21’i tutuklu 108 siyasetçinin yargılandığı Kobanê Davası’nın 12. duruşması, Sincan Hapishanesi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görülmeye başladı. Sincan Hapishanesi’nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı hapishanelerde tutulanlar siyasetçiler duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.
Duruşmada söz alan Zeynep Ölbeci, konuşmasını Kürtçe yaptı. Ölbeci, savunma yapmak istediğini daha önce mahkemeye bildirdiğini belirterek, mahkemenin müşteki ve tanık getirmesine anlam veremediklerini söyledi. Ölbeci, mahkemenin kendilerini “Savunma yapmaktan kaçınmakla” itham ettiği halde şu an müşteki dinlemeye çalıştığını ifade etti.
Mahkeme heyeti, yapılan itirazları reddederek, önce tanık ve müştekilerin dinlenmesine karar verdi. Söz alan Ali Bozan, mahkeme kararının usule aykırı olduğunu belirtti.
HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş söz alarak, Diyarbakır Adliyesi’ndeki avukatlarının SEGBİS ile mahkemeye katılmasına engel olunduğunu aktardı. Demirtaş, karardan vazgeçilmediği halde duruşmayı terk edeceğini söyledi.
Mahkeme heyeti, Demirtaş ve Bozan’ın itirazı üzerine SEGBİS odalarını hazırlamakla ilgili bir kanun olmadığını belirtti. Mahkeme heyeti, konuya ilişkin bir düzenleme olmadığını ancak mahkemenin gerekli kolaylığı sağladığını iddia ederek, engellemeyi Diyarbakır’a havale etti.
Söz alan Sebahat Tuncel şunları söyledi: “Bizler bu ülkenin vatandaşı değil miyiz? Vatandaşıysak haklarımızı kullanmak istiyoruz, eğer vatandaş değilsek, söyleyin bize ‘Kürtler, sosyalistler vatandaşlıktan çıktı. CMK’dan yargılanamaz’ deyin. CMK’yı uygulayın.”
HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ komplo davasındaki hukuksuzluklara dikkat çeken bir konuşma yaptı.
Müşteki sıfatıyla Bora Semir’in beyanları dinlendikten sonra, tanık sıfatıyla Hamit Yıldırım’ın ifadesine geçildi. 6-8 Ekim eylemleri hakkında hiçbir bilgisinin olmadığını ifade eden tanık Yıldırım, “Şu an ne diyeceğimi bile bilmiyorum. Neden burada olduğumu bile bilmiyorum. Aradan 8 yıl geçmiş, hiçbir şey hatırlamıyorum” şeklinde konuştu.
Mahkeme başkanı Yıldırım’a ait olduğu ifadeyi okudu hatırlatma babında. Yıldırım “Bu ifadelerin yüzde 80’i bana ait değil. Ben bunları söylediğimi hatırlamıyorum. Söz verdim, doğruyu söyleyeceğime yemin ettim ama hatırlamıyorum. Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ı eşbaşkan oldukları için tanıyorum. Geri kalanları tanımıyorum” dedi.
Mahkeme heyeti avukatların tanığa soru sormasını engelledi.
Ata, “Biz gerçeğin açığa çıkmasını istediğimiz için tanıkların burada dinlenilmesini istiyoruz, tanıklara soru sormak istiyoruz. Tanıkların sesi ve yüzü değiştirilerek onları koruyabilirsiniz” diyerek tanıkların mahkemede dinlenilmesini talep etti.
Ardından söz alan HDP eski MYK üyesi Alp Altınörs, “Hukuksuzluğu yol yapıyorsunuz” diyerek mahkemeye eleştirilerde bulundu.
Altınörs, tanıkların mahkemedeki ifadeleriyle polisteki ifadelerini reddettiğini hatırlatarak “Siz, bizi tanıkların mahkemedeki ifadeleriyle mi yoksa polisteki ifadeleriyle mi burada tutacaksanız” diye sordu. Altınörs, sözlerini 1 Mayıs’ı kutlayarak sonlandırdı.
Ardından HDP eski Milletvekili Nazmi Gür söz aldı. Gür, Türkiye’de yargının bağımsız olmadığını belirterek mahkemenin aldığı kararlara itiraz edeceklerini söyledi.
Avukatların savunmalarından sonra mahkeme heyeti duruşmaya yarına kadar ara verdi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı