İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası’na ilişkin İHD Genel Merkez’inde basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda yapılan açıklamada “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin 73. yılındayız. Covid-19 pandemisinin yol açtığı siyasal, sosyal, ekonomik, etik vb. boyutları olan küresel krizin etkileri hala devam ediyor. Bu koşullarda İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde belirtildiği gibi barış, adalet, eşitlik, özgürlük ve insan onurunun korunmasını ve bunları güvence altına alacak demokrasi mücadelesinin verilmesini savunmaya devam ediyoruz. Çünkü insanlığın varoluşunu tehdit eden bu küresel krizden çıkışın tek yolu söz konusu değerlere sahip çıkmaktır” denildi.
Pandemi, insan hakları ihlalleri, derinleşen kriz vb. verilerin sıralandığı açıklamanın sonunda şunlar söylendi:
“Siyasi iktidarın oluşturduğu insan hakları eylem planları ve yargı alanında reform söylemleri ise bu tablo altında gerçekleşebilecek vaatler olarak gözükmemektedir. Gerçekten insan haklarına olan saygıyı yükseltmek ve reform yapılmak isteniyorsa kuvvetler ayrılığı ilkesine dayalı yeni ve demokratik bir anayasanın yapılması ve geçmişle yüzleşmeyi sağlayacak gerçek bir çatışma çözüm sürecine girilmesi bir zorunluluktur. Bu adımlar atılmadan yapılacak şey reform değil, ancak uluslararası taleplere cevaben yapılan bir vitrin düzenlemesi olur.
“Son söz olarak; var oluş nedenleri hak ihlallerinin son bulduğu, adalet, barış ve demokrasinin tesis edildiği bir ülke ve dünyaya ulaşmak olan bizler, dün olduğu gibi bundan sonra da tüm zorluklara karşın ihlalleri belgeleyip, raporlayarak görünür kılmaya, böylelikle önlemeye, cezasızlıkla mücadele etmeye ve insan haklarına saygıyı yükseltmeye devam edeceğiz.”