Yaşamından umut kesildikten sonra tahliye edilen ve tahliye edildiği gün yaşamını yitiren hasta tutsak Sabri Kaya için İHD Merkezi Hapishaneler Komisyonu yazılı bir açıklama yaptı.
Günde iki kez acile kaldırıldığı olmuştu
Açıklamada “Sabri Kaya, 2013 yılında cezaevinde iken ağır kalp rahatsızlığı nedeniyle 2 defa açık kalp ameliyatı geçirmiş ve Adli Tıp Kurumunun “cezaevinde kalamaz raporu” ile infazı durdurularak cezaevinden tahliye edilmişti. Ancak; 3 ay gibi kısa bir süre sonra tekrardan cezaevine konulmuştur” ifadeleriyle Kaya hakkında bilgi verildi. Kaya’nın son zamanlardaki sağlık durumu ise şöyle aktarıldı:
“Son iki ay içerisinde ise artık hastalığı en ileri boyuta ulaşmış olup, hastalığı vücudun diğer tüm organlarına sirayet etmiştir. Sadece Nisan ayı içerisinde 20 kez Osmaniye Devlet Hastanesi aciline kaldırılmıştır. Hatta bazı günlerde iki kez hastane aciline kaldırılmıştır.”
Yaşamından umut kesilince tahliye edildi
Kaya’nın sağlık durumu ve koronavirüs nedeniyle serbest bırakılması istenmesine olumsuz yanıt verildiği belirtilen açıklama şu şekilde devam etti:
“21.05.2020 tarihinde Adana Balcalı hastanesine sevkini yapmış, Adana Balcalı hastanesi 21.05.2020 günü yaptığı tetkik ve tahlillerde hastanın yaşama şansının olmadığını belirtmiştir. Balcalı Hastanesinin, aileye bu açıklamayı yaptığı saatlerde Osmaniye Cezaevi Savcılığınca hasta mahpusun infazının ertelenmesine ve tahliyesine karar verilmiştir. Tahliye kararından 5-6 saat sonra ise Hasta Mahpusun yaşamını yitirdiği belirtilmiştir.”
Yaşam hakkı korunmalı
2020 Mart’ında güncellenen hasta mahpus listesinde 604’ü ağır olmak üzere 1605 hasta mahpusun hapiste olduğu belirtilen açıklamada “Devletin kendi gözetiminde bulunan kişileri koruma yükümlülüğü/pozitif yükümlülüğü bulunmaktadır. Sabri Kaya’nın yaşamını yitirmesi ile devletin pozitif yükümlülüğü anlamında yaşam hakkını ihlal ettiği açıktır. Ki; Bugün yüzlerce ağır hasta mahpus aynı durumda olup yaşam hakkı ihlalleri bu yönüyle devam etmektedir” denildi.
İnfaz düzenlemesindeki ayrımcılığa, adaletsizliğe dikkat çekilen açıklamanın devamında şunlar ifade edildi:
“İnsancıl evrensel insan hakları hukukunun temel değerleri ve uluslararası insan hakları mevzuatı, Türkiye’deki tüm toplumsal sorunların çözümünün temel rehberi olduğu gibi aynı zamanda ayrımcı infaz yasasının ve özelde hasta mahpus sorununu da çözecek temel rehber ve yoldur. Bu rehber ve irade ile hasta mahpusların sorunun gündeme alınarak tam teşekküllü hastanelerde tedavilerinin yapılması, ağır hasta mahpusların infazlarının ertelenerek derhal tahliyelerinin sağlanması gerekmektedir.”