Kayyım atamalarının ardından yapılan ‘Demokrasi Nöbeti’ eylemleri Diyarbakır, Van ve Mardin’de 29. gününde de devam etti.

Diyarbakır

Diyarbakır’da Lise Caddesi’nde yapılan eylemde, yerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı konuştu.

Mızraklı konuşmasında kayyım atamalarına karşı yaptıkları eylemi tarihte mazlumların direnişleriyle eş tutarak kazanacaklarını ifade etti. Kendilerin her zaman bütün annelerin yanında olduklarını söyleyen Mızraklı, halkın savaş değil barış istediği vurgusu yaptı.

Konuşmalarla devam eden eylemde HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları ise HDP önünde oturan annelere değinerek “Halkımız hiçbir zaman bunların karşısında boyunlarını eğmedi. Direnişlerini daha fazla büyütecekler. Partimizin önünde oturan ailelere çağrı yapıyoruz, kirli savaşa alet olmayın” ifadelerini kullandı.

Konuşmalardan sonra 10 dakikalık oturma eylemiyle bugünkü nöbet son buldu.

Van

HDP İpekyolu ilçe binası önünde, polis ablukası altında yapılan eylemde HDP Milletvekili Kemal Bülbül konuştu. AKP iktidarının “bittiği” vurgusu yapan Bülbül, Süleyman Soylu’yu teşhir etti ve “Soylu çözüm bulamayıp tıkandığı için HDP’nin kapısına geldi” dedi. Bülbül, devamında, gözaltında kaybedilen, katledilen 17 bin cinayetin hesabının verilmesi gerektiğine dikkat çekti. Belediyeleri kayyımlardan geri alacaklarını söyleyen Bülbül, “Kendi yasanıza uymuyorsunuz. Kendi yasanıza uyun. Sizin yasanıza göre Van’ın meşru başkanı Mustafa Avcı ve Bedia başkanımızdır. Kabul etmiyorsanız bunun adı faşizmdir” dedi.

Konuşma sonrasında sloganlar ve ezgilerle oturma eylemi yapıldı.

Mardin

HDP Mardin il binasının önünde yapılan oturma eyleminin devamında HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer konuştu.

Kayyım atamalarının Kürt halkına yönelik saldırıların bir parçası olduğuna işaret eden Taşçıer, 1924 Anayasa’sında da Kürt halkının yok sayıldığını belirterek Kürt halkının geçmişten bugüne imha ve inkar politikalarına hedef olduğunu dile getirdi. Taşçıer, “Kürt sorunu çözülmeyene kadar Türkiye’de Kürt halkının da Türk halkının da haklarını kullanması mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Taşçıer’in konuşmasının ardından eylem alkış ve sloganlarla bitirildi.