Meşruiyetinin yanı sıra seçmen desteğini de önemli ölçüde yitirmiş olan gerici-faşist AKP iktidarı, gelinen aşamada iliklerine kadar çürümüş ve her tür pisliğe batmış durumda. Ülkeyi de her alanda batağa saplamış olan AKP, “yeni Osmanlıcılık” hayalleriyle giriştiği maceralar sonucu dış politikada da tam bir hezimetle yüz yüze kalmış bulunuyor. Pandeminin de etkisiyle ekonomideki ağır kriz, katlanan işsizlik, artan yoksulluk, çökmekte olan sağlık vb. sorunlar AKP-MHP faşist blokunu bunaltıyor. Yanı sıra büyüyen sosyal, siyasal ve iktisadi sorunlar karşısında da hiçbir çıkış yolu bulamıyor.
Dolayısıyla, ayakta kalabilmek için içerde şoven milliyetçiliğe ve din istismarcılığına, baskıya, zorbalığa, azgın bir devlet terörüne daha fazla baş vurmakta, dışarda ise “milli menfaatler” demagojisiyle fetihçi-işgalci politikaları daha fazla tırmandırmaktadır. Bunlar yetmiyor olacak ki konumunu korumak ve güçlendirmek için sürekli yeni adımlar atıyor.
Saray’a bağlı İletişim Başkanlığı bünyesinde kurulan “Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı” bunlardan biridir.
Resmi Gazete’de yayımlanan kararnameye göre “iç ve dış tehditleri analiz edecek” olan bu yeni yapı, “devletin menfaatleri doğrultusunda ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak stratejik iletişim politikalarını belirleyecek”, “Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yürütülen psikolojik harekat, propaganda ve algı operasyonu faaliyetlerini belirleyerek her tür manipülasyon ve dezenformasyona karşı faaliyette bulunacak.”
Erdoğan’ın imzasını taşıyan kararda ‘başkanlık’la ilgili görevler ise şöyle sıralanıyor:
-Ulusal ve uluslararası alanda stratejik iletişim ve kriz yönetimi faaliyetlerini yürütmek ve bu kapsamda ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak,
-Kriz, afet, olağanüstü hal dönemleri ile yakın savaş tehdidi, seferberlik ve savaş halinde, devletin belirlediği amaç ve hedeflere ulaşmak için stratejik iletişim ve kriz yönetimi faaliyetlerinde bulunmak,
-Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik iç ve diş tehdit unsurlarını analiz ederek stratejik iletişim ve kriz yönetimi açısından gerekli tedbirleri uygulamak,
-Görev alan kapsamında tüm kamu kurum ve kuruluşları arasında koordinasyonu sağlamak. Başkan tarafından verilen diğer görevleri yapmak.
Üniversiteler, tüzel kişiler ve STK’larla işbirliği
Başkanlığın görev alanına giren konularda işbirliği yapacağı kurumlara, “kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve diğer gerçek ve tüzel kişiler” eklenerek, yetki alanı genişletilmiş oldu. İletişim Başkanlığı’na bağlı 19 Bölge Müdürlüğü kararnameye eklendi. Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı’nın görevlerine “Vatandaşların kamu kurum ve kuruluşlarının faaliyetlerine ilişkin başvurularına yönelik işlem süreçlerinin doğru bir şekilde yürütülmesi ve hızlı sonuçlandırılması amacıyla kurumsal takip ve inceleme faaliyetlerini yürütmek” ibaresi de eklendi.
Kararnamede, İletişim Başkanlığı bünyesinde Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğü’nün kurulması da kararlaştırıldı. Döner sermaye bütçesi Cumhurbaşkanlığı kararıyla beş kat artırılabilecek.
Daire başkanlarının görevlerinde düzenlemeler yapıldı
Kamu Diplomasisi Dairesi Başkanlığı’nın görevleri arasında bulunan “stratejik iletişim” ibaresi kaldırıldı. “Yabancı basın organlarının ve mensuplarının akreditasyon işlemlerini yürütmek ve koordine etmek” ibaresi getirildi.
Basın ve Yayın Dairesi Başkanlığı’nın görevleri arasına, “Yerli basın organlarının ve mensuplarının akreditasyon işlemlerini yürütmek, koordine etmek ve (…) gerekli görülmesi halinde sürekli ve geçici basın merkezleri kurmak” de eklendi.
Daha önce “Türkiye’nin tanıtılması amacıyla ihtiyaç duyulan dillerde yayınlar hazırlamak” ile görevli olan Tercüme Dairesi Başkanlığı’nın bu görevi, değişiklikle birlikte, “Türkiye’nin tanıtılması amacıyla hazırlanan yayınların ihtiyaç duyulan dillere çevirisini yapmak” ile sınırlandırıldı.
Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı’nın yürüttüğü “Kurumsal iletişim politikasının oluşturulmasına ve Başkanlık birimlerinin buna uygunluk sağlamasına yardımcı olmak” ve “Başkanlık yayınları ile ilgili her türlü işlemi yapmak” görevleri, değişiklikle birlikte Yönetim Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’na devredildi. Yönetim Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, Başkanlıkla ilgili güvenlik hizmetlerinden de sorumlu olacak vb.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun stratejik iletişimin Erdoğan’ın hassasiyetle üzerinde durduğu bir konu olduğunu söyledi. Altun, “Stratejik iletişim ve kriz yönetimi alanlarında tüm kamu kurum ve kuruluşlarının koordinasyonunu sağlayarak ulusal ve uluslararası boyutta savunmacı değil, proaktif çalışmalar ortaya koyacağız. Ülkemize yönelik kara propaganda, manipülasyon ve dezenformasyonla etkin mücadele edeceğiz” dedi.
Sermaye iktidarının dümenini elinde bulunduran AKP iktidarı, hemen her alanda tam bir tıkanma yaşamakta ve sona doğru ilerlemektedir. Bu gidişatı engelleyecek her türlü adımı atmak için tam bir gözü dönmüşlükle davranmaktadır. Bir yanda yalana, hileye ve sahtekarlığa dayalı kendi iktidarının kara propagandasını yapacak kurumlar kurmakta, öte taraftan da baskı ve zorbalığı daha da geliştirecek adımlar atmaktadır.