İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi her hafta düzenli olarak cumartesi günleri kayıplar ve hasta tutsaklar eylemini koronavirüs salgını nedeniyle bulundukları yerlerden yapıyorlar.

“Mahpuslar nasıl korunacak?”

Bu haftaki yapılan açıklama hasta tutsaklar için gerçekleştirildi. Açıklamada, koronavirüs nedeniyle “sosyal mesafe” ve “evde kal” çağrıları yapan iktidarın hapishaneleri görmezden geldiği belirtildi.

“Bu uyarılar herkes için geçerli. Hapishanelerde bulunan insanlar bunlara nasıl dikkat edecekler? Çünkü onlar, bulundukları koğuşlarda en az 15 kişi kalıyorlar; bireysel korunma alanlarını oluşturmaları olası değil. Haftada bir tas verilen sıvı sabunla kaç kişi ellerini sık sık yıkayabilir? Sıcak suyu sürekli bulamayan insanlar bireysel ve yaşadıkları alanın temizliğini yapabilirler mi? Eldiven ve maskeleri olmayan insanlar nasıl kendi dışındakileri koruyabilir? 560 ağır hasta mahpusun ve birçok 60 yaş üstü mahpusun bulunduğu bu yerlerde, bu insanlar nasıl korunacak?”

“2 mahpusun durumu”

Açıklamanın devamında 2 hasta mahpusun durumundan bahsedildi ve şu bilgiler aktarıldı:

“Ali Kurban Şakran 3 Nolu T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde kalmaktadır. 53 yaşındadır. Bronşit hastası, (akciğerlerinin %48’i çalışmıyor) böbrek yetmezliği, (böbreklerinin %90’ı çalışmıyor) %90’ın üstünde engelli raporu bulunmaktadır. Uzun zamandır da tüberküloz hastasıdır. İHD’nin ağır hasta mahpuslar listesinde yer almaktadır. Uzun zamandır diyaliz tedavisi görmektedir. Diyalizden geldikten sonra ise COVİD-19 gerekçesiyle tedbir amaçlı karantinaya alınmaktadır. Karantinaya alınması o ve çevresindeki diğer insanlar açısından olumludur. Ama ya hastanede COVID-19 olursa ne olacak? Çünkü kendisi ağır hasta mahpus ve kronik rahatsızlıkları olduğu için COVID-19 virüsünden en çabuk etkilenecek kişilerden biridir.

“Mehmet Salih Filiz Antalya L tipi Hapishanesi’ndeyken 3 ay önce Ödemiş T Tipi Hapishanesi’ne getirilmiştir. İHD’nin ağır hasta mahpuslar listesindedir. Kolon kanseri tedavisi, verem tedavisi görmektedir. Kolon kanseri için 14 günde bir ilaç alması gerekmektedir. Olması gereken iğne Türkiye’de bulunmadığı için tedavisi tam yapılamamaktadır. Ödemişe geldiğinden bu yana hiç hastaneye götürülmemiş ve kontrolü de yapılmamış. Bu günlerde götürülmeme nedeni karantinanın olmaması. Ailesine bildirdiğine göre dezenfekte de yokmuş. Kanser ve veremin yanısıra akrit kemik erimesi ve omurilik kemik erimesi de vardır. Yine kendisinin bildirdiğine göre bu rahatsızlıklarından dolayı kanamalar oluşuyor. Mama ile beslenmekte ama mamaya ulaşamamaktadır. Mehmet Salih Filiz, ailesi ile yaptığı 08.04.2020 tarihli telefon görüşmesinde, bir gün önce dışarıdan bir genel cerrahin, korunmasız bir şekilde geldiğini, doktora hastalıklarından söz ettiğini söylemiş. Bunun üzerine doktor, hastalıkların kendi alanına girmediğini ama acilen hastaneye götürülmesi gerektiğini söylemiştir. Ama hapishane yönetimi, kendisini, covidden dolayı hastaneye götüremeyeceklerini söylediğini belirtmiştir.”

Silivri Hapishanesi’nde 2 mahpusta koronavirüs çıktığı, Şakran ve Bafra’da 2 mahpusun ise yaşamını yitirdiği haberinin hatırlatıldığı açıklamada, “Özellikle hasta mahpusların acilen tahliyeleri gerekmektedir. Yoksa ölümlerden devlet sorumlu olacaktır” vurgusu yapıldı.

Kızıl Bayrak / İzmir