Kobanê Davası’nda 12.duruşma

Kobanê Davası’nın 12. duruşmasında savunmasını yapan Kürt siyasetçi Zeynep Ölbeci, HDP’nin 6 Ekim’de Kobanê için yaptığı çağrının, sessizliğe karşı bir çığlık olduğunu belirtti.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 09 Mayıs 2022
  • 18:45

Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 22’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 12’nci duruşması, Ramazan Bayramı nedeniyle verilen aranın ardından Sincan Cezaevi Kampüsü’nde devam ediyor. 

Sincan Hapishanesi'nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı hapishanelerde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı. Bir kısım siyasetçi ise duruşmaya mazeret bildirerek katılmadı.

Duruşmada savunmasına devam eden Kürt siyasetçi Zeynep Ölbeci, 2014 yılında yaşanan Şengal Katliamı’na, Rojava halkının direnişine değindi.

Kürt halkının manevi bir moralle ve sınırlı imkanlarla IŞİD vahşetine karşı durduğunu belirten Ölbeci, bu nedenle Kobanê direnişinin azınlık halklar ve kadınlar için yeniden bir yaşam umuduna döndüğünü ifade etti. Şengal ve Kobanê direnişlerinin AKP-MHP iktidarının planlarını boşa düşürdüğünü aktaran Ölbeci, bu yüzden yargılandıklarını söyleyerek, “Bu vahşete karşı durmak, evrensel insan haklarına sarılmak nasıl suç olur? İktidarın kızgınlığı o günden beri çok büyük” dedi. 

Sistemin Kürtlere karşı olan düşmanlığının çok belirgin olduğuna dikkati çeken Ölbeci, Kürtlerin kendi kültür ve kimlikleri için yaptıklarının sistem için problemler teşkil ettiğini ifade etti. Kendi siyasi arayışını da buna benzeten Ölbeci, “Kimse tercihlerimden dolayı beni yargılayamaz. Muhalif bir partide yer almam beni suçlu yapmaz” diye konuştu.

Ölbeci: Sessizliğe karşı çığlıktı

Kobane direnişinin insanlık tarihinde onurlu bir sayfada yerini aldığını belirten Ölbeci şöyle devam etti:

“Benim de bu sayfada küçük bir yerim varsa benim için onurdur. Ben sadece 6 Ekim’deki Adıyaman yürüyüşüne katıldım. Bu da Kobanê’de gerçekleştirilmek istenen soykırıma karşı yapılmıştı. Bu yürüyüş ne Türkiye’ye ne de iktidara karşıydı. Kürt kadınlarını katleden, evlerini yıkanlara karşıydı. Benim de günün sonunda köye gitmem gerekiyordu, bu nedenle eyleme katılmadım. Burada bir özür borcum varsa o da Kobanê halklarınadır. Bu nedenle mi ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanıyorum? HDP’nin 6 Ekim’de Kobanê için yaptığı çağrı, sessizliğe karşı bir çığlıktı. O çağrı, Kobanê’ye bir yardım çağrısıydı. Eğer Kobanê düşerse insanlığın düşeceğinin bilinmesi çağrısıydı. Bu çağrı, soruşturma dosyası ve yalan iddialarla onursuzlaştırılmak ve karalanmak isteniyor. 6 Ekim çağrısı Türkiye’nin hiçbir yerinde şiddete sebep olmadı. İnsanlar sadece yürüdü ve Kobanê’ye destek oldu. Şiddet olayları, AKP başkanı Erdoğan’ın ‘Kobanê düştü, düşecek’ sözlerinden sonra başladı. 8 Ekim’de yaşamını yitirenler de çoğunlukla HDP çevresinde bulunan insanlardır. Ya üyeler ya da oy verenlerdir. Dosyadaki en büyük çelişkilerden biri budur. O dönemde de katledilenler biziz ancak HDP yöneticileri yargılanıyor.”

Kadın mücadelesinin meşru olduğunu vurgulayan Ölbeci dosyadaki gizli tanıklara da dikkat çekti.

Duruşmaya yarına kadar ara verildi.