Alman emperyalizmi, ABD ve İngiltere’den sonra Ukrayna savaşını en çok kışkırtan ülkelerin başında geliyor. Öncesi bir yana, özellikle 2014’den bu yana, Alman devleti Ukrayna’yı Rusya’ya karşı bu savaşa hazırlamak için oynanan bütün oyunların etkili aktörlerinden biri oldu. Savaş başladığında Almanya Gizli İstihbarat (BND) şefinin Ukrayna’da mahsur kalması, son ana kadar bu işlerin bizzat yerinde yönetildiğini gösteriyor.
Bu savaş kundakçıları şimdilerde bir yandan Ukrayna halkı için ikiyüzlüce timsah gözyaşları dökerken, diğer yandan savaşın “ganimetlerinden” faydalanmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar. Daha ilk günlerinden başlayarak savaşı, art arda attıkları adımlarla silahlanmayı, militarizmi ve siyasal gericiliği arttırmanın olanağına çevirdiler.
Alman devleti süren savaşı aynı zamanda, genlerine kadar işlemiş anti-komünist histeriyi yeniden tırmandırmanın da fırsatına cevirdi. Rus yazarlar, sanatçılar, sporcular ve hatta hayvanlara varana dek bir sürek avı başlatan tekelci basın ve burjuva sözcüler, şimdi de komünist kimi sembolleri hedef tahtasına koymaya başladılar.
Sputnik’te yer alan habere göre, Almanya’nın 2. büyük partisi olan CDU’nun Berlin’deki bir meclis üyesi, Almanya Komünist Partisi’nin (KPD) başkanlığını yapmış Ernst Thälmann heykelinin eritilerek Ukrayna halkına yardım olarak gönderilmesi talebinde bulundu.
Almanya işçi sınıfının devrimci mücadelesinde önemli bir yeri olan Ernst Thälmann’ın başta Berlin Pankow’daki ünlü heykel olmak üzere, ülkenin birçok yerinde heykelleri bulunuyor. Söz konusu heykelin Ukraynalı bir Sovyet vatandaşı heykeltıraş tarafından yapılması ayrıca manidardır. CDU’nun bu yeni çıkışı, Alman devletinin köklü komünizm düşmanlığının yeni bir tezahürü olurken, onun Hitler faşizminin mirasına da gittikçe daha açıktan sahip çıktığının yeni bir kanıtı olmuştur.
Ernst Thälmann kimdir?
1886 yılında Hamburg Altona’da doğdu. 1925-1933 yılları arasında KPD’nin başkanlığını yürüttü. Aynı zamanda Alman parlamentosunda milletvekili olarak bulundu. Weimar Cumhuriyeti yıllarında, dönemin önemli olaylarından olan Hamburg Ayaklanması’nı yönetti. 1933’te Gestapo tarafından tutuklanarak, 11,5 yıl çeşitli hapishanelerde ve toplama kamplarında tek kişilik hücrelerde tutuldu.
Nazi orduları Sovyetlere saldırdığında söylediği “Stalin Hitler’in boynunu kıracak” sözü, faşizme karşı mücadelede sloganlaştı. Almanya’da anti-faşist Hareketin (Antifa) kurucularındandır. 18 Ağustos 1944’te Buchenwald toplama kampında, Hitler’in özel emri ile kurşuna dizildi.