Seçimler yaklaşırken “açılış” yapmak için bahane arayan AKP şefi Tayyip Erdoğan, Tuzla’da Yeni MİLGEM Fırkateynleri Sac Kesme ve Anadolu Gemisi Teslim Töreni’ne katıldı. Antakya’da sahte hastane temel atma töreni düzenleyen AKP şefi, bu defa da “sac kesme” töreni düzenledi. Sermaye adına siyaset yapan zatların bu tür sahte gösterilere meraklı olduğu bilinir. Seçim süreçlerinde ise bu sahtekarlık gösterilerine özellikle ihtiyaç duyarlar.
Adına “tören” denen bu tür seremonilerde bol keseden sahte vaatlerde bulunmak da adettendir. Nitekim Tuzla’daki törende de bir yığın boş lakırdı edildi. Buna karşın dikkat çeken bir konu vardı. Saray rejiminin başı, ölüm araçlarına ne kadar çok milyar dolar yatırdıklarını anlatarak şu propagandayı yaptı:
“Hükümete geldiğimizde 5,5 milyar dolar bütçeli savunma sanayi projeleri yürütülüyordu, bugün 60 milyar doları aştı. Sadece SİHA'larda değil, bütün alanlarda farklı kollardan geliştirme ve üretim faaliyetleri sürüyor. Şimdi ihale süreci devam eden projelerle savunma sanayi bütçemizi 75 milyar dolara yükseltiyoruz.”
Dediğine göre 20 yılda ölüm saçan silahlar için ayrılan bütçeyi yaklaşık 15 kat arttırmış. Bu silahları üreten damatların, sağdıçların şirketlerine kaç milyar dolar akıtıldığı bir yana, 20 yıl boyunca ölüm araçlarına ne kadar çok bütçe ayırdığını anlatarak övünen bu kokuşmuş zihniyet, utanmadan bir kez daha işçi ve emekçilerden oy istiyor.
Madenlerde, fabrikalarda, şantiyelerde işçilerin ölmesini “fıtrat” sayan, deprem için önlem almayarak ve halkı enkaz altında bırakarak şehirleri birer ölüm tarlasına çeviren bu rejimin, ölüm araçları için on milyarlarca dolar yatırması şaşırtıcı değil. Sorun, nutuk atarak bununla övünebilecek kadar pişkin olmalarıdır.
“Silaha yaptığımız yatırımı 75 milyar dolara çıkartacağız” diye “müjde” verenler, milyonlarca depremzedeye halen insanca koşullarda barınabilecek olanakları bile sunamadılar. Asgari ücreti açlık sınırının altına çektiler. İşsizliğin %25’lere tırmanmasında önemli bir rolleri var. Uyguladıkları ekonomi politikaları sonucunda yıllık enflasyon %100’lerin çok üstüne tırmanmış. Halka karşı işlenen bu suçların listesi uzayıp gidiyor…
On milyonlarca emekçinin durumu bu kadar vahimken ve başında bulunduğu kokuşmuş rejim bundan sorumlu iken AKP şefinin silahlara ne kadar büyük yatırım yaptığını anlatıp bununla övünmesi ilk bakışta çok tuhaf görünüyor. Ancak o, rolünü oynuyor. Emekçileri temsil etmiyor ki, onların sorunlarıyla ilgilensin ya da çözmek için çaba sarf etsin. O, kendisi ile yandaşlarının da mensubu oldukları sermaye sınıfının temsilcisidir. Rolünü de buna göre oynuyor.
Esas mesele, işçi sınıfı ve emekçilerin kendileri için sefalet ve ölüm saçan sermayenin Saray rejiminden hesap sormak için örgütlü mücadeleyi yükseltmelerinde düğümleniyor.