Metris R Tipi Kapalı Hapishanesi’nde aynı hücrede kalan yüzde 98 engelli Serdal Yıldırım, boyundan aşağısı felçli Abdullah Turan’ın ve iki eli olmayan Ergin Aktaş’ın enfeksiyon kaptıkları belirtildi.
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre 23 Haziran günü telefon görüşmesi gerçekleştiren Serdal Yıldırım’ın ağabeyi Sedat Yıldırım, telefon görüşmesinden sonra var olan endişelerinin zirveye çıktığını belirterek, milletvekilleri, sivil toplum örgütleri, baroların acil bir şekilde adım atmasını istedi. Daha birkaç gün önce Diyarbakır Hapishanesi’nden bir cenaze çıktığını hatırlatan Yıldırım, “Eğer önlem alınmazsa bir koğuştan 3 cenaze çıkabilir. Her birinin ayrı ayrı hastalıkları var. Kendi ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyorlar” diye konuştu.
“Hastaneye kaldırmıyorlar”
Kardeşinin kendilerini aradığında acil adım atma çağrısında bulunduğunu kaydeden Yıldırım, “Kardeşim bize ‘Ölüm ile karşı karşıyayız. Üçümüz de enfeksiyon kapmışız. Enfeksiyon kapmamıza rağmen bize serum takıp oda da tutuyorlar. Hastaneye dahi götürmüyorlar. Burada durum çok kötü. Acil adım atılması gerekiyor. Kimimiz kanser hastası, kimimiz sadece nefes alabiliyoruz. Buna rağmen insanlık dışı bir muamele ile karış karşıyayız’ sözleriyle durumlarının ne kadar kötü olduğunu aktardı. Bize enfeksiyon diyorlar, belki virüstür. Bizi üzmemek için enfeksiyon diyor olabilirler” ifadelerini kullandı.
“Sorumlusu hapishane yönetimi olacak”
Abdullah Turan ile telefonla görüşen baba Mehmet Zahit Turan ise oğlunun kıpırdayamaz biçimde yattığını, vücut fonksiyonlarının neredeyse tamamen iflas ettiğini kaydetti. Baba Turan da enfeksiyonların tehlikesine dikkat çekerek, yaşanacak ölümlerin sorumlusunun cezaevi yönetimi olacağını söyledi. Kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapan Turan, “Yeter artık hem onlar hem de aileler perişan oldu. Virüs tehlikesi ile karşı karşıya bırakılan 3 hasta tutuklu şimdi de enfeksiyonlu bir şekilde koğuşta tutuluyor. Zaten oğlumun yaraları kötüydü. Enfeksiyon bu yaralar için tehlike oluşturuyor. Her an her şey olabilir” diye konuştu.