Yerel Demokrasi Kadın Meclisi'nin çağrısıyla Eğitim Sen, Veli Der ve Prof. Dr. Nur Betül Çelik'in katılımıyla "Gerici eğitime hayır! Parasız, nitelikli, laik, bilimsel, anadilde eğitim

istiyoruz!" şiarlı panel gerçekleştirildi.

Panel açılış konuşmasında, eğitimde yaşanan değişimlere değinildi. AKP iktidarı dönemindeki gelişmelere vurgu yapıldı.

İlk konuşmayı Eğitim Sen 2 No’lu Yönetim Kurulu Başkanı Bengi Şahin yaptı. Yüzyılın Maarif Modeli ve yapılan müfredat değişikliğiyle dinsel gericiliğin eğitim kurumlarına daha fazla yerleştirileceğini, sözde eğitimcilerden görüş alınarak yapılan çalışmanın her alanının dinsel öğelerle bütünleştirildiğine vurgu yaptı. AKP iktidarının yaratmak istediği ancak yaratmakta zorlandığı kültürel değişimin önemli bir ayağı olduğuna değindi. Eğitim Sen'in bu konudaki çalışmalarından bahsederek, birlikte mücadele ve alternatifi yaratma çağrısını yineledi.

Eğitim Sen'in ardından Barış Akademisyeni Prof. Dr. Nur Betül Çelik söz aldı. Çelik kültürel değişimlerin ancak devrimler yoluyla olabileceğini vurgulayarak konuşmasına başladı. Eğitimin yüzyıllardır bu değişimlerdeki yerine dikkat çekti. İster cumhuriyet ister teokratik ister burjuva devrimlerinde olsun eğitimin sistemlere göre değiştiğine ve genç kuşaklarında buna uyum sağlaması için yetiştirildiğine dikkat çekti. Hazırlanan müfredatla da ilgili de bilgi üreten, demokratik katılımlı değil dini motiflerin yerleştirildiğini anlattı. 

Son sözü ise Veli-Der Yönetim Kurulu üyesi Rıza Urtekin aldı. Urtekin Veli-Der'in 4+4+4 eğitim modeline, okulların imam hatipler bölünmesine karşı verilen mücadelesiyle kurulduğunu anlatarak başladı. Eğitimin kamusal bir hak olması gerçeğine değinerek, bu hakkın yanında fırsat eşitliğine, nitelikli ve laik bir eğitim için mücadele ettiklerini belirtti. Bugün uygulanan ÇEDES projesini ve uygulamalarını anlattı. Projenin çok kısa sürede tüm ülkeye yayılacağını, yayılmasa bile gerici vakıflarla yapılan anlaşmalarla pek çok okulda uygulamaların başladığını aktardı. MESEM'e değinilen konuşmada 1,3 milyon öğrencinin okul sıralarında olması gerekirken sanayilerde ucuz iş gücü olarak çalıştırıldığını anlattı. Yaşanan tüm saldırılar ve uygulamalar karşısında öğrenci, veli, eğitim emekçileri olarak birlikte mücadele etmesi gerektiğini vurgulayarak konuşmasını bitirdi.

Konuşmaların ardından yapılan katkılarda AKP iktidarının zorbalıkla pek çok mücadeleyi ezmeye, sindirmeye çalıştığı, ancak mücadelenin devam ettiği vurgulandı.

Kızıl Bayrak / Sarıgazi