Diyarbakır'da Cumartesi eylemleri kapsamında Halim Halıcıoğlu’nun, Batman'da Cüneyt Aydınlar'ın, İzmir'de Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz'in akıbetleri soruldu. Ankara'da ise Bolu F Tipi Hapishanesi'nde olan hasta tutsak Deniz Şahin'in serbest bırakılması istendi.
Diyarbakır
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları dernek binası önünde yaptıkları 572. hafta eyleminde Halim Halıcıoğlu’nun akıbetini sordu.
Eylemde söz alan İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Adnan Örhan, Elazığ’da 6.8 şiddetinde gerçekleşen depreme değindi. Ölenlerin yakınlarına başsağlığı diledikten sonra Koşuyolu Parkı'nda eylemlerinin yasaklanmasını hatırlatarak “Sizler, sorunlu iktidar ve kişiler yakınlarımızın başına ne getirildiyse bunu bize açıklamanız gerekiyor. 572 haftadır yılmadan mücadele veriyoruz. Meydanlar bize yasaklansa da sesimizin kısılmayacağını buradan bir kez daha belirtiyoruz. Her hafta buradan bir kaybın hikayesini paylaşıyoruz ve bu bilgiler belge niteliği taşımaktadır. Yargının görevini yapması çağrısında bulunuyoruz.” dedi. Konuşmasının devamında Örhan, 1993 yılında Bingöl’den Diyarbakır’a tedavi amacıyla giden ve bir daha kendisinden haber alınmayan Halim Halıcıoğlu’nun akıbetini sordu. Örhan'ın ardından kayıp Halim Halıcıoğlu’nun ağabeyi Münür Halıcıoğlu konuştuktan sonra oturma eylemi yapıldı.
Batman
İHD Batman Şubesi'nde yapılan gözaltında kayıp eyleminde 20 Şubat 1994 yılında İstanbul Bakırköy'de gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Cüneyt Aydınlar'ın akıbeti soruldu.
Eylemde okunan basın metninde Aydınlar hakkında şunlar ifade edildi:
“Cüneyt Aydınlar 90’ların başında Diyarbakır’daki ailesinin yanından üniversite eğitimi için İstanbul’a geldi. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi üçüncü sınıf öğrencisiydi. 20 Şubat 1994 tarihinde bir arkadaşı ile buluşmak için Bakırköy, İncirli’de bulunan Ömür Durağı’na gitti. Burada Terörle Mücadele polisleri tarafından bir operasyon kapsamında gözaltına alındı. Bu operasyonda gözaltına alınan ondört kişi gibi Cüneyt de Gayrettepe’deki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Yedi gün kayıt dışı gözaltında tutulduktan sonra 27 Şubat 1994 tarihinde gözaltı kaydı yapıldı. 28 Şubat 1994 günü akşam saatlerinde, Terörle Mücadele Şubesi’nde görevli polisler Cüneyt’i Beyoğlu Çukurcuma Kadirler Yokuşu’na getirdi. Mahalle sakinleri otuz kadar polis eşliğinde elleri kelepçeli olarak getirilen Cüneyt’in kanlar içinde olduğunu, bir bacağının kırık olduğunu ve ayakta duramadığını gördüler. Polisler, mahalle sakinlerinin 'yürüyemez halde' olduğunu söyledikleri Cüneyt’in yer gösterme esnasında 'Dur' ihtarına uymayarak kaçtığına ve arkasından koşmalarına rağmen yakalanamayıp firar ettiğine dair bir tutanak düzenlediler.” Elimizden kaçtı yalanının söylendiği 2 Mart'tan sonra Aydılar'dan bir daha haber alınamadığı belirtilerek, akıbeti soruldu. Açıklama metninin okunmasının ardından oturma eylemi yapıldı.
İzmir
İHD İzmir Şubesi, Eski Sümerbank önünde yaptığı eylemde Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz'in akıbetlerini sordu. Eylemde okunan basın metninde 25 Ocak 2001’de, Silopi HADEP İlçe Başkanı Serdar Tanış, ilçe yöneticisi 27 yaşındaki Ebubekir Deniz'le birlikte Silopi Jandarma Komutanlığı'na gittiği ve onlardan bir daha haber alınamadığı ifade edildi. Tanış ve Deniz kaybedilişleri üzerine basın metninde şu ifadeler yer aldı:
“Olayın basında yer alması üzerine Şırnak Valisi 1 Şubat'ta, yazılı bir açıklama ile ilgililerin 25 Ocak'ta Jandarmaya gittiklerini, yarım saat sonra da oradan ayrıldıklarını duyurdu. O günden bugüne kadar Tanış ve Deniz'den haber alınamadı. Şırnak Jandarma Komutanı ve jandarmalara açılan soruşturma ise 9 Şubat 2004'de takipsizlikle sonuçlandı. Dosya yeniden Diyarbakır Cumhuriyet Baş Savcılığı'na gönderildi.”
Tanış ve Deniz'in akıbetleri hakkında hiç bir gelişmenin olmadığı Cizre JİTEM Davası hatırlatılarak bitirilen basın metni sonrası oturma eylemine geçildi.
Ankara
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, 281. haftasında Bolu F Tipi Kapalı Cezaevinde kalan Deniz Şahin’in durumuna dikkat çekti. Basın metnini İHD Ankara Şube Başkanı Fatin Kanat okudu. Şahin’in karaciğerinde 4 cm büyüklüğünde kist bulunduğunu belirten Kanat, Şahin’in karaciğerinde büyüme olduğunu ancak buna dair bir tedavi uygulanmadığını ifade etti. Ayrıca sağ böbreğinde yaklaşık 2 santimlik bir kist bulunduğunu dile getirdi. 6 ayda bir rutin kontrole gitmesi gerekirken bunun 1 yıla çıkarıldığını, mide rahatsızlığında doktorun muayene etmeden ilaç yazdığını ve diş için hastaneye gittiğinde kelepçeli muayene dayatıldığını ifade etti. Kanat son olarak Şahin'in ve tüm hasta mahpusların serbest bırakılmasını istedi.