İki emperyalist dünya savaşının doğrudan sorumluluğunu taşıyan Alman emperyalizmi Alman emekçileri için de dehşetli acılar ve yıkımlar yaratmıştı. 1945 yılında Kızıl Ordu tarafından yenilgiye uğratılan Alman ordusu kışlalarına kapatılmıştı. Ancak ‘90’lı yıllardan sonra Alman emperyalizmi, egemenlik ve paylaşım mücadelesinde etkin olmaya başladı. Alman tekellerinin çıkarları için savaşlara ve işgallere sürülen Alman ordusu, onlarca ülkede binlerce askeri ile Alman sermayesine hizmet etmekte, ülkelerin harabeye çevrilmesinde ve halkların katliamlardan geçirilmesinde doğrudan sorumluluk taşımaktadır. Militarist, saldırgan ve savaşçı konumunu güçlendirmek isteyen Alman emperyalizmi, bunun ürünü olarak her alanda silahlanmaya devasa kaynaklar aktarıyor. Silahlanma yarışında başı çekenler arasında bulunuyor.
Yaşanmakta olan ve tehlikeli boyutlar kazanan Ukrayna savaşının da suçlusu olan Alman emperyalizmi, şimdi yeniden silahlanmaya dev kaynaklar aktarma kararı almış bulunuyor. Özel bir fon aracılığıyla federal bütçeden yatırımlar ve silahlanma projeleri için 100 milyar euro kaynak ayıracak. Başbakan Olaf Scholz, Federal Meclis’in Ukrayna savaşıyla ilgili özel oturumunda yaptığı açıklamada, bu kaynağın 2022 federal bütçesinden sağlanacağını duyurdu. Aynı zamanda, Almanya’nın bundan böyle her yıl gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde ikisinden fazlasını savunmaya yatıracağı sözünü verdi.
Scholz, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının ardında, ordunun “yeni, güçlü yeteneklere” ihtiyacı olduğunu söyledi. Silahlanmaya ayrılan bu devasa kaynak, büyük bir ikiyüzlülükle Avrupa’da “barışı güvence altına almak” adına gerekçelendiriliyor. Scholz, “Özgürlüğümüzü ve demokrasimizi bu şekilde korumak için ülkemizin güvenliğine önemli ölçüde daha fazla yatırım yapmalıyız” diyor. Hedefin, son derece modern bir ordu olduğunu söylüyor. Bunun çok pahalıya mal olacağını vurgulayan Scholz, ancak “Avrupa’da bizim büyüklüğümüz ve önemimizde olan bir ülke için” bunun ulaşılabilir olmasının gerekliliğini belirtiyor.
Başbakan, Federal Meclis’teki tüm parlamento gruplarını temel kanundaki özel fonu güvence altına almaya çağırdı. Ek askeri harcamalar için Federal Maliye Bakanı Christian Lindner ile de anlaşmaya varıldı. Lindner, 2022 bütçesini 9 Mart’ta kabineye sunmak istiyor. Scholz, savunma harcamalarının ekonomik çıktının yüzde ikisine yükselmesinin yalnızca müttefiklere verilen sözler için değil, aynı zamanda Alman emperyalizminin güvenliği için de yapıldığını belirtti. Federal hükümet daha önce savunma bütçesinde böyle bir artışı reddetmişti. Ancak, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının ardından ordunun genişletilmesi ve savunma bütçesinin artırılması yeniden gündeme geldi. Başbakan, Alman savunma harcamalarında büyük artışa gidilmesinin Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısına yanıt olduğunu belirtti.
Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ise doğrudan özel fona ilişkin konuşmadan, Ukrayna’ya silah teslim etme kararını savunarak, “Dünyamız farklıysa, politikamız da farklı olmalı” dedi., “Putin’in savaşı dış politika anlaşmalarımızın temellerini yeniden çizmemizi gerekli kılıyor” açıklamasında bulundu. Bunu‚ “Uluslararası düzenimiz tehlikede” biçiminde gerekçelendirdi.
Federal Meclis’teki Die Linke (Sol Parti), savunma harcamalarındaki büyük artışı onaylamadı. Sol Parti lideri Amira Mohamed Ali, “Soldaki bizler bu yükseltmeyi, bu militarizasyonu destekleyemeyiz ve desteklemeyeceğiz” dedi. “Tarih bize silahlanma yarışlarının güvenlik yaratmadığını öğretiyor.” diyen Ali, silahsızlanmanın ve diplomasinin gerekli olduğunu belirtti. Ancak Rusya’nın uluslararası hukuku ihlal eden bir saldırı savaşından sorumlu olduğu görüşünü paylaştığını vurguladı.
Alman emperyalizminin savaş çığırtkanlığı eşliğinde Alman ordusuna ayırdığı devasa bütçe ve çığırından çıkan silahlanma yarışının faturasını en başta Alman işçi ve emekçileri ödeyecekler.