Erdoğan’ın “Köpüğünü aldık”, Nebati’nin “Küçük yatırımcı çarpıldı” dediği 20 Aralık operasyonunun ayrıntıları netleşiyor.
Öyle iddia edildiği gibi Erdoğan’ın “kur korumalı mevduat” açıklamasıyla vatandaş elindeki dövizini bozdurmuş değil. Tersine, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) verilerine göre 20-21 Aralık günlerinde döviz hesapları 218 milyon dolar artmış.
Peki, bu durumda olan ne?
MB’nin arka kapı satışı
Merkez Bankası (MB) verilerine göre, 20-21 Aralık’ta hiçbir müdahale açıklaması olmamasına rağmen, “arka kapıdan” 7 milyar dolar satılmış! Buna, açıklanan 22 Aralık’taki 2 milyar dolar da eklenirse, MB 9 milyar dolarlık satış yapmış demektir. Peki, bu dövizi kim aldı? Bu 9 milyarı kamu bankalarının aldığı ve bunu da ekleyerek operasyonda 20 milyar dolarlık satış yaptığı anlaşılıyor (CHP Sözcüsü Öztrak’ın açıklamaları, 27.12.2021 tarihli haber siteleri).
Yani MB ile kamu bankaları arasında bir operasyon işbirliği yapılmış oldu. Tabii iktidarın mimarlığında! Ya özel bankalar?
AKP - Bankalar işbirliği
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati’nin 20 Aralık operasyonundan iki gün önce, 18 Aralık’ta banka genel müdürleriyle bir toplantı yaptığı, “TL’nin değer kazanımına yönelik bir mekanizma açıklanacağını” bildirdiği basına yansıdı (bloomberght.com, 19.12.2021). Nitekim kimi özel banka yöneticileri, 20 Aralık operasyonu sonrası, tarifsiz mutluluk açıklamaları yapmış, kendilerinin bile akıl edemediği böylesi bir mekanizma için iktidara bol bol teşekkür etmişlerdi.
Daha önce de yazdığımız gibi, mali sermayenin merkezindeki bankalar, “kur korumalı mevduat” ile çifte kazanç elde etmiş; Hazine, bankanın garantörü haline getirilmişti. Sonuçta 20 Aralık operasyonunda mali sermaye sınıfının partisi olarak AKP, gereğini yapmış ve bankaları mutlu etmişti. Peki, operasyon AKP - bankalar işbirliğiyle mi sınırlı?
AKP’den JP Morgan’a danışmanlık izni
JP Morgan’ın da işin içinde olduğu anlaşılıyor. Şöyle ki: JP Morgan 18 Aralık’ta, yani operasyondan iki gün önce müşterilerine bir mektup yazıyor ve “TL için yeni algoritma emri almayacağını” belirtiyor, “eski emirlerin de en kısa sürede iptal edilmesini” tavsiye ediyordu. Belli ki JP Morgan, iki gün sonra olacaklardan müşterilerini uzak tutuyordu!
Bitmedi... Operasyondan bir gün sonra, 21 Aralık’ta Resmi Gazete’de çarpıcı bir gelişme duyuruldu: BDDK, JP Morgan’a Türkiye’de danışmanlık yapma izni veriyordu! Oysa bir süre önce, JP Morgan hakkında soruşturma gündemdeydi!
Küresel mali sermaye sınıfının en önde gelen isimlerinden JP Morgan, Türkiye ve benzeri ülkeler için kredi musluğudur, Londra tefecilerine ve New Yok bankerlerine açılan kapıdır. Tüm dünyada, 20 Aralık türündeki büyük para operasyonlarının içinde yer almaktadır. İktidarın daha önceki MB - kamu bankaları arka kapı operasyonları başarılı olmamıştı. JP Morgan’ın 20 Aralık’tan önce TL algoritma işlemlerini iptal etmesinin, operasyonun bu kez başarılı olmasına yaradığı görülüyor.
Feda reel sektörde, kâr mali sektörde
2 Aralık tarihli “AKP büyükelçisinin finans görüşmeleri” başlıklı yazımızda önemle dikkat çekmiştik: Yılmaz Polat, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Murat Mercan’ın Ankara’nın talimatıyla yürüttüğü temasları fotoğraflarıyla belgelemişti. Çeşitli Yahudi etkinliklerine katılan Mercan, buralarda IMF Başkanı Kristalina Georgieva, Dünya Bankası Grup Başkanı David Malpass ve çeşitli finans kurumları yöneticileriyle görüşmeler yapmıştı (tele1.com.tr, 30.11.2021). Son olarak Yılmaz Polat, Erdoğan’ın en yakınındaki isim olan İbrahim Kalın’ın bir süredir sessiz sedasız ABD’de olduğunu yazdı (tele1.com.tr, 27.12.2021).
Mercan’ın AKP adına finans kurumlarıyla yaptığı bu görüşmeler mutlaka mercek altına alınmalı. Böylece hem AKP’nin içeride yürüttüğü “dış güçlere karşı mücadele”, “doları dize getirme” gibi propagandanın gerisindeki asıl gerçek açığa çıkar hem de JP Morgan gibi şirketlerle yapılan işbirliğinin derinliği anlaşılır.
Olayın “üretim ekonomisi” boyutuna gelince... Onu da TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’ndan aktaralım: “Bazı bankaların yüzde 25-30’lar seviyesinde, hatta kredili mevduat hesaplarına 35 civarında kredi faizleri uyguladıklarını duyuyoruz. Feda reel sektörde, kâr mali sektörde şeklinde bir paylaşım olamaz” (28.12.2021).
Cumhuriyet / 30.12.21