Sayıştay’ın, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) bütçesine ilişkin hazırladığı rapora göre, 2020 yılında, başlangıç ödeneği olarak 95 milyon 630 bin TL bütçe ayrılan YÖK, yıl içinde harcamalarını katladı. Bütçesi yıl içinde 339 milyon 984 bin TL’ye çıkarılan YÖK’ün bu ödeneğin 299 milyon 30 bin TL’sini harcadığı raporda ifade edildi.
Milyonlarca liralık bütçeye rağmen YÖK, pandemi döneminde verilmeye başlanan uzaktan eğitim boyunca üniversite bileşenlerinin yaşadığı sorunlara (bilgisayar, internet gibi teknik ekipman vb.) çözüm bulamadı. Üniversitelerde yüz yüze eğitimin yeniden başladığı bugünlerde, öğrencilerin yaşadığı en büyük sorunların başında gelen barınma sorununa da herhangi bir çözüm üretmedi.
Temel sorunlara dair çözüm üretmekten aciz kalan YÖK’ün harcamalarını ise şu kalemler oluşturdu:
-Personel giderleri: Başlangıç 54 milyon 563 bin TL, harcanan 81 milyon 387 bin TL
-Sosyal Güvenlik Kurumlarına Devlet Primi Giderleri: Başlangıç 8 milyon 615 bin TL, harcanan 8 milyon 462 bin TL
-Mal ve Hizmet Alım Giderleri: Başlangıç 3 milyon 279 bin TL, harcanan 12 milyon 605 bin TL
-Cari Transferler: Başlangıç 27 milyon 373 bin TL, harcanan 179 milyon 336 bin TL
-Sermaye Giderleri: Başlangıç 1 milyon 800 bin TL, Harcanan 17 milyon 239 bin TL
-Toplam: Başlangıç 95 milyon 630 bin TL, harcanan 299 milyon 30 bin TL
YÖK’ün bütçesinden Saray’ın bütçesine…
Erdoğan/Saray rejiminin yağma ve soygun bütçelerinin bir parçası olmak dışında YÖK bütçesinin bir işlevi bulunmuyor. YÖK bütçesi, gençliğin ve üniversitelinin sorunlarına çözüm üretmek için kullanılmadığı gibi, sarayın bütçesi de israf ve şatafata akıtılan paralarla dikkat çekiyor. “İtibardan tasarruf olmaz” diyen sermayenin demir yumruğu Erdoğan ve şürekâsı, bir yandan her fırsatta ekonomik krizin faturasını işçi-emekçilere, gençlere keserken, diğer yandan ise kendi çıkarları için harcama yapmaktan geri durmuyor. Bu gerçeği bir kez daha gözler önüne seren Sayıştay raporuna göre, AKP şefi Tayyip Erdoğan, 2020’de sadece temsil ve tanıtma giderleri için 32,9 milyon TL harcadı. 2020 yılı boyunca ise 2,8 milyar TL harcama yaptığı raporda belirtildi.
Binlerce öğrencinin eğitim, barınma, ulaşım ve beslenme gibi en temel haklarını gasp eden saray rejimi ve sermaye iktidarı, “itibar” adı altında israf ve şatafata milyonlarca lira akıtıyor.
Günlerdir barınma hakkının gasp edilmesine karşı sokaklarda eylem yapan öğrencilerin sesine kulak vermek yerine, saray rejimi öğrencileri “terör” demagojisiyle hedef gösteriyor, polis eliyle terör estiriyor.
Yağmacı rejimin riyakarlıkları ve pervasızca saldırıları yalnızca öğrencilere karşı değildir. Milyonlarca işçi-emekçi özellikle pandemi döneminde ücretsiz izin, Kod-29 saldırısıyla, ağırlaşan sömürü koşullarıyla daha fazla açlığa ve yoksulluğa mahkûm edilirken, milyon dolarlık eşyalar/takılar kullanan Emine Erdoğan, emekçilere “porsiyonlarını” küçültme tavsiyesinde bulunma riyakarlığını gösterebiliyor. İşçi ve emekçilerin alınterini çeşitli vergi yoluyla hortumlayan iktidar, bunca emeği har vurup harman savurmayı kendilerinde meşru görmekle kalmıyor, hakkını arayan işçi-emekçi ya da gençler üzerinde de “devletin gücünü gösterme” pervasızlığını eksik etmiyor. Fakat milyonlarca işçinin, emekçinin ve gencin emeğini sömürerek ayakta duran bu soygun düzenine, birlik olup mücadeleye atılan işçi-emekçiler ve gençler son verebilir.
