Kadın yönelik şiddette etkin bir şekilde uygulanmayan İstanbul Sözleşmesi’nin mecliste onaylanmış olması AKP tarafından yeniden tartışma konusu edildi. Yeni yasa ve uygulamalarla kadına şiddetin önünü açan dinci-gerici iktidar, halihazırda yeterince uygulanmayan sözleşmenin mecliste kabul edilmiş olmasını yeniden tartışmaya açarak kadın düşmanlığını bir kez daha gözler önüne serdi.
AKP’li gerici ve yandaş gazetelerin, tarikat ve vakıfların baskısı sonucu AKP’li İstanbul eski milletvekili Mehmet Metiner, sözleşmeye karşı açıklama yaptı.
Basına verdiği demeçte Metiner sözleşmeyi kabul etmelerinin hata olduğunu söyleyerek “evet oyu verdiğim için pişmanım” dedi. “Kendi adıma itirafta bulunuyorum. Neye evet oyu verdiğimi bilmiyordum. Evet oyu verenlerin çoğu grup başkanvekilimiz el kaldırdığı için el kaldırdı” diyen Metiner, tek adam rejiminde mecliste işlerin nasıl yürüdüğünü de bir kez daha gözler önüne serdi.
Dinci-gerici AKP iktidarının son 18 yılında, kadına yönelik şiddet katlanarak artarken, en az 15 bin 577 kadın katledildi. Bütün bunlara karşın dinci gerici iktidar, çocuk istismarlarının, kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüzün önünü açacak uygulamalardan geri durmadı. Son yıllarda da bu yönde yasaları defalarca geçirmeye çalışan AKP-MHP koalisyonu, toplumsal tepki sonucu geri adım atmak zorunda kalmıştı. Ancak koronavirüs bahanesi ile hazırlanan infaz yasasında çocuğa ve kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz faillerinin “izin” adı altında salıverilmesinin yolu yapılmıştı.
İstanbul Sözleşmesi ve kadın haklarını kısmen koruyan yasaları engel olarak gören AKP iktidarı, kadın düşmanlığından geri durmayacağını ortaya koyuyor.