Avrupa’da 51 bini aşkın mülteci çocuk kayıp!

BM verilerine göre göçe zorlananların sayısı dünya çapında yeni bir rekora ulaştı. 2023'ün sonunda 75,9 milyon kişi yerinden edilmiş.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Dünya
  • |
  • 17 Mayıs 2024
  • 14:30

Dünya çapında yayılan savaşlarda milyonlarca insanı yerinden etmeye ve zorunlu göçe mecbur bırakıyor. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre göçe zorlananların sayısı dünya çapında yeni bir rekora ulaştı. 2023'ün sonunda 75,9 milyon kişi yerinden edilmiş, yani ülkelerini terk etmek zorunda kaldı. Bu oran, bir yıl öncesine göre yaklaşık %7, beş yıl öncesine göre ise %50’lik bir artışa tekabül ediyor.

Göçe zorlananlar arasında büyük bir çoğunluğu oluşturan çocuk ve gençlerin ise daha güvenli bir yaşam hayaliyle çıktıkları yollardaki en önemli durakları Avrupa ülkeleridir. Ancak daha güvenli yaşam hayali çoğu zaman gerçekleşmiyor, bir kısmı için ise kabusa dönüşüyor. Belçika “De Standaard”, Hollanda “NRC” gazetesi, İtalyan haber ajansı “ANSA”, “rbb24 Research” gibi yayın organlarının içinde yer aldığı Avrupalı Gazeteci Ağı (Lost in Europe) tarafından yapılan özel veri araştırmalarına göre Avrupa genelinde 51.433 mülteci çocuk kayıp. Oysa bu sayı sadece üç yıl önce 18.300 civarındaydı. Almanya'da ise 2021’de 724 kayıp çocuk varken bugün ise sayı 2.005’e ulaşmıştır. Belirtmek gerekiyor ki, bu sayılar sadece resmi kayıt altına alınan çocukları kapsıyor. Nitekim yapılan araştırmada da veri toplama eksikliğinin altı çiziliyor. Yapılan açıklamalarda 31 Avrupa ülkesindeki sorumlu yetkililerden yalnızca 15'inin araştırma ağının sorularına yanıt verdiği belirtiliyor. Özellikle İtalya, Avusturya gibi ülkelerde 20.000'nin üzerinde kayıp çocuk ve gencin bulunması dikkat çekiyor. İspanya, Yunanistan gibi ülkeler ise kayıp çocukları rapor etmek ve sayıları açıklamaktan geri duruyor.

AB Komisyonu, kayıp mülteci çocukların sayısı hızla artarken, mülteci çocuklarının akıbeti hakkında Avrupa çapında kayıt ve bilgi alışverişi konusunda bir sorun olmadığını öne süren utanmazca açıklamalar yapıyor. 

Araştırma konusunda rbb24’e özel röportaj veren AB'nin İçişleri ve Göçten Sorumlu Komisyon Üyesi İsveçli Ylva Johansson, “Kötü bir göç sistemimiz var” diyor, ancak “Yeni göç paktıyla bunu düzelteceğiz” iddiasını ortaya atıyor.

AB şefleri “yeni göç paktı” adı altında göçmenler önündeki setleri yükseltmeye çalışırken, soruna dair açıklama yapan BM Çocuklara Yardım Fonu UNICEF ise, her gün daha fazla çocuğun Akdeniz'de boğularak öldüğünü belirtiyor. UNICEF verilerine göre 2015 ile 2021 yılları arasında 43 milyondan fazla çocuk evlerini terk etmek zorunda kaldı. Göçün başlıca nedenleri arasında savaş, sel, fırtına ve kuraklık yer alıyor. BM'ye göre bu yıl 300'e yakın çocuk ve genç Akdeniz sularında geçiş sırasında hayatını kaybetti. Kuşkusuz bunlar da sadece kayıt altına alınanlar. Gerçek sayıyı ise bilen yok…

***

 “BM Çocuk Hakları Sözleşmesi” Madde 3, fıkra 3’te şu ifadeler yar alıyor:

 “Taraf devletler, çocuğun bakımından veya korunmasından sorumlu kurum, hizmet ve tesislerin, özellikle güvenlik ve sağlık alanları ile sayı ve sayı bakımından yetkili makamlar tarafından belirlenen standartlara uymasını sağlayacaklardır.”

AB Komisyonu BM sözleşmesinde yer alan bu maddeyi pervasızca çiğnerken, açıklamalarla yetinen BM’nin ikiyüzlü politikalarının bedelini denizlerde boğulan ya da kaybolan on binlerce çocuk ve genç ödüyor. Bu çocuk ve gençler vahşi kapitalizmin kurbanları arsında yer alıyor. Zira kayıp çocuklar büyük tehlike ve risklerle karşı karşıya kalıyor. Büyük çoğunluğunun suç örgütlerinin eline geçmiş, cinsel ve fiziksel istismara uğramış olduğu tahmin ediliyor.

Büyüyen tehlikeye dikkat çeken UNICEF, mülteci çocukların korunmasına yönelik tedbirlerin güçlendirilmesi çağrısında bulundu. Ancak AB şeflerinin bu çağrılara kulak astığı yok. Kayıp mülteci çocukların sayısındaki artış, sınır ötesi ve ulusal çocuk koruma sistemlerinin yanı sıra ilgili kayıt sistemlerinin de iyileştirilmesi gerektiğini gösteriyor. Avrupa'ya sığınan çocuk ve gençlerin korunabilmesinin tek yolunun sistemlerin iyileştirilmesinde geçtiğini AB şefleri de söylüyor. Buna karşın onlar çocuk ve gençlerin korunmasıyla değil, mültecilerin AB sınırlarının dışında tutulmasını sağlayabilecek önlemler almakla meşguller.

Z. Roza