İdlib bataklığına doğru... Trump gaz veriyor, Erdoğan tehdit ediyor, NATO müdahaleye çağrılıyor

Savaşı körükleyen AKP-saray rejimi, hem Türkiye hem bölge halklarının başına yeni felaketler açabilecek bir politika izliyor. Türkiye’nin işçileri, emekçileri, ilerici-devrimci güçleri de bu gayrimeşru işgalin bitmesini talep etmeli, yayılmacı savaşlara karşı durmalıdırlar.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 20 Şubat 2020
  • 15:36

Ortadoğu’da tutunduğu tek dal olan cihatçı çetelerin mevzi kaybetmesi, AKP şefi T. Erdoğan’ın dengesini bozmuş görünüyor. Üst perdeden savurulan tehditlere rağmen Suriye ordusunun Halep kentinin kırsalını çetelerden temizlemesi, saraydaki gerilimi doruğa çıkardı. Nitekim son haftalarda İdlib’e askeri yığınak yapan AKP iktidarı, Trump’tan da aldığı gazla, yeni bir işgal hareketi düzenlemeye heves ediyor.

Washington’daki efendilerinin verdiği destekten feyz alan AKP şefi, İdlib harekatının an meselesi olduğunu ilan etti. Suriye’den yansıyan haberlere göre cihatçı çeteleri önüne katan Türk ordusu Suriye ordusunu hedef alan saldırılar düzenliyor. Ancak T. Erdoğan’ın iddia ettiği gibi bir harekatın başlaması çatışmaları farklı bir boyuta taşır. Yeni bir işgal hareketi bölgesel savaşı tetikleme riski taşıyor. Bu durumda AKP-saray rejiminin tek başına bir saldırı düzenlemesi kolay değil. İşin zorluğunu bilen “yerli-milli” AKP-MHP koalisyonu hem Trump’tan hem emperyalist savaş aygıtı NATO’dan destek talep ediyor.

Öte yandan Türkiye’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu, Güvenlik Konseyi nezdinde yaptığı konuşmada saraydaki ruh halini BM salonlarına taşıdı. Beşşar Esad’ın soykırım yaptığını iddia eden İsrail eski Büyükelçisi Feridun Sinirlioğlu’ya göre, ABD-İngiltere-NATO bu işe derhal el koymalı, Şam’a haddi bildirilmelidir.

“Şam’daki zorba, halkın olmadığı, Suriyelilerin olmadığı bir Suriye istiyor. İnsan hayatını tamamen göz ardı ederek iktidarda kalmak istiyor. Bunun olmasına izin vermeyeceğiz.” Türünden laflar eden saray sefiri, emperyalist efendilerine “bu işe el atın” diye yalvarıyor.

Yansıyan haberlere göre, Türkiye, İdlib’e yönelik bir harekat gerçekleştireceğini bildirerek NATO’dan şehir üzerinde önleme uçuşu yapmasını talep etti. Talep edilen şey, Suriye hava sahasını kapatan Rusya ile NATO’yu karşı karşıya getirmek anlamına geliyor. NATO ya da ABD’den destek almadan İdlib’e saldırmanın maliyeti ağır olur. Güya kurnazlık yapan AKP-saray rejimi, efendilerini bu savaşa ortak ederek kendini güvence altına alabileceğini varsayıyor.

ABD-İsrail İdlib’deki savaşı uzatmak istiyor

T. Erdoğan’la müritleri bir şeyi göz ardı ediyor gibiler. Emperyalistler, uşakları kullanır ama tersi olmaz. Ne ABD ne NATO saray rejimi için savaşa girer. Onlar olsa olsa kendi çıkarlarına hizmet eden savaşı kışkırtırlar. İdlib’in cihatçı çeteler denetiminde kalmasını isteyen ABD, bunun için savaşa giren Ankara’daki uşaklarına gaz veriyorlar. Zira İdlib’de savaş ne kadar uzarsa, ABD-İsrail ikilisi için o kadar iyidir.

Bu arada İdlib’deki çatışmalarla ilgili konuşan Pentagon sözcüsü Jonathan Hoffman’ın sarf ettiği sözler ABD’nin beklentileri hakkında fikir veriyor. “Ruslar ve Türkler’in bölgede daha kapsamlı bir çatışmaya girmeye çok yaklaştığını görüyoruz. Bundan kaçınmanın bir yolunu bulacaklarını umuyoruz” şeklinde konuşan Pentagon sözcüsü, gerçekte temenni ettikleri şeyi dile getiriyor.

Savaşı körükleyen AKP-saray rejimi, hem Türkiye hem bölge halklarının başına yeni felaketler açabilecek bir politika izliyor. Türkiye’nin işçileri, emekçileri, ilerici-devrimci güçleri de bu gayrimeşru işgalin bitmesini talep etmeli, yayılmacı savaşlara karşı durmalıdırlar.