Aralarında HDP eski eş başkanlarının da bulunduğu 21’i tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobane Davası’nın 12’nci duruşması 4’üncü gününde Sincan Hapishanesi Kampüsü’nde görülmeye devam etti.
Dosyaya gelen evrakların okunmasıyla başlayan duruşma, tutuklu Kürt siyasetçi Zeynep Ölbeci’nin savunmasıyla devam etti. Ölbeci ana dil vurgusuyla devam eden savunmasında Van Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyımın kreşlerde Kürtçe eğitim faaliyetlerini ve çalışan kadınların kolay ulaşım için kullandığı “Jinkart” uygulamasını kaldırması gibi kayyım uygulamalarını aktardı. Aynı şekilde Kars, Siirt Baykan, Diyarbakır Bismil Belediyesi’nde kadın çalışmalarının kayyım tarafından durdurulduğunu aktaran Ölbeci kayyımları sadece bu dönemde görmediklerini belirterek “Kürtler için kayyımlar her zaman vardı” dedi.
“Siyasi tanrıları kabul etmiyorum”
HDP’nin kapatılma çabalarına vurgu yapan Ölbeci, HDP’nin kriminalize edildiğini ve “Türkiye halklarının HDP’ye ihtiyacının olmadığı” algısının oluşturulmaya çalışıldığını söyledi. Ölbeci şunları ifade etti:
“HDP bütün haksızlık ve hukuk dışı uygulamalara karşı yine de Meclis’teki yerini aldı. Bu tür uygulamaları yaşamımız boyunca gördük. Bu nedenle bundan sonra da direnişimize devam edeceğiz. İçerde veya dışarıda fark etmez ancak insan dışarıda demokratik bir ülkede yaşamak istiyor. Maalesef ülkemizin şartlarında bu zor bir mesele çünkü hangi parti iktidara geliyorsa kendisini halkların üzerinde bir tanrı olarak görüyor. Ben de bu siyasi tanrıları kabul etmiyorum, razı değilim.”
Ardından Kürt siyasetçi Ayla Akat Ata söz aldı. Ata, duruşma periyotlarının yoğunluğuna dikkat çekerek, yeniden değerlendirmesini talep etti.
IŞİD'in İslam adı altında Êzidîleri katlettiğini hatırlatan Ölbeci, IŞİD'i protesto ettikleri için yargılandıklarını vurguladı. Maraş'ta faşistlerin kadınlara yaptıkları işkencelere değinen Ölbeci onurlu bir yaşam ve toplumun sorunları için mücadele ettiğini belirtti.
Çocukluğunun 12 Eylül darbesinin gölgesinde geçtiğini söyleyen Ölbeci Kürdistan’da yaşatılan işkenceleri anlattı ve “O dönem ben 7-8 yaşındaydım, bugün ise 50 yaşındayım. Ben de Kürtler de Aleviler de hala sarı, kara ya da kızıl belalardan kurtulmadık. Ben bu devletten razı değilim” dedi.
Duruşma 9 Mayıs'a ertelendi.