İzmir’de “Derinleşen Kriz ve 15-16 Haziran Ayaklanmasının Güncelliği” şiarlı panel gerçekleşti.
Umut-Sen, Ekmek ve Onur ile Deri Tekstil Kundura İşçileri Derneği’nin örgütlediği panel bugün saat 17.00'de Alsancak Fuar Gençlik Tiyatrosu’nda yapıldı. Saygı duruşu ile başlayan program 15-16 Haziran sinevizyonu ile devam etti. Moderatörün işçi sınıfı, mücadele ve siyasal durumun güncel örneklerle aktarıldığı açılış konuşmasında panelin neden örgütlendiği ortaya kondu. İlk olarak Tez-Koop-İş Sendikası eğitim danışmanı Volkan Yaraşır söz aldı. Türkiye işçi sınıfının oluşum süreci ve karakteristiğini tarifleyerek başladığı konuşmada 1935-1970 yılları arasında işçi mücadelesinin geldiği aşamalar sıralandı ve 15-16 Haziran’ı yaratan ön süreç ve gelişimi aktardı.
Ardından Ekmek ve Onur temsilcisi Serkan Nar söz aldı. Kapitalizmin gelişimi ile başladığı sunumunda 15-16 Haziran Direnişi’nden çıkan sonuçlara dikkat çekti. Sol hareketin işçi sınıfıyla ilişki kurmasının önemi, siyasal özne ve işyeri komiteleri üzerinden gerçekleştirdiği konuşmasını örgütlenme çağrısı ile bitirdi.
Son olarak kürsüde olan Umut-Sen temsilcisi Başaran Aksu söz aldı. Konuşmasında sınıfın güncel durumu, saldırılar ve hak kayıplarına değindi. Sendikal bürokrasiyi teşhir ederken işçi sınıfının nasıl yöneten olacağını, işçilerden öğrenmek gerektiği ve organize sanayi bölgelerine gitmek gerektiğini söyleyerek konuşmasını bitirdi.
Panelin ikinci kısmı direnen işçilerin konuşmalarıyla başladı. Sibaş işçisi Meral, sendikalaşma ve direniş sürecini aktardı. 169 gündür direndiklerini ve 15-16 Haziran’ı sahiplendiklerini söyledi. Cargill işçisi ise direnişin bir okul olduğunu ve 424 gündür direndiklerini ifade etti.
Direnişçilerin ardından Ege İşçi Birliği bir konuşma yaptı. İşçi sınfının karşı karşıya kaldığı, krizle birlikte YEP ile artan saldırı dalgasının ancak Genel Grev'le püskürtülebileceği ifade edildi. Sınıfın güncel verili durumu, sendikaların mevcut durumu ile birlikte bu saldırıları göğüsleyebilmek adına mücadele merkezi yaratmanın önemi vurgulandı. Birliğin uzun zamandır tartıştığı, en geniş işçi kitlesini harekete geçirebilecek mücadele odağı olarak işçi meclisinin kurulması ve kurultay örgütleme somut önerilerini ortaya koydu. EİB temsilcisi konuşmasını mücadele ve kurultayın bir parçası olması çağrısı yaparak bitirdi.
DEV TEKSTİL temsilcisi ise 15-16 Haziran’ın muhtevasını anlatarak konuşmasına başladı. Bu direnişten çıkan bir sonuç olarak sendikal bürokrasinin uğursuz rolüne değindi. Asıl sorunun işleyiş ve bakış olduğu vurgulandı. Sermayenin saldırılarına karşı genel grev çağrısı yapılırken, EİB'in açtığı mücadele merkezi tartışmasını güçlendiren bir konuşma gerçekleştirildi.
Serbest kürsüde Kocaer direnişçisi MİB üyesi bir işçi, Kaldıraç temsilcisi, Karabağlar Belediyesi işçisi, deri kundura işçisi, Emekli Sen üyesi, Ege Üniversitesi Hastanesi işçisi, inşaat işçisi, petrokimya işçisi söz aldı.
Ege İşçi Birliği, panelin olduğu salon girişinde stand açtı. Metal, petrokimya birlik bültenlerinin yanında DEV TEKSTİL bülteni masada yer aldı. Kıdem tazminatının gaspına karşı EİB'in hazırladığı bildiri, broşür ve imza föyü de masaya konuldu.
Kızıl Bayrak / İzmir