İHD Hapishane Komisyonu Konak Sümerbank önünde saat 13.00’te hasta tutsak Sıddık Güler’in tahliye edilmesini istedi. Basın açıklamasını İHD yönetiminden Ahmet Çiçek okudu.
Çiçek, devletin, hapishanede tutulan insanların insanca yaşamalarını sağlamakta tek sorumlu olduğuna dikkat çekerek açıklamaya başladı. “Hasta ve ağır hasta mahpuslar devletin, sağlığına özel bir hassasiyet göstermesi gereken mahpuslardır” denilen açıklamada, onların başına gelebilecek her türlü olumsuzluktan devletin sorumlu olacağı ifade edildi.
Pandemi sürecinde iktidarın devreye soktuğu infaz yasasıyla ayrımcılık yaptığı belirtilen açıklamada, risk grubunda olan 60 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı bulunan muhalif/politik ağır hasta mahpusların kapsam dışı bırakıldığı hatırlatıldı ve “Deyim yerindeyse ölüme terk etmiştir” denildi.
“Oğlunun babasının yanına sevk talebi reddedildi”
Açıklamanın devamında, tek başına yaşamını sürdüremeyen hasta mahpus Sıddık Gürler’in durumu şöyle aktarıldı:
“Sıddık Güler 80 yaşında ve ağır hasta mahpustur. 1994 yılında tutuklanmış, tutukluluğundan bu yana birçok hapishaneye sevk edilmiş, şu an İskenderun T Tipi CİK’nda bulunmaktadır. Kalp, hipertansiyon, iltihaplı eklem romatizması, dizlerinde morluklar bulunmaktadır ve tekerlekli sandalye kullanmaktadır. Tek başına yaşamını sürdürememektedir. Bundan dolayı Kandıra F Tipi 2 Nolu Hapishanesi’nde bulunan oğlu Habip Güler babasının yanına sevk istemiş ama reddedilmiştir. Sıddık Güler için tutukluluğa itiraz edilmiş ama reddedilmiştir.”
Sağlık durumuna ve risk grubunda olmasına rağmen Güler’in neden hapishanede tutulduğu sorulan açıklamada “Üstelik pandemi gerekçesi ile birçok mahpusu bırakmışken politik mahpuslar, niçin hapiste tutulur?” sorusuyla iktidarın ayrımcılığı teşhir edildi.
Sıddık Güler ve tüm ağır hasta mahpusların serbest bırakılması talebiyle açıklama son buldu.
Kızıl Bayrak / İzmir