Yanlışlıkla "Suriye muhalefeti" olarak adlandırılan çok uluslu cihatçı savaş birlikleri, sadece dört gün içinde Halep'in ve çevresindeki vilayetin çoğunu kontrolleri altına aldı. Suriye hükümeti birliklerinin ve İranlı müttefiklerinin savunma hatları iskambil kağıdı gibi çöktü; Rus hava kuvvetleri ve Kürt milisler Halep'te hâlâ direniyor.

Onbinlerce kutsal savaşçının büyük taarruzu Heyetu Tahriru’ş Şam (HTŞ) tarafından yönetiliyor. İdlib‘de Türk koruması altında bir emirlik kuran Suriye El Kaidesi etrafında oluşan bu ittifakın amacı, Suriye genelinde Taliban benzeri bir şeriat devleti kurmaktır. Buna karşılık, doğrudan Türkiye'nin komutası altında olan ve eski İslam Devleti savaşçılarını da içeren Suriye Ulusal Ordusu, öncelikle Kuzey Suriye'deki Kürt öz yönetimine yöneliktir.

Cihatçıların kontrolüne giren uluslararası havaalanı, askeri üsler ve araştırma tesislerinin yanı sıra burada depolanan ağır silahlarla Halep civarı , İran öncülüğündeki “Direniş Ekseni” için stratejik bir rol oynamaktadır. NATO üyesi Türkiye'nin Lübnan'da Hizbullah ile ateşkesin ertesi günü İran'a karşı yeni cephe açması, Suriye'de düzenli olarak hava saldırıları düzenleyen İsrail ile koordine edilmiş olması gerekiyor. Türk hükümeti kendisini İran etkisine karşı bariyer olarak ABD'ye ve onun paralı ordusuna öneriyor. Bu, Ankara'nın, yeni ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'de konuşlu ABD askerlerini geri çekeceği ve böylece Kürt özyönetimini tamamen Türk saldırganlığına bırakacağı yönündeki umuduyla bağlantılı.

NATO ve müttefikleri, kafa kesen İslamcı çeteleri yardımcı birlik olarak kullanmakta hiçbir zaman beis  görmediler. 1980'lerde Afganistan'da CIA tarafından eğitilmiş mücahitlerden, Yugoslavya iç savaşındaki El Kaide'ye ve oradan da Suriye'ye kadar uzanan kanlı bir iz var. 2012'deki bir ABD istihbarat raporunda, "Doğu Suriye'de Selefi bir halifeliğin" ortaya çıkma ihtimalini öngörüyordu. Pentagon gizli servisi, jeopolitik çıkarları olan Türkiye ve Körfez ülkeleri üzerinden El Kaide ve ortaklarına silah sevkiyatını meşrulaştıran tam olarak “muhalefet destekçilerinin Suriye rejimini izole etmek“ ve Şii yayılmasını kontrol altına almakdı.

Rus Hava Kuvvetleri ve Hizbullah gibi İran destekli milislerin Suriye savaşına müdahalesiyle bu ilk girişim boşa çıktı. Ancak Rusya'nın Ukrayna'da bağlanması ve Hizbullah'ın Lübnan'da zayıflamasıyla Washington, Ankara ve Tel Aviv artık bölgenin haritasını koçbaşı olarak "İslam Devleti 2.0" ile yeniden çizmek için ikinci bir şans olarak görüyorlar.

Çeviri: Kızıl Bayrak

Nick Brauns- Junge Welt /02.12.24