Dinci gerici AKP iktidarının son on yıllık döneminde kadına yönelik şiddet % 1400 arttı. Toplumsal yaşamda dinsel gericiliğin etkisini arttırmaya çalışan AKP iktidarı, kadına yönelik şiddeti de sistemli şekilde teşvik ediyor.
Yargı eliyle kadına yönelik şiddet olayları aklanırken, katillere “iyi hal, tahrik” indirimi uygulanıyor. Pandemi bahanesi ile çıkarılan infaz yasasından da aynı şekilde katiller, taciz ve tecavüzcüler yararlandı.
Kadını ikincil cins olarak gören, kadın emeği üzerinden azgın bir sömürü uygulayan AKP iktidarı, son aylarda da henüz uygulaması bile olmayan İstanbul Sözleşmesi'ni hedef göstermiş, bu durum toplumda tepkilere neden olmuştu.
Hal böyleyken, geçtiğimiz aylarda İstanbul Sözleşmesi için gerçekleştirilen eylemleri hedef gösteren ve kadın düşmanı açıklamalarıyla tanınan Süleyman Soylu “Erdoğan'ı kadın haklar konusunda zihin devrimcisi” ilan etti.
Soylu ve benzeri Saray dalkavuklarının nasıl bir zihniyete sahip oldukları, yaptıkları gerici açıklamalar kadar eylemleri ile de ortadadır. Başta emekçi kadınlar olmak üzere, bütünüyle işçi ve emekçilerin haklarına dönük saldırılar, Saray rejimi döneminde görülmemiş boyutlara ulaşmıştır. Tablo böyleyken, Soylu’nun Erdoğan’a dair kadın hakları konusunda “zihin devrimcisi” demesi, tam anlamıyla bir arsızlık örneğidir.
Konuşmalarına inananlar, Soylu ve Saray'da oturan efendisinin hemen her gün kadın cinayetlerinin yaşandığı bir ülkede yaşamadığını düşünebilir (AKP'nin iktidar olduğu son 18 yılda, Kasım 2020’ye kadar resmi verilere göre en az 7 bin 500 kadın katledildi). Fakat kirli sicilleri göstermektedir ki, hak arayan kadınların üzerinde polis terörü estirenler, gerici söylemler eşliğinde kadına yönelik taciz ve istismarı meşrulaştıranlar, çocuk istismarcılarına Saray rejiminin her kademesinde alan açanlar, emekçilerin kırıntı düzeyde kalan haklarına göz dikenler Saray rejimine üşüşmüş Soylu gibi kan emicilerdir. Bu nedenle onların dilinden dökülen yalan ve çirkefliklerin emekçiler nezdinde hiçbir inandırıcılığı bulunmamaktadır.