15. Karaburun Bilim Kongresi için çağrı bildirisi, kongre için “Kapitalizmin salgınları ve bitmeyen kavga” teması önerisiyle yayımlandı. 1-3 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilmesi planlanan kongrenin hazırlık takvimi de belli oldu.
Karaburun Bilim Kongresi’nin geçtiğimiz yıl yapılması planlanan kongre için “ve Mülksüzler ve Bitmeyen Kavga” başlığıyla çağrı yaptığı hatırlatılan bildiride, “Çağrı metnimizin ilk saptaması “tarihin mülksüzlerin tarihi, mülksüzlerin bitmeyen kavgasının tarihi olduğu”ydu” denildi.
2020 yılının “insanlık ve elbette kapitalizmin tarihinde özel bir yere sahip olduğu” belirtilerek Covid-19 pandemisine değinilerek devam eden bildiride, “Salgın olanca hızıyla sürüyor” denilerek şu ifadeler kullanıldı:
“Pandemi nedeniyle ölenlerin büyük çoğunluğunun yoksul emekçiler olması hiç de rastlantısal değil. COVID-19’un etkeni olan virüsün bulaşma yolları da dahil olmak üzere, hemen bütün özelliğinin bilimsel olarak ortaya konmasının ardından sermaye ve hükümetler tarafından pandemiye sınıfsal bir karakter kazandırıldı. Kendilerini hem etkene hem de pandeminin her türden sonuçlarına karşı korurken, mülksüzleri hastalığa ve hastalığın bütün olumsuz sonuçlarına karşı korunmasız bıraktılar. Pandemi, kapitalizmin emekçi sınıflar için gerçek sonucu olan yoksullaşma ve mülksüzleşme dinamiklerini tüm çıplaklığıyla ortaya koymuştur. Siyahıyla, kadınıyla, göçmeniyle tüm ötekileştirilmiş yoksul emekçi kitleler yalnızca hastalanarak değil salgının yarattığı iktisadi çöküşün de gerçek mağdurları olarak yıkımın toplumsal maliyetlerini üstlenmişlerdir.
“Kapitalizmin uygarlık krizi tüm çıplaklığıyla gözlerimizin önündedir. Küresel sermayenin salgına karşı yanıtı az sayıda ilaç şirketinin “vampir susuzluğu”na terkedilmiştir. Pandeminin temel nedeni olan sermaye, pandeminin yarattığı tahribatı da kendisi için bir kâr arayışına dönüştürmüştür. Az sayıda küresel şirket tarafından kontrol edilen aşı üretimi ve dağıtımı, kapitalist mülkiyet haklarının devletler ve insanlar arasındaki ayrımcı doğasını açıkça ortaya koymaktadır.”
“Yegâne yaratıcı güç emek!”
“Dolayısıyla salgın, kapitalist üretim ilişkilerinin eşitsiz ve sömürüye dayalı doğasını bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.” ifadeleriyle devam eden bildiride, salgının “emeğin yegâne yaratıcı güç olduğunu, esas olanın ihtiyaçlar için üretim olduğunu, kadınların hane içinde sarf ettikleri emeğin yaşamsal önemde olduğunu ortaya koyarak, bir başka toplumun, ataerkil ve kapitalist eşitsizliklerin, emek sömürüsünün ortadan kalktığı, eşitlikçi bir toplumun olanaklı olduğunu bir kez daha hatırlattığı” vurgulandı.
Geçtiğimiz yılki çağrının hatırlatıldığı bildiride; “Mülksüzlerin mülk sahiplerine karşı 5 bin yıllık kavgasının sürdüğüne” atıfla, bu yıl gerçekleşecek 15. Kongre’nin “Kapitalizmin Salgınları ve Bitmeyen Kavga” temasıyla gerçekleştirilmesi önerisi sunuldu.
“Birlikte düşünmeye ve dönüştürmeye”
“Kapitalizmle mücadele etmeden COVID-19 pandemisiyle mücadele etmek, yeni pandemilerin ortaya çıkmasını engellemek mümkün değildir” vurgusu yapılan bildiri şu çağrıyla son buluyor:
“Kongremizin düşünsel omurgası dün olduğu gibi bugün de praksis geleneğinin izinde şekillenmektedir. Yalnızca düşünmek değil, değiştirmektir amacımız. Bugün bu gereklilik düne göre çok daha çıplak bir gerçekliktir. Bu nedenle Karaburun Bilim Kongresi, sizleri bir kez daha birlikte düşünmeye ve dönüştürmeye çağırıyor.
“Elbette pandeminin birlikte olma pratiklerimiz üzerine yarattığı sınırlamaların bilincindeyiz. Karaburun düşün sofrasının pandeminin yarattığı sağlık koşullarını dikkate alarak düzenlemesi birinci önceliğimiz olacaktır. Bu amaçla, Bedreddin’in, Börklüce Mustafa’nın, Torlak Kemal’in mekânı Karaburun’da toplantı ortamları mümkün olduğunca gökyüzü cennetinin olanaklarıyla düzenlenmeye çalışılacaktır.
“O zaman gelin, Karaburun Bilim Kongresi’nde mücadelemizi örmenin, itinayla besleyip büyütmenin yol ve yordamlarını birlikte arayalım, arayışımız ışıltılar olsun, yolumuzu açsın, güçlenelim, beraberce çağlayalım.