Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile ABD Başkanı Joe Biden arasında gerçekleşen telefon görüşmesinin ardından yapılan ortak basın açıklamasında şunlar denildi: "Başkan Biden ve Şansölye Scholz 5 Ocak 2023 tarihinde telefonda görüşerek Rusya'nın Ukrayna'ya karşı sürdürdüğü saldırganlık savaşı hakkında görüş alışverişinde bulundular. ... Başkan Biden ve Şansölye Scholz Ukrayna'ya gerekli mali, insani, askeri ve diplomatik desteği gerektiği sürece sağlama konusundaki ortak kararlılıklarını ifade ettiler."

Eşzamanlı olarak Fransa Cumhurbaşkanı Macron da 4 Ocak günü yaptığı açıklamada, “Zafere kadar, Avrupa’ya barış gelene kadar, Ukrayna’ya desteğimiz zayıflamayacak. Bunu Devlet Başkanı Zelenskiy’e teyit ettim. Fransa hafif muharebe tankları tedarik edecek” dedi. Macron'un bir yardımcısı da France 24’e verdiği demeçte “Batı tasarımı tanklar Ukrayna silahlı kuvvetlerine ilk kez tedarik ediliyor” dedi.

Macron'un ''zafere kadar'', Biden ile Scholz 'un ''Ukrayna'ya desteği gerektiği sürece sağlama'' konusundaki ortak vurguları, Batı emperyalist blokunun Ukrayna savaşının yeni bir safhaya taşımak istediklerini gösteriyor. Rusya'nın kalıcı olarak zayıflatılmasını amaçlayan NATO bloku, bu silah teslimatlarıyla birlikte NATO'yu savaşın tarafı olmaktan savaşa doğrudan girme yoluna sokuyorlar. 

Oysa savaşın başlangıcında Biden şunları söylemişti: “Saldırı teçhizatı göndereceğimiz ve uçakların, tankların ve trenlerin Amerikan pilotları ve Amerikan mürettebatıyla gideceği fikri -sadece anlayın, kendinizi kandırmayın, hepiniz ne derseniz deyin- bu III. Dünya Savaşı demektir.” Gözleri kararan emperyalist şefler, savaşın başlamasından yaklaşık bir yıl sonra “bu III. Dünya Savaşı demektir” dedikleri tehlikeli bir savaş oyununun fitilini ateşliyorlar. 

Macron da Haziran 2022 tarihinde NATO ve Batı emperyalist blokunun şefi Biden'in söylediklerini tekrarlamış, “Savaşa girmiyoruz... Bu nedenle, saldırı uçakları veya tanklar da dahil olmak üzere bazı silahların tedarik edilmemesi konusunda anlaşmaya varıldı ve Devlet Başkanı Zelenskiy bu anlaşmadan haberdar” demişti. Gelinen yerde Ukrayna'ya tanklar ve ağır silahların gönderilmesi altı ay önce söylenen ''savaşa girmiyoruz'' sözlerinden tam bir geriye dönüşün işaretidir. 

Batı emperyalist blokunun şeflerinin savaşı adım adım tırmandırarak savaşı çok daha büyük ölçeklere taşıma maceralarını The Economist şöyle yorumluyor: “Fransa’nın açıklaması, Macron’unki de dahil olmak üzere Batı’nın kırmızı çizgilerinin geçen ilkbahardan bu yana ne kadar değiştiğinin de altını çiziyor. Saldırı silahlarına karşı uyarıdan Ukrayna’nın karşı saldırılarına yardımcı olacak bir kabiliyet sağlamaya...”

Washington Post ise bir Beyaz Saray yetkilisine dayandırdığı yorumunda şunları yazdı: ''Üst düzey bir hükümet yetkilisi, ABD’nin ‘öngörülebilir gelecekte... benzer şekilde çatışmaların devam edeceğini’ değerlendirdiğini ve kış aylarında çatışmaların yavaşlayacağına dair çok az beklenti olduğunu söyledi. Müttefikler, belirli silah sistemlerini kullanmak üzere sadece küçük birlikleri eğitmek yerine, artık binlerce Ukraynalı askeri Avrupa’da birleşik manevra eğitimi almaları için cepheden çekiyorlar''.

Pentagon'un, Almanya’daki bir ABD üssünde Ukrayna kuvvetlerini eğitme programını genişleterek bir seferde 500 askerden oluşan bir taburun tamamını eğiteceğini açıklaması gibi, emperyalist merkezlerin ağır ve saldırı amaçlı askeri araçların Ukrayna'ya gönderileceğini açıklamaları savaşın çok daha yıkıcı bir hal alacağına işaret ediyor.

“Bu, [ABD) yönetimin geçmişte yapmakta isteksiz olduğu bir şeyi tedarik etmek üzere attığı bir sonraki adımdır” diyerek saldırganlığa tam destek veren NATO’nun eski Avrupa Müttefik Yüksek Komutanı Ben Hodges, Politico’ya verdiği demeçte, “Müşterek birlik savaşının büyük bir kısmını, tanklarla birlikte hareket edebilen, onlara ayak uydurabilen korumalı piyadelere sahip olmanız oluşturur ve piyadeler, zırhlılar, topçular da müşterek birliklerin parçasıdır… Piyadelerinizin onlarla birlikte hareket etmesi, bu savaşı çok daha ölümcül hale getirir” diyerek, “bir sonraki adımın” savaşı nasıl ve hangi tehlikeli boyutlara taşıyacağına vurgu yapıyor. 

Alman ve Fransa emperyalist devletlerinin savaş cephesine sürdüğü tankların saldırı kabiliyeti hakkında Neue Züricher Zeitung, "Marder ve Bradley piyade savaş araçları piyadeleri cepheye taşımaya ve orada onlara ateş koruması sağlamaya hizmet ediyor. Dolayısıyla saldırı operasyonları için de uygundurlar" diye yazdı.

 Alman düzen partilerinden savaş tezahüratları

ABD emperyalizmi öncülüğünde Ukrayna savaşını yeni bir safhaya taşıma saldırganlığı Almanya'da hükümet ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Liberal Demokrat Parti’den (FDP) muhalefetteki CDU/CSU'ya kadar savaş partileri tarafından 'savaş ateşine daha fazla benzin' tezahüratları eşliğinde barbarca bir coşkuya karşılandı. 6 Ocak günü, Yeşillerin Federal Meclis üyesi Anton Hofreiter, Marder'lerin teminatını yetersiz görerek, "Leopard 2" savaş tanklarının teslimatı için bir "Avrupa girişimi" talep etti. Ayrıca Hofreiter, ARD televizyonun "Morgenmagazin"ine verdiği demeçte "işgal altındaki toprakları kurtarabilmeleri için Ukrayna'ya neler verebileceğimizi görmek" istediğini söyleyerek, 'stratejinin' Ukrayna'yı “savaş alanında” tutmak için ihtiyaç duyduğu her şeyle desteklemek olmalıdır dedi.

6 Ocak günü Phoenix kanalına verdiği demeçte, “Marder'in ilk adım olduğunu” ifade eden FDP'li Federal Meclis Savunma Komisyonu Başkanı Marie-Agnes Strack-Zimmermann, ikinci adımın ne olması gerektiğini 5 Ocak günü Twitter'da sınırsız bir coşkuyla, “Peşinizi bırakmayacağız. 'Marder'den sonra 'Leopar' geliyor” diyerek savaş seviciliğini zirveye taşıyordu.

Liberal (FDP), Yeşiller ve Sosyal Demokrat (SPD) hükümetinin Ukrayna'yı 'savaş alanında tutma' stratejilerinin bir parçası olarak durmadan arttırdıkları silah sevkiyatları muhalefetteki Muhafazakâr CDU/CSU için de yeterli değil; onlar da “Leopard 2”yi Ukrayna topraklarında görmek istiyorlar. CDU dış politika uzmanı Roderich Kiesewetter, Twitter'da “Batılı savaş tankları bir geri dönüş sağlayabilir” diye yazdı.

İlkel kabileler gibi savaş ateşinin etrafında dönerek savaş naraları atan bu modern barbarlar şölenine 2022 yılını rekor kârla kapatan “Marder” tanklarının üretici firması Rheinmetall, 2023 yılının da bereketli geçmesinden duyduğu heyecanla katılıyor.

Söz verilen teslimatın kapsamını hükümet sözcüsü Steffen Hebestreit, 5 Ocak günü yaptığı açıklamada, bir taburun donatılabileceği yaklaşık 40 “Marder” olduğunu söyledi. Bu ölüm kusucuların 2023 yılının ilk çeyreğinde Pentagon'un, Almanya'daki bir ABD üssünde eğittiği Ukrayna askerlerinin gerekli eğitimlerini tamamlamalarıyla birlikte Ukrayna'da ölüm avına çıkacaklar.

Batı emperyalist blokunun durmadan silahlandırarak savaşmaya zorladığı Zelenski Ukrayna'sı Rusya'nın Ortodokslar’ın Noel’i kutlayabilmesi için ilan ettiği 36 saatlik ateşkese uymayı reddederek efendilerinin Ukrayna'yı “savaş alanında” tutma stratejisine köpekçe bağlı olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Saldırganlığa karşı tepki de büyüyor!

Hükümet ve savaş partilerinin sendika ağalarını da yanlarına alarak medya desteği ile sürdürdükleri çok yönlü bunaltıcı psikolojik savaşa rağmen Almanya'da Ukrayna savaşına verilen desteğe karşı ciddi bir tepki oluşuyor. Alman ordusu 'Bundeswehr'de vicdani retçilerin sayısı 2022'de neredeyse beş katına çıktı. Federal Aile ve Sivil Toplum Görevleri Dairesi'nin bir sözcüsü geçen yıl binden fazla başvuru yapıldığını belirtti. Vicdani retçilerin 593'ü “asker olmayanlar ve kadınlar”, 266'sı yedeklerden ve 223'nü ise silah altındaki askerlerden oluşturuyor. Ayrıca NATO ve Alman emperyalizminin savaşı körükleme politikalarına karşı yapılan eylem sayısında ve katılımlarda da belli bir artış var...