2022’de dünyayı bekleyen 8 kriz- İbrahim Varlı

Savaşların, çatışmaların, krizlerin eksik olmadığı 2021’i uğurlarken yeni yılda dünyayı bekleyen kriz dinamiklerine göz atmakta yarar var.

  • Haber
  • |
  • Basın derleme
  • |
  • 28 Aralık 2021
  • 09:14

Savaşların, çatışmaların, krizlerin eksik olmadığı 2021’i uğurlarken yeni yılda dünyayı bekleyen kriz dinamiklerine göz atmakta yarar var. Küresel hegemonya mücadelesinin daha da tırmanacağı, yeni çatışma bölgelerinin ortaya çıkacağı 2022’de dünya gündemini en fazla meşgul edecek sorunların ilk 8’ini şöyle sıralayabiliriz.

1)Hint/Asya-Pasifik

Yeni yılda da en önemli kriz bölgesi Asya-Pasifik bölgesi olacak. Obama’dan başlayarak Trump ve Biden’a uzanan silsilede son üç ABD Başkanı’nın ulusal güvenlik stratejilerinde de yer aldığı üzere Pasifik hattı yeni sıklet merkezi. Dünyanın ekonomik, siyasi, askeri ağırlık merkezinin kaydığı bu bölge küresel hegemonya kavgasının en sıcak cephesi olmaya devam edecek. ABD’nin yükselen dev Çin’i çevreleme hamlesinin en önemli sacayağı olan Asya-Pasifik bölgesi dünya büyük kırılmalara gebe.

2) Ukrayna-Karadeniz

İkinci en büyük sıcak cephe hattı Ukrayna. Batı ile Rusya arasında tampon bölgeye dönüşen Ukrayna’da büyük bir enerji birikmiş durumda. ABD’nin NATO üzerinden büyük bir yığınak yaptığı Ukrayna/Karadeniz hattındaki gerilim yeni dönemde daha da tırmanarak sürecek. ABD ve NATO’nun Rusya’yı kuşatma stratejisi tam gaz sürerken Baltıklar’dan Balkanlar ve Karadeniz’e uzanan hilalde ciddi bir mevzilenme söz konusu. Moskova, NATO’nun kendi “lebensraum”una (yaşam alanı) girmesinden oldukça rahatsız ve bu durumu “kırmızı çizgi”sinin aşılması olarak addediyor.

3) Balkanlar-Bosna

Balkanlar’da biriken fay hatları patlamak üzere. Yeni yıla girmek üzereyken bir “dondurulmuş sorun” daha dolaptan çıkarıldı. Yaz aylarında Balkanlar’da sınırların yeniden çizilmesi önerileriyle gerilen “kanlı coğrafya” Bosna Hersek de Bosna Sırp Cumhuriyeti liderlerinin ayrı devletleşme çıkışlarıyla tehlikeli bir hale bürünmeye başladı. Uluslararası aktörler ve kuruluşlar savaş tehlikesine dikkat çekerken tansiyon da düşmek bilmiyor. 90’lı yıllarda kanlı savaşlara sahne olan Bosna ve Balkanlar’da yeniden savaş çanları çalmaya başlaması tüm dünyayı endişelendiriyor.

4) Afrika Boynuzu

Doğu Afrika küresel/bölgesel güç mücadelesinin yükseleceği bir diğer bölge. Somali, Cibuti, Etiyopya, Eritre, Sudan, Güney Sudan, Kenya ve Uganda ile birlikte sekiz ülkeyi kapsayan Afrika Boynuzu’nda yıllardır süregelen, çözümlenememiş sorunlar çözülmeye başlandı. Kızıldeniz’den Hint Okyanusu’na açılan kapı niteliğindeki bölgede Etiyopya, Somali ve Sudan’daki çatışma ve istikrarsızlık büyüyor. Etiyopya’da Tigraylar’la ordu arasıdaki sonbaharda patlak veren savaş komşu ülkelere sıçrama tehlikesi, de barındrıyor. Addis Ababa yönetimi Eritre ve Cibuti’yi Tigraylar’ı desteklemekle suçluyor. Sudan’da ise hem askeri yönetime başlayan toplumsal kalkışma hem de Güney Sudan ile yaşanan sınır anlaşmazlığına sahne oluyor.

5) Orta/Batı Afrika

Afrika’nın batısı ve Sahel bölgesi adeta kaynayan kazan. Sahel olarak adlandırılan Senegal, Çad, Burkina Faso, Mali, Nijerya, Moritanya ile Nijer’in içinde yer aldığı bölgede radikal İslamcı, köktendinci yapıların artan varlığı ciddi bir gerilim yaratıyor. Hem burası hem de kıtanın batısı aynı zamanda Fransız emperyalizmiyle Çin ile Rusya arasında da ciddi bir kapışma arenasına dönüşmüş durumda. Fransa’nın Sahel’deki Barkhane Operasyonu’nu sonlandırması sonrası Rusya’nın para militer gücü Wagner Grubu askerleri Mali’ye yerleşti. Aynı şekilde Çin, Atlas Okyanusu’na kıyısı olan Ekvator Ginesi’nde daimi askeri üs kurma aşamasında.

6) Güney/Orta Amerika

Sol iktidarlar kuşağının yeniden oluşmaya başladığı Güney ve Orta Amerika’da ABD merkezli müdahaleler eksik olmayacak. Özellikle kıtanın ve dünyanın en büyük ülkelerinden Brezilya’da yapılacak seçimde Lula liderliğindeki İşçi Partisi’nin muhtemel zaferi Washington’ı iyice öfkelendirecektir. ABD emperyalizmi sol iktidarları istikrarsızlaştırmak, alaşağı etmek için her yolu denemekten kaçınmayacaktır. İçerideki sağ muhalefetin de işbirliğiyle solcu liderler rahatsız edilmeye, ülkeler iç karışıklığa sevk edilmeye devam edilecektir.

7) Ortadoğu

Savaşların, krizlerin, çatışmaların kadim coğrafyası Ortadoğu yine kaynamaya devam edecektir. Yemen ve Suriye’deki savaş şiddetini kaybetse de devam edecek. Çok parçalı Suriye’de İdlib meselesi patlama noktasına gelecek, Fırat’ın doğusunda ve ÖSO-TSK kontrolündeki bölgelerde gerilim daha da tırmanacak. Lübnan’daki toplumsal, siyasal, ekonomik sorunlar daha da ağırlaşacak, Hizbullah üzerinden İsrail ile sorunlar sürecek. İran ile ABD-İsrail-Körfez ülkeleri arasındaki gerilim müzakerelere rağmen hiç dinmeyecek.

8) Doğu Akdeniz

Türkiye’nin merkezinde yer aldığı Doğu Akdeniz enerji savaşında tüm girişimlere rağmen tansiyon sık sık yükselmeye devam edecek. Nawtex’ler, sondajlar, sınır ihlalleri ve restleşmelerle sürecek krizde cephe hatlarının tahkimatı da sürecek. Yunanistan-İsrail-Mısır ittifakının hamleleri, arayışları ve anlaşmaları Ankara’nın dengesini bozacak. Libya’da gelecek olan iktidarın Ankara’nın oyununu daha da bozması olası. Yılın son günlerinde “kardeş” Katar Enerji’nin ABD’li ExxonMobil ile Güney Kıbrıs için sondaj çalışmasına başlaması Ankara’nın "değerli yalnızlığını" daha da derinleştirecek.

BirGün / 28.12.21