmemesi hataydı” ifadelerini kullanan Esper, “Ukrayna’ya destek aynı zamanda Pekin’e Tayvan mesajdır” dedi. Ukrayna savaşının ilk günlerinde Biden yönetimini “yanlışlarından dolayı” eleştiren Esper, “zaman içinde Biden yönetimini durumu toparladı ve dünyaya Ukrayna’ya destekte liderlik yapıyor” değerlendirmesinde bulundu.
ABD iktidarı ve muhalefeti ile Ukrayna’da sahaya inmiş bulunuyor. Ukrayna Savaşı artık ne özde ne de sözde bir vekâlet savaşından ibarettir. NATO ve müttefikleri ile Rusya arasında bir savaşa pratik olarak dönüşmüş bulunuyor. NATO ve müttefikleri bu adımlarla fiilen bir III. Dünya Savaşı’na kapı aralayarak Rusya’yı “yenilgiye” mecbur bırakacaklarını düşünüyorlar. Rusya, tüm açıklığı ile sonu bir nükleer felaket olsa da “Rusya’nın olmadığı bir dünya asla olmayacak” açıklamalarına rağmen, savaşın tarafları insanlığı felakete doğru sürüklemeye devam ediyorlar.